Haber Detayı

Prof. Dr. Nermin Abadan Unat’ın Anısına Saygıyla… (18 Eylül 1921- 11 Aralık 2025)
Neşe doster gercekgundem.com
15/12/2025 06:00 (1 hafta önce)

Prof. Dr. Nermin Abadan Unat’ın Anısına Saygıyla… (18 Eylül 1921- 11 Aralık 2025)

Viyana’da doğan, İzmir Kız Lisesi’ni bitiren, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden sonra Minnesota Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan yüzakı bilim kadınlarımızdan Prof. Dr. Nermin Abadan Unat’ın ölüm haberini alınca; Bir Kutup yıldızı daha kaydı diye düşündüm.

Toplumu aydınlatan, bilim dünyasında cesur adımlarıyla haklı bir ünü olan konuşmalarını, emek ve yeteneğin buluşması saydığım kitaplarını düşündüm.

Göz açan, yol açan, ilham veren, rol model olan adımlarını düşündüm…Sadece bilimsel katkılarını değil, ödünsüz kimliğini, her alanda ve anlamda sergilediği, cesaretini, boyun eğmeyen duruşunu, asırlık bir çınar gibi, hiç eğilmemiş bir ağaç gibi yaşayan ve 104 yaşında göçüp giden Nermin Abadan Unat’ın; “Yılmak yok, dayanın, mesele sabredip öylece oturmak değil, mücadele Işığı hiç sönmeyecek.” Şeklindeki görev aşkı aşılayan sözlerini düşündüm…Çevirmen, hukukçu, sosyolog, siyaset ve iletişim bilimci olan hocaların hocası Prof.

Dr.

Nermin Abadan Unat’ın yeri doldurulmaz bir kayıp olduğunu, hukuktan siyasete, iletişimden bilim insanlığına, siyasetten akademik camiaya, kadın haklarından insan haklarına uzanan ve her alanda ve anlamda öncü kimliğini düşündüm…İlk kadın asistan, ilk kadın doçent, ilk kadın profesör olmak…Emeğin, çabanın, vazgeçmemenin ete kemiğe bürünmüş haliydi Nermin Hoca.

Kadınların önüne duvar örenlerin önüne temelli projelerle dikilen, bilgi ve deneyimini savunduğu ilkeler uğruna cömertçe paylaşan ve yol gösterendi Nermin Hoca…Haksızlıklar karşısında isyanından, karanlığa karşı mücadele azminden, aydın, onurlu ve cumhuriyetçi duruşundan asla ödün vermeyen, böylece birkaç kuşağa rol model olan, gericiliğe, haksızlığa, cehalete karşı duran bir demokrasi tutkunu idi Nermin Hoca…Mükemme İngilizcesi, Almancası ve Fransızcasıyla katıldığı her toplantıda, bulunduğu akademik camiada, yabancı dillere hakimiyeti kadar ulusal ve evrensel bilgi birikimiyle de alkışlanan ve adeta ders veren bir öğretendi Nermin Hoca…Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektöre karşı protestolarda cüppesiyle! “İstanbul sözleşmesi yaşatır” kampanyalarında tekerlekli sandalyesiyle!

Ege Kadın Buluşmasında yağmur altında şemsiyesiyle!

Saraçhanede Ekrem Başkana destek mitinginde alanı dolduran yurttaşlarla!

Hep dimdik ve coşku dolu bir öncüydü Nermin Hoca…Çok yönlüydü Nermin Hoca…Yazardı Nermin Hoca.

Akıl, bilim, sosyoloji, aydınlanma, kadın hakları derken akla ilk gelen hocalardandı. “Hayatını Seçen Kadın, Kum Saatini İzlerken, Bitmeyen Göç, Yüz Yıllık Umut, Göç ve Gelişme, Batı Avrupa ve Türkiye’de Basın Yayın Öğretimi, Resim, Turks in Europe” gibi Türkçe ve yabancı dille yazılmış pek çok kitabı vardı…Cumhuriyetçiydi Nermin Hoca. “Tek düşüncemiz biz bu ükeye nasıl faydalı olacağız?” diyen, ülkemizde iletişim araştırmalarının gelişimine yaptığı katkılarla akademik camiada özel bir yere sahip olan, “Macar bir anneden Viyana’da doğmak benim tercihim değildi.

Ama Atatürk Türkiye’sinin kızı olmak benim bilinçli tercihimdi!” diyecek kadar katıksız bir Atatürkçü ve Cumhuriyetçi…Yetkin bir bilim insanıydı Nermin Hoca.

Dünya çapında kitapları vardı.

Hakkında yazılan kitaplar vardı.

Nebil Özgentürk’ün kaleme aldığı kitapta; “Ben kendi hayatımı seçtim ve geriye bakmadan yürüdüm.

Siyasal Bilgiler Fakültesine giren ilk kadın asistan, ilk kadın doçent ve ilk kadın profesörüm.

Beni hayatta tutan hocalıktır.” Diyerek ilham veren kadınlardan biri idi…Çok dilli, çok bilgili bir akademisyendi Nermin Hoca.

Münih, New York, Denver, Kaliforniya Üniversitelerinde konuk profesör olarak dersler vermiş, 1978- 80’li yıllarda TBMM’e senatör olarak görev yapmış, “kamuoyu” sözcüğünü Türkçeye kazandırmıştı.

Vehbi Koç Ödülü, Mülkiye Büyük Ödülü, Sakıp Sapancı Uluslararası Araştırma Ödülü gibi pek çok ödülün dışında Alman Devletinin liyakat nişanına layık görülmüştü…Aydın, kararlı, tutarlı, ödünsüz duruşuyla örnek bir bilim insanıydı Nermin Hoca. “Macaristan’da doğmak, Macar olmak benim seçimim değildi.

Ama Gazi Mustafa Kemal’in ülkesine yerleşmek ve Kemalist olmak benim bilinçli tercihimdi” diyecek kadar yürekli ve Kemalistti…Vefalıydı Nermin Hoca. 1930 yılında 9 yaşında iken Büyükada’da; “Babamın elimden tutup ‘paşam işte kızım’ dediğini hatırlıyorum, insanı delip geçen bakışları vardı.” diyen ve yaşam boyu kendisine rehber bellediği Atatürk’ü sadece belleğinde değil, yüreğinde de taşımak için oğluna Mustafa Kemal adını koyacak kadar vefalı…Tevazu sahibiydi Nermin Hoca.

Yazarları, aydınları, sanatçıları özel günleri, hele de ulusal bayramları hiç atlamayan ve unutmayan Moda’daki Tarihçi Kitapevi’nde 12 Ocak 2019 yılında söyleşisine katılmıştım. 14 yaşında iken Budapeşte’den Türkiye’ye başlayan tren yolculuğunu, ülkeden ülkeye, hayattan hayata, kültürden kültüre geçen yaşam öyküsünü, görmüş geçirmişliğini, bilgi birikimini dinlemelere doyamamıştım.

Söyleşinin bitiminde, ben ona hakkı olan sözleri dile getirirken, o da beni sorularımdan yola çıkarak haddimi aşan övgülerle karşılamıştı…Söz Nermin Hocam!

Yaktığın ışığı, açtığın mücadeleci yolu, bilinçli tercihlerini, ödünsüz kararlılığını, “yılmak yok dayanın” şeklindeki sözlerinizi hiç unutmadığımızı, unutmayacağımızı, unutturmayacağımızı bilerek Işıklar içinde yatın.

Siz bilim dünyasının kutup ışığısınız, sönmezsiniz……

İlgili Sitenin Haberleri