Haber Detayı
‘Faiz indirimi yetmez yapılandırma yasası gerekli’
Merkez Bankası, kredi kartı işlemlerinde azami faiz oranlarını düşürdü. 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek düzenlemeyi değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, kararın gecikmiş olduğunu belirterek indirimin yalnızca sınırlı bir rahatlama sağlayacağını söyledi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi kartı işlemlerine uygulanan azami faiz oranlarında indirime gitti.
Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren düzenlemeyle birlikte kredi kartı borç bakiyelerine göre belirlenen faiz oranlarının hesaplanmasında kullanılan baz puanlar düşürüldü, borç dilimleri ise yukarı çekildi.
Yeni oranlar 1 Ocak 2026 itibarıyla uygulanacak.
TCMB’nin adımına ilişkin değerlendirmede bulunan Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, faiz indiriminin tüketiciyi sınırlı ölçüde rahatlatacağını ancak yapısal sorunlara çözüm olmayacağını belirterek, kararın “çok gecikmiş” olduğunu söyledi.
Deniz, artan borç yükü karşısında milyonlarca tüketicinin icra ve yasal takip riskiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak çözüme ilişkin konuştu.
Dönem borcu 30 bin liranın altında olan kredi kartlarında azami akdi faiz oranı yüzde 3,25, 30 bin–180 bin lira aralığındaki kartlarda yüzde 3,75, 180 bin liranın üzerindeki kartlarda ise yüzde 4,25 olacak.
Önceki düzenlemede 25 bin ve 150 bin lira olan borç eşikleri sırasıyla 30 bin ve 180 bin liraya yükseltildi.
Faiz hesaplamasında kullanılan baz puanlar ise ilk dilimde 39’dan 14’e, ikinci dilimde 89’dan 64’e, üçüncü dilimde 139’dan 114’e indirildi.
Nakit avans ve kredili mevduat hesaplarında uygulanan faiz oranı da yüzde 4,50’den yüzde 4,25’e çekildi. ‘İNSANLAR GÜNÜ KURTARMAYA ÇALIŞIYOR’ Aydınlık’a konuşan Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Deniz şunları söyledi: “Merkez Bankası’nın kredi kartı azami faiz oranlarında indirime gitmesi, tüm kredi işlemlerinde faizin düşmesi anlamına geliyor.
Tüketici kredileri, ihtiyaç, ev ve konut kredileri gibi alanlarda da faiz indirimi anlamına gelir; ancak pratikte bunun tüketiciye çok fazla yansımayacağı kanaatindeyim.
Yaklaşık iki yıldır tüketicilerin kredi kartlarını ödeyememe ve yasal takibe düşme durumu söz konusu.
İnsanlar yalnızca asgari tutarı ödeyerek günü kurtarmaya çalışıyor.
Bu faiz indirimi tüketiciyi bir miktar rahatlatacaktır.
Bundan sonraki aylarda ödenecek asgari tutarlar ve kısmi ödemelerden sonra kalan bakiyeye uygulanacak faiz bir miktar daha düşecektir.
Kısmi bir rahatlama sağlar; ancak bu radikal bir çözüm değildir.
Mehmet Bülent Deniz ‘GECİKMİŞ BİR KARAR’ “Şu anda tüketicilerin bankalara olan borçları kontrol edilemez bir duruma gelmiştir.
Merkez Bankası’nın bu faiz indirimini çok gecikmiş bir karar olarak görüyorum.
Reel sektör açısından da durum aynıdır.
Sanayi ve KOBİ’lerin krediye ulaşma imkânları uzun zamandır yüksek faizler nedeniyle fiilen mümkün değildir.
Bu durum doğal olarak yatırım yapılmamasına ve işsizliğin artmasına yol açmıştır.
Tüketicinin bankalara borçlanmaktan başka çaresi kalmamıştır.
Maalesef tüketici, borçlarını çeviremeyeceği bir noktaya gelmiştir.” ‘ÇÖZÜM: YAPILANDIRMA YASASI’ “Çözüm, tüketicilerin bankalara birikmiş borçlarının Meclis eliyle yapılandırılmasından geçmektedir.” diyen Deniz şöyle devam etti: “TBMM bir yasa çıkarmalıdır; geçmiş yıllarda bunun örnekleri vardır.
Tüketicilerin kredi kartı ve benzeri borçlarının, 36 ay vadeyle, TÜİK’in ilan ettiği TÜFE oranı üzerinden taksitlendirilmesini öngören bir düzenleme zorunludur.
Çünkü milyonlarca insan şu anda icra dairelerinde takip altındadır; evlerine ve maaşlarına haciz gelmektedir.
Kısmi önlemlerle bu tablonun toparlanması mümkün değildir.
Bu durum aynı zamanda sosyal huzursuzluğa da yol açmaktadır.
İnsanların hayatlarını sürdürebilecek imkânları kalmadığında suç oranlarının artması kaçınılmazdır.
Bugün 35–40 milyon kişi icra takibindedir.
Bunun yaklaşık yarısı kadar insan da icra takibine düşme sınırındadır.
Tablo son derece vahimdir.”
