Haber Detayı
Cihat Yaycı'dan Öcalan tepkisi: Anlamıyorum
Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (Türk DEGS) Başkanı müstafi Tümamiral Prof. Dr. Cihat Yaycı, “Devlet terörü gazilerin kanları, şehitlerin canlarıyla bitirmişti. Buna rağmen 25 yıldır terör eylemleri yapan bir örgütün liderinin muhatap alınmasını anlamıyorum. PKK tabelasının indirilmesi, örgütün başka isimlerle meşrulaştırılması sonucunu doğurabilir" ifadelerini kullandı.
Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (Türk DEGS) Başkanı, müstafi Tümamiral Prof.
Dr.
Cihat Yaycı, Kuzey Bavyera Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından Nürnberg’de düzenlenecek “Lozan’dan Günümüze Cumhuriyet ve Mavi Vatan” başlıklı konferansa katılmak üzere Almanya’ya gitti.Konferans öncesi değerlendirmelerde bulunan Yaycı, Cumhuriyetin kuruluş süreci, Mavi Vatan doktrini, Türkiye’nin deniz yetki alanları ve terörle mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulundu.“TÜRKİYE, SEVR’İ YIRTIP ATARAK BİR DENİZ ÜLKESİ OLARAK YÜKSELDİ”Cumhuriyetin, işgal ve yokluk döneminin ardından kurulduğunu belirten Yaycı, Lozan’da çizilen sınırların Atatürk’ün Hatay’ı anavatana katmasıyla genişlediğini söyledi.
Yaycı, şu ifadeleri kullandı:- “Türk milleti büyük bir millettir.
Cumhuriyetle birlikte denizlerine de hâkim olmuştur.
Montrö Sözleşmesi ile boğazlarda tam egemenlik sağlanmıştır.- Atatürk, denizciliği Türk milletinin büyük ülküsü olarak göstermiştir.
Bugün Türkiye, 462 bin kilometrekarelik Mavi Vatan deniz yetki alanına sahiptir.
Bu alan, ülke yüzölçümünün yarısından fazladır.”Karadeniz ve Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının Türkiye’nin geleceği açısından stratejik önem taşıdığını vurgulayan Yaycı, gaz rezervlerinin ülkenin uzun yıllar enerji ihtiyacını karşılayabilecek potansiyele sahip olduğunu kaydetti.“MAVİ VATAN YAYILMACILIK DEĞİL, ULUSLARARASI HUKUKA UYGUNDUR”Mavi Vatan doktrinine yönelik “yayılmacılık” eleştirilerini reddeden Yaycı, haritanın uluslararası anlaşmalar ve deniz hukukuyla uyumlu olduğunu belirterek “Mavi Vatan maksimalist değildir; optimal ile minimal arasında bir haritadır.
Yeni Osmanlıcılık veya genişlemecilikle ilişkilendirilemez.
Türkiye’nin diğer devletler gibi ilan ettiği veya edeceği doğal haklarıdır" dedi.Türkiye’nin tarih boyunca jeopolitik öneminden kaynaklı hesaplara maruz kaldığını belirten Yaycı, nüfusun önemli bir kısmının kıyılarda yaşadığını ve Türkiye’nin gerçek bir deniz ülkesi olduğunu vurguladı.“MİLLETİ ETNİK GRUPLARA BÖLMEK, ATATÜRK’ÜN TÜRK TANIMINA AYKIRIDIR”Türkiye’de etnik ayrıştırma çabalarının arttığını dile getiren Yaycı, Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” sözünü hatırlatarak “Türkiye’de tek bir halk vardır; o da Türk milletidir.
Vatandaşlık bağıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı olan herkes Türk’tür.
Siyasilerin halkı etnik gruplara bölmesi, Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırıdır" değerlendirmesinde bulundu."Atatürkçüyüm" diyenlerin “başka bir halk” söylemini kabul etmesinin mümkün olmadığını belirten Yaycı, tüm siyasileri millet tanımı konusunda dikkatli olmaya davet etti.“25 YILDIR TERÖR EYLEMLERİ YAPAN BİR ÖRGÜTÜN LİDERİNİN MUHATAP ALINMASINI ANLAMIYORUM"Türkiye’nin terörle mücadelesine değinen Yaycı, terör örgütü PKK’nın yıllardır süren eylemlerine dikkat çekerek “Devlet terörü gazilerin kanları, şehitlerin canlarıyla bitirmişti.
Buna rağmen 25 yıldır terör eylemleri yapan bir örgütün liderinin muhatap alınmasını anlamıyorum.
PKK tabelasının indirilmesi, örgütün başka isimlerle meşrulaştırılması sonucunu doğurabilir" ifadelerini kullandı.Terör örgütü yöneticilerinin, terör elebaşlarının silah bırakmaya hazır olduklarını gösteren bir adım atmadığını söyleyen Yaycı, terör örgütün meydan okumaya devam ettiğini ifade etti.Anayasanın değiştirilmesine yönelik tartışmaların da Türkiye açısından ciddi riskler barındırdığını dile getiren Yaycı, etnik temelli tanımların ülkeyi bölücülüğe götüreceğini savundu.“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ MUTLAKA HALKA SORULMALIDIR”Anayasa değişikliğinin doğrudan millet tarafından onaylanması gerektiğini vurgulayan Yaycı, “Beş yıllığına seçilen milletvekillerinin, milletin ebedi geleceğini belirleyecek değişiklikler yapması doğru değildir.
Anayasa değişikliği referanduma götürülmelidir.
Millete gitmekten çekinen, demokrasiye inanmıyor demektir.
Asil, vekilden kıymetlidir" dedi.Meclis'te kurulacak komisyonlarla millete sorulmadan anayasa yapılmasına karşı çıkan Yaycı, anayasada yapılacak bütün değişikliklerin mutlaka millete sorulması gerektiğini belirtti.“TÜRKÜM DİYE VATANDAŞIMIZ ÜLKESİNE İHANET ETMEZ”Yaycı, Almanya başta olmak üzere yurt dışındaki Türklerin Türkiye’ye bağlılıklarının örnek teşkil ettiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:- “Almanya’da önemli yerlere gelen Türk kökenli vatandaşları takdirle karşılıyorum.
Hem bulundukları ülkeye hizmet ediyorlar hem de Türkiye’yi ve Türklüğü en iyi şekilde temsil ediyorlar.""Türküm" diyenin ülkesine ihanet etmeyeceğini belirten Yaycı, "Yurt dışındaki vatandaşlarımızdan Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlenmesi için destek bekliyorum" dedi.