Fransa, Güney Kıbrıs’a kalıcı olarak yerleşiyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa arasında Stratejik Ortaklık Anlaşması imzalandı.

Elysee Sarayı’nda düzenlenen törende anlaşmaya, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron imza koydu.

Anlaşma, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesini, kurumsal bir çerçeveye oturtulmasını ve uzun vadeli işbirliğinin derinleştirilmesini hedefliyor.

Stratejik ortaklık kapsamında savunma, ekonomi, kültür, inovasyon ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda işbirliğinin artırılması öngörülüyor.

Metinde ayrıca Avrupa Birliği ve uluslararası meselelerde eşgüdümün güçlendirilmesi vurgulanıyor.

DÖNEM BAŞKANLIĞI ÖNCESİ HAMLE “Philenews”in aktardığına göre, Hristodulidis ile Macron arasındaki görüşme, Güney Kıbrıs’ın önümüzdeki ay devralacağı AB Konseyi Dönem Başkanlığı öncesinde ve bölgesel jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde gerçekleşti.

Görüşme, Güney Kıbrıs’ın uluslararası alanda ittifaklarını tahkim etmeye yönelik stratejisinin bir parçası olarak değerlendirildi.

İki lider, görüşmede ortak Avrupa yaklaşımları, AB içinde birlik ve dayanıklılığın korunması, Güney Kıbrıs’ın 2026 yılının ilk yarısına ilişkin AB Konseyi Başkanlığı öncelikleri ile güncel bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldı.

GENİŞ KATILIMLI HEYET Hristodulidis’in Fransa ziyaretine Dışişleri Bakanı Konstandinos Kombos, Hükûmet Sözcüsü Konstandinos Letimbiotis, Avrupa İşlerinden Sorumlu Müsteşar Marilena Rauna ile üst düzey yetkililer eşlik ediyor.

WASHINGTON ÖNÜNÜ AÇMIŞTI Bu adım, Washington’un son dönemde Güney Kıbrıs’la savunma alanındaki işbirliğini kurumsallaştırmaya dönük hamleleriyle birlikte değerlendiriliyor.

ABD Temsilciler Meclisinde yakın zamanda, Güney Kıbrıs’a 1987’den bu yana uygulanan silah ambargosunun tamamen kaldırılmasını ya da mevcut muafiyet mekanizmasının uzun vadeli hâle getirilmesini öngören yasa tasarıları gündeme gelmişti.

Hâlihazırda yıllık başkanlık onayıyla askıya alınan ambargonun beş yıla kadar uzatılması ya da kalıcı biçimde kaldırılması hedeflenirken, bu girişimler ABD-Güney Kıbrıs savunma ilişkilerinin derinleştirilmesi yönünde siyasi bir irade olarak yorumlanıyor.

Söz konusu süreç, Doğu Akdeniz’de artan askerî ve diplomatik hareketlilikle birlikte bölgesel dengeler açısından da dikkatle izleniyor.