Haber Detayı
Takvim yazdı Bakan Fidan doğruladı: SDG, İsrail’den cesaret alıyor
Bakan Fidan’ın “SDG İsrail’den cesaret alıyor” sözleri, Suriye sahasındaki kirli denklemi tüm açıklığıyla gözler önüne serdi. Takvim’in aylardır dikkat çektiği SDG–İsrail hattı, Fidan’ın net ifadeleriyle resmi ağızdan teyit edilmiş oldu. Fidan, terör örgütü SDG’nin Suriye’deki oyalama ve dayatma politikasının arkasında İsrail desteğinin bulunduğunu açıkça ortaya koyarken, bu bağ koparılmadan bölgede kalıcı istikrarın mümkün olmadığını vurguladı.
Özel bir televizyon kanalına konuk olan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'den Suriye'ye, Rusya-Ukrayna savaşından bölgesel güvenlik mimarisine kadar birçok başlıkta çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Terör örgütü SDG'nin İsrail'le ilişkilerine net ifadelerle dikkat çeken Fidan, örgütün Suriye sahasındaki tutumunun arkasında Tel Aviv etkisinin bulunduğunu açıkça dile getirdi.
SDG ESAD'A KARŞI HAREKET ETMEDİ Özel bir kanalda gündemi değerlendiren Bakan Fidan, terör örgütü SDG'nin DEAŞ bahanesinin arkasına saklanarak süreci oyaladığını belirterek şu ifadeleri kullandı: 'SDG, İsrail'den kesinlikle cesaret alıyor.
Bu yeni değil hep böyleydi.
SDG hiçbir zaman muhalefetle beraber Esad'a karşı hareket etmedi.' Fidan, Türkiye'nin 'terörsüz Türkiye, terörsüz bölge' hedefi doğrultusunda sahadaki gelişmeleri yakından takip ettiğini vurgularken, SDG'nin sergilediği tutumun bölgesel istikrarın önündeki en önemli engellerden biri olduğuna işaret etti.
TAKVİM AYLARDIR UYARIYORDU: SDG-İSRAİL HATTI NETLEŞTİ Takvim'in aylardır gündeme taşıdığı ve defalarca dikkat çektiği SDG–İsrail eşgüdümü, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın açıklamalarıyla bir kez daha teyit edilmiş oldu.
Fidan, İsrail'in Suriye'deki hareketliliği ile SDG'nin Şam'la entegrasyondan kaçınması arasında doğrudan bir bağ bulunduğunu açıkça ifade etti.
Bakan Fidan, daha önce yaptığı değerlendirmelerde bu ilişkiyi şu sözlerle tanımlamıştı: 'Burada tabii İsrail'in Suriye'deki hareketliliği ile 'Kasad'ın (SDG) açıkçası isteksizliği arasında bir ilişki var, bir orantı var.
Bunu artık söylemek gerekiyor.
Bu YPG'nin tek başına aldığı bir karar değil.' ULUSAL ORDUYA ENTEGRASYONDAN KAÇINIYOR 10 Mart'ta Suriye yönetimiyle mutabakat imzalayan terör örgütü YPG/PKK'nın anlaşma hükümlerini uygulamadığına dikkat çeken Fidan, örgütün petrol ve enerji sahalarını devretmeyi reddettiğini, ulusal orduya entegrasyondan kaçındığını vurgulamıştı.
Bir dönem 'tek devlet, tek ordu' söylemini kullanan YPG elebaşı Ferhat Abdi Şahin'in, İsrail'den aldığı destekle söylem değiştirerek 'adem-i merkeziyetçilik' adı altında özerklik talebine yöneldiği de Ankara'nın yakın takibinde.
Bu noktada Fidan, İsrail-SDG ilişkisine dair çarpıcı bir tespitte bulunarak şu ifadeleri kullanmıştı: 'Tabii, yani İsrail, Suriye ile belli bir anlaşma zeminine geldiği gün YPG'nin de geleceğini göreceksiniz.' ÇATIŞMA KİMSENİN FAYDASINA DEĞİL Olası bir çatışma riskine de değinen Fidan, Türkiye'nin önceliğinin istikrar ve sivillerin korunması olduğunu belirterek şunları demişti: 'Umarım bir çatışma olmaz.
Dediğim gibi yani çatışma kimsenin faydasına değil.
Sivil halk ondan mustarip oluyor.
İnşallah olmaz, inşallah YPG/PKK yani kendine düşen sorumluluğu yapar.' TAKVİM'İN İŞARET ETTİĞİ DENKLEM NETLEŞTİ Takvim'in aylardır dikkat çektiği tablo, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın açıklamalarıyla bir kez daha doğrulandı.
Fidan'ın değerlendirmeleri, SDG'nin süreci oyalayan tutumunun arkasında İsrail desteğinin bulunduğunu ortaya koyarken, bu denklemin değişmemesi halinde Suriye'de kalıcı istikrarın sağlanmasının zor olduğunu gözler önüne serdi.