Haber Detayı
İnsan Hakları Kısa Film Yarışması kazananları belli oldu
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından bu yıl 15.'si düzenlenen Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması’nın kazananları, düzenlenen törenle açıklandı. 'İnsan Hakları', 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' ve 'İklim Krizi' kategorilerde toplam yedi film ödüle layık görüldü.
Haşim Kılıç / NEFES15.
Avrupa İnsan Hakları Kısa Film Yarışması ödül töreni Ankara Hilton Otel’de gerçekleştirildi.Yönetmen Selman Nacar, oyuncu Canan Ergüder, sinema eleştirmeni ve senarist Burak Göral, akademisyen Ruken Öztürk ve gazeteci-yazar, insan hakları aktivisti Hacer Foggo’dan oluşan jüri, 20 finalist arasından ödül alan filmleri belirledi.ÜÇ KATEGORİDE ÖDÜLLER VERİLDİGecede “İnsan Hakları” kategorisinde Miray Kuyumcu’nun “326” isimli filmi birinci olurken, Serhat Boylu’nun yönettiği “Koçer” ikinci, Furkan Akarsu’nun “Paylaşılamayan” filmi üçüncü ve Abdullah Harun’un yönettiği “Özgür Kelimeler: Gazzeli Bir Şair” filmi jüri özel ödülünün sahibi oldu.“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Özel Ödülü” Zeynep Sıla Demircioğlu’nun yönettiği “Göz Devirme Sanatı” isimli filme verildi.
İklim Krizi Özel Ödülü Hamide Enise Aytekin’in “Onlar” ve Jüri Özel Ödülü Furkan Tetik’in “Hayat Tohumları” filmine layık görüldü.
İNSAN HAKLARI SADECE YASALARLA ŞEKİLLENMEZÖdül töreninin açılışında konuşan AB Türkiye Delegasyonu Geçici Maslahatgüzarı Jurgis Vilčinskas, sinemanın insan haklarını görünür kılan gücüne dikkat çekerek şunları söyledi:“İnsan hakları yalnızca yasalarda veya ilgili kurumlarda şekillenmez; sanatın gün yüzüne çıkardığı gerçek ve çoğu zaman kırılgan anlarda yaşar.
Sinema, bu gerçekleri görünür kılmak ve onların perdenin ötesinde çok daha geniş bir çevrede karşılık bulmasını sağlamak konusunda benzersiz bir güce sahiptir.
Avrupa Birliği olarak, her koşulda bu temel hakları koruyup güçlendirme ve onları yaşatmak için çaba gösterenlerin yanında olma kararlılığımızı sürdürüyoruz.”Kısa film jürisi oyuncu Canan Ergüder, insan hakları konusunda farklı meselelerin ele alındığı bir seçki ile karşılaştıklarını belirterek, “Aslında bütün filmler insan haklarıyla alakalı.
Bilmediğimiz yaşamlar söz konusuydu.
Mesela koçerler ele alınmıştı.
Gazzeli bir şairin hikayesi vardı.
Bir sürü animasyon vardı.
İçinde kurgusal olanlar da vardı, belgesel olanlar da vardı.
Seçim bayağı zordu ve biz de elimizden geleni yaptık.” dedi.İÇERİK VE BİÇİM ÖNE ÇIKTI Seçim yaparken filmin etkisine dikkat ettiklerini söyleyen yönetmen Selman Nacar ise “Temelinde bir film izlediğiniz zaman sizi etkiliyor mu, nasıl hissettiriyor, nasıl bir deneyimi yaşatıyor, buna bakıyorsunuz.
Daha sonra da bu deneyimi anlamlandırmaya çalışıyorsunuz.
Ama benim mutlu olduğum şey, bu önemli meselelerin hepsi çok önemli meselelerdi.
Ama farklı dille, farklı üslupla ve sinema zanaatını da incelikli bir şekilde kullanmaya çalışan filmlerin tabii ki yeri bizde ayrı oldu.
Çünkü ben meselenin kendisi kadar onu nasıl anlattığımız, nasıl yaklaştığımızın da çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.
Ama temelinde daha içgüdüsel bir yerden bu filmlerin bizimle nasıl bir deneyim oluşturduğunu, bize nasıl dokunduğunu bunları paylaştık.
Daha sonra da içlerinden ortaklaşmaya çalıştırdığımız filmlerde karar kıldık.” dedi.İnsan hakları konusunun çok geniş kapsamlı olduğunu ve tek bir meseleden bahsetmenin mümkün olmadığını ifade eden Nacar, “Tek bir meseleden bahsedemeyiz.
Bu anlamda da çok çeşitli bir seçki vardı.
Bunun da çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.
Ele alınan konulardan birisinin diğerlerinden daha önemli olduğunu da düşünmüyorum.
O yüzden çok fazla meselemiz var diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.