Haber Detayı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Türk futbolunu sarsan bahis skandalına tepki: “Futbolun ruhu adalettir''
Türkmenistan dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’le yapılan görüşmenin ayrıntılarını, bölgesel başlıkları ve gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta düzenlenen "Uluslararası Barış ve Güven Forumu" etkinliklerine katılımının ardından Türkiye'ye dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı ve önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Türkmenistan ziyaretine ilişkin değerlendirmelerine, kardeş ülke Türkmenistan'ın daimi tarafsızlığının ilanının 30. yıl dönümü etkinliklerine katılmış olmalarının memnuniyetini dile getirerek başladı.
Bu etkinliklerin, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilan edilen ve Türkiye'nin de ortak sunucu olduğu "Uluslararası Barış ve Güven Yılı" münasebetiyle düzenlenmesinin kutlamalara ayrı bir anlam kattığını belirtti.
Türkmenistan'ın milli lideri Sayın Gurbangulu Berdimuhammedov ve Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov'a teşekkürlerini iletti.
TÜRKMENİSTAN İLE EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLER Türkiye'nin, ortak tarih, dil, din ve kültüre dayanan ilişkilerini her geçen gün daha da güçlendirmeye çalıştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilhassa ekonomik ve ticari iş birliğinin son derece güçlü durumda olduğunu vurguladı.
Türk iş insanlarının, Türkmenistan'ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana yaklaşık 55 milyar dolar tutarında projeyi başarıyla tamamladığını belirten Erdoğan, halihazırda 10 milyar dolar tutarında 19 projenin yürütülmekte olduğunu aktardı.
Türkmenistan'ın bu açıdan, Rusya Federasyonu'ndan sonra Türk firmalarının en fazla proje gerçekleştirdiği ikinci ülke konumunda bulunduğunun altını çizdi. 2024 yılında 2 milyar doları aşan ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarma hedefleri bulunduğunu kaydetti.
İlişkilerin beşeri boyutuna da önem verdiklerini belirten Erdoğan, Türkmenistan'dan öğrencilerin üniversite eğitimi için Türkiye'yi ilk sırada tercih etmelerinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Türkmenistan'ın daimi tarafsızlık statüsünü 30 yıldır başarıyla sürdürdüğünü ve bu kavramı bir barış felsefesine dönüştürmek için özel çaba gösterdiğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin Türkmenistan'ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olarak, daimi tarafsızlık statüsünü destekleyen ülkelerin başında geldiğini hatırlattı.
Forumdaki hitabında Türkmenistan'a verilen desteği tekrar vurguladığını belirten Cumhurbaşkanı, konuşmasında ayrıca bölgenin bölgesel ve küresel barışa yaptığı katkılara ve Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çektiğini aktardı.
PUTİN İLE KRİTİK GÖRÜŞME Ziyaret esnasında Türkmenistan Devlet Başkanı ve Milli Lider'in yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ve Pakistan Başbakanı Sayın Şahbaz Şerif ile ikili görüşmeler yaptığını kaydeden Erdoğan, Sayın Putin ile yapılan görüşmeye ilişkin detayları da paylaştı.
Görüşmenin son derece verimli, kapsamlı, derinlikli geçtiğini belirten Erdoğan, "Görüşmemizde özellikle kendisini her an beklediğimi ifade ettim.
Bunun için de en kısa zamanda bir araya gelmemiz gerektiğini konuştuk.
Kendisi de 'sözümü yerine getireceğim' dedi.
Ümit ederim ki en yakın zamanda bu ziyareti gerçekleştiririz." ifadelerini kullandı.
Rusya ile ilişkilerin günübirlik çıkar hesaplarıyla yürüyen ilişkiler olmadığını, köklü bir tarih, güçlü bir diplomatik zemin ve karşılıklı güven üzerine kurulu olduğunu vurguladı.
Görüşmede ağırlıklı olarak Ukrayna'daki savaşın ve barış çabalarının ele alındığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bu savaşın çoktan bitmesi gerektiğini düşünüyoruz; bunu da bütün muhataplarımıza açık bir şekilde söylüyoruz." dedi.
Ayrıca Sayın Trump’ın girişimleriyle başlatılan diyaloğu olumlu bulduklarına işaret ederek, Türkiye'nin barış çabalarına yapabileceği katkıları kendisiyle değerlendirdiklerini ifade etti.
Belçika Savunma Bakanı'nın "Türkiye’siz güvende olmayız" şeklindeki açıklamasına ilişkin soruya yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinde 50 yılı geride bıraktığını hatırlatarak, "Bizi bu tür tekerlemelerle maalesef oyaladılar." eleştirisinde bulundu.
Türkiye'den daha sonra süreçte olmayan ülkelerin AB'ye alındığını, ancak 86 milyonluk nüfusu, sanayisi ve kapasitesiyle Birliğe güç katacak bir ülke olmasına rağmen Türkiye'nin hâlâ alınmadığını ve oyalamanın devam ettiğini belirtti.
NATO'nun en büyük ikinci kara gücü olduklarını ve savunma sanayindeki atılımların herkesin malumu olduğunu söyleyen Erdoğan, bu süreçte gizli-açık kısıtlamalarla, hatta ambargolarla karşılaştıklarını, ancak savunma yeteneklerini geliştirmeye devam ettiklerini aktardı.
Dostluk ve müttefiklik bağlarının bulunduğu Avrupa ülkeleri ile kazan-kazan temelinde her alanda iş birliğini güçlendirmeye hazır olduklarını ifade ederek, Avrupa'nın stratejik bir vizyonla ilişkilere bakmasının onlar açısından da kazanç olacağını ve Avrupa'dan gelecek adımların bundan sonraki süreci inşa edeceğini sözlerine ekledi.
MİLYONLARCA İNSANIN EĞLENCESİ GÖLGELENİYOR Futbolun sadece belirli bir ülkenin ya da bölgenin değil, tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği evrensel bir alan olduğunu ifade eden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: ''Değerli arkadaşlar, futbol malum milyonlarca kişi için aslında bir eğlence aracıdır.
Belli bir ülkenin veya belli bir bölgenin takip ettiği değil, adeta tüm dünyanın statları tıklım tıklım doldurarak ve ekranlardan izlediği bir yorgunluk çıkarma aracıdır.
Nitekim biz de bunu gençlik yıllarımızdan şu andaki makama gelinceye dek hep izledik, takip ettik.
Şimdi de özellikle televizyonlarda maçları sürekli izlemeye devam ediyorum.
Fakat bu son gelişmeler bizi ciddi manada üzmüştür.
İdarecisinden yöneticisine ve futbolcusuna kadar birçok ismin burada bulunması ve bu kişilerin adının böylesi skandallara karışması, ülkemde bunun olması, bir Cumhurbaşkanı olarak bizleri gerçekten üzmüştür.
Hayretlere düşürmüştür.
Bu rakamlar için, milyonlarca lira transfer ücreti alan bu insanlar, bu işin içerisine nasıl bulaşır, nasıl girer?
Yöneticilere bakıyorsun, ya bu yöneticiler bunu nasıl yapar, nasıl bulaşır?
Gerçekten şunu bir defa çok açık altını çizerek söylüyorum, futbolun ruhu adalettir.
Eğer biz bu adaleti tesis edemezsek, sahalardan çıkan netice bizi asla tatmin etmez.
Niye?
Çünkü adaletten uzak bir netice ortaya çıkacaktır.
Bunun bizi tatmin etmesi mümkün olmaz.
Bütün bunların yanında biz, futbolun asil ve temiz ruhundan yanayız.
Ben yargı mekanizmasının adil bir şekilde çalışmasından sonra bunun da tesis edileceğine inanıyorum.
Nereden gelirse gelsin, hangi kulüpten gelirse gelsin, A kulübü, B kulübü fark etmez.
Burada adalet bizim için çok çok önemli.
Şu anda da bence yargı bu görevini en ideal şekilde yapmaktadır.
Biz bu mücadeleyi özellikle de tribünlerin sesine, gençlerin hayallerine, bu milletin temiz futbol özlemi adına sonuna kadar sürdüreceğiz.''