Haber Detayı
Yenişafak’ta ezber bozan İmamoğlu yazısı
Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker, Ekrem İmamoğlu'nun diploma davasıyla ilgili yazdığı yazıda "Peşinen söyleyelim, Hâkim Bey yanlış yapmıştır" ifadelerini kullanarak İmamoğlu'na sorulan sorulara değindi.
Diploma davasında İmamoğlu'nun "Bu absürt davada dört taraf var: 19 yaşındaki ben.
Hâlâ 25 yaşında gibi genç hissediyorum, orası ayrı..." ifadelerini kullandığı sırada Mahkeme Başkanı'nın araya girerek, "19 yaşındaki Ekrem ile ilgili bir soru soracağım.
Geçiş sürecinde İstanbul Üniversitesi’ne maddi durumunuzla ilgili yazı yazmışsınız.
Maddi durumunuz o zamanlar kötü müydü?" sorusunu sorduğu ifade edilmişti.
İmamoğlu'nun ise "Tüm dosyada bu mu dikkatinizi çekti, hâkim bey?
Çok kötü bir giriş yaptınız.
Bende önyargı oluşmaz ama ilk sorunuz bu olmamalıydı.
Size tavsiyem, soruları sormadan önce iyi düşünmeniz, hâkim bey" yanıtını verdiği aktarılmıştı.Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker, konuyu köşesine taşıdı.
Diploma davasını konu alan yazısında Şeker, "Peşinen söyleyelim, Hâkim Bey yanlış yapmıştır.
Üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla suçlanan Ekrem Bey’e sorduğu sorular gereksizdir" ifadelerini kullandı.
Yazının devamında Şeker "Hâkim, dava dosyasının kapağını açar açmaz, ortada bir suç olmadığını fark etmeli, savcının iddianameyi kafasına göre yazdığını görmeli ve hemen beraat kararı verip davayı düşürmeliydi" dedi.
Sosyal medyada ise yazı, içeriğinde yer alan "Ekrem Bey'in 'bu adaletsizliğe imza atanların er ya da geç bu salonlarda adil yargı önünde hesap vereceğini vurguluyorum' demesi, yerinde bir uyarıdır.
Hatta bir açıdan vatandaşlık görevidir" ifadeleriyle paylaşıldı. "Hâkim yanlış yapmıştır" başlıklı yazının tamamı şu şekilde:"Peşinen söyleyelim, Hâkim Bey yanlış yapmıştır.
Üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla suçlanan Ekrem Bey’e sorduğu sorular gereksizdir.Zincirleme şekilde resmî belgede sahtecilikle suçlamak, hiç de şık bir hareket olmamıştır.
Orası da Savcı Bey’in işi.
Daha doğrusu işgüzarlığı.
Fakat karar mercii Hâkim Bey’dir.Hâkim, dava dosyasının kapağını açar açmaz, ortada bir suç olmadığını fark etmeli, savcının iddianameyi kafasına göre yazdığını görmeli ve hemen beraat kararı verip davayı düşürmeliydi.*Ekrem Bey’in o mahkemede 19 yaşındaki hâliyle yargılanmayı kabul etmesi beklenemezdi.Elbette hakkını sonuna kadar arayacaktır.El yazısıyla yazdığı satırların yıllar yıllar sonra sorgulanması abestir.Ailenin maddî durumunun iyi mi kötü mü olduğunun araştırılması mantıklı değildir.Dolayısıyla “19 yaşındaki bir insanın sahteciliği olmaz.
Sizce olur mu hâkim bey?” diye sorması bu yüzdendir.
Doğrudan vicdana seslenmiştir.
O sırada ses tonunun etkileyici olduğunu kayda geçelim.*Kanunların 18 yaşı reşit olma ölçüsü kabul etmesi de o kanunları yazanların bakış açısına dayanmaktadır.Bazı 18 veya 19 yaşındaki kişilerin suç işliyor olması, Ekrem Bey’in de suç işleyeceğinin delili kabul edilemez.Cezaî ehliyet konusu da böyle değerlendirilmelidir.Ekrem Bey’in sadece sürücü ehliyeti bulunmaktadır.Bir de seçimden sonra aldığı mazbatası.Dolayısıyla ortada apaçık bir adaletsizlik vardır.*Ekrem Bey’in “Bu adaletsizliğe imza atanların er ya da geç bu salonlarda adil yargı önünde hesap vereceğini özellikle vurguluyorum” demesi, yerinde bir uyarıdır.
Hattâ bir açıdan vatandaşlık görevidir.Hâkimin, “Burada sorgulanan ben değil, sizsiniz” demesi üzerine Ekrem Bey’in “Gerekirse sorgulanırsınız hâkim bey” diye karşılık vermesi, mecburiyetten kaynaklanmaktadır.*Gerekirse krallar bile sorgulanır, şahlar padişahlar bile devrilir.
Bunun sayısız örneği görülmüştür.Nitekim mahkeme kararları da denetime tabidir ve yapılan yanlış gerekirse Bağdat’tan döner.Bazen de oraya kadar gitmesine gerek kalmaz, üst mahkemelerde düzeltilir.
Bunu da herkes bilir.Hâkim imalı sorular sormuştur. “Ne demek istiyorsunuz?” deyince, duruma açıklık getirmek isteyen Ekrem Bey, “İmalı soru sorarsanız böyle yanıt alırsınız” diye durumu açıklamak zorunda kalmıştır.*Netice itibariyle cümle âlem bilir ki inekten süt çıkar, sütten yoğurt yapılır.Hem de ne yoğurt!
Kaymaklı ki parmak gibi.Yoğurttan da ayran yaparsın canın çekerse.İstersen, o ayrandan tereyağı bile yapılır.
Bu böyledir.
Yoğurttan, ayrandan geri gidip süt yapılmaz."Öte yandan Odatv konuyu Yenişafak çevresine sordu.
Yetkililer yazarın ironi yaptığını öne sürdü.MEHMET ŞEKER KİMDİR27 Ocak 1961’de Gemlik Umurbey’de doğdu.
İlk ve ortaokulu Umurbey’de, liseyi Gemlik’te, üniversiteyi Ankara’da okudu.
Kısa süre devlet memuriyetinden sonra çoğunlukla yayıncılık ve gazetecilikle meşgul oldu.
Erguvan ve Genç Dost dergilerini çıkardı.
Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği kurucuları arasındadır, UKSD yönetim kurulu üyesidir.
Kültür Ajanda dergisi istişare kurulu üyesi olan Mehmet Şeker’in Dem Dem Demokrasi ve Muhalif Tebessüm adlı kitapları bulunmaktadır.
Yazar, 1995’ten bu yana Yeni Şafak’ta görev yapıyor.Odatv.com