Haber Detayı

Seyirci sinemaya koşuyor... Ucuz bilet 2026’da da devam etmeli
Yazarlar hurriyet.com.tr
18/12/2025 06:28 (1 hafta önce)

Seyirci sinemaya koşuyor... Ucuz bilet 2026’da da devam etmeli

Nitelikli yerli filmlerin gösterime çıkması, her çarşamba günü biletlerin 120 TL olması seyirciyi yeniden sinema ile buluşturdu.

Salgın döneminde boşalan salonlar, bu yıl iyiden iyiye dolmaya başladı.

Seyirci sayısı geçen yıla göre yüzde 50 oranında arttı.

Pandemide kapanan salonların tümü açılmasa bile birçoğu seyirci artışıyla birlikte yeniden faaliyete geçti.

Yedinci Sanat tutkunları, yerli yapımlar kadar önümüzdeki yıl Oscar’a aday olması beklenen yabancı filmlere oldukça ilgi gösteriyor.

Dijital platformlara kapılan seyircinin yeniden salonlara koşması sinema işletmecilerinin yüzünü güldürüyor.Yeşilçam filmlerine özlem duyan milyonların sinema tutkusu biletler de ucuzlayınca canlandı.

Öyle ki gişelerde uzun kuyruklar oluşuyor.

Salonlar ön sıralara dek doluyor.BAKANLIK KATKI SAĞLIYORKültür ve Turizm Bakanlığı ile belli sinema işletmecileri arasında yapılan anlaşma uyarınca sinema biletleri her hafta çarşamba günü 120 TL’ye sabitlendi.

Bakanlık, sinema işletmecilerine belli tutarda maddi katkı sağlıyor.

Seyirciyi salonlara döndüren çarşamba günleri ucuz bilet satışı yılbaşına dek devam edecek.

Sinemaseverler uygulamanın yeni yılda da sürmesini istiyor.

Zira diğer günlerde bilet fiyatları cüzdan boşaltıyor.

Dört kişilik bir ailenin hafta sonu sinema keyfi 1500 TL’yi aşıyor.

Sinemaların bulunduğu kentlere göre bilet fiyatları 350 TL’den başlıyor, salonun kalitesine göre 1000 TL’ye kadar çıkabiliyor.

Çarşamba günü dışında emekli ve 60 yaş üzeri yurttaşa bilet 225 TL’den satılıyor.

Uygun gibi görünse bile bu fiyat bütçelerini oldukça zorluyor.

Çarşamba günlerini bekliyor emekli de sinema keyfi için.HERKES KAZANACAKYakıcı fiyatlardan ötürü lokanta ve eğlence merkezlerinden uzaklaşan, sevdikleri şarkıcı ve sanatçıların konserlerine gidemeyen, devlet tiyatrolarının dışında özel tiyatronun yolunu uzun yıllardır unutan milyonlarca dar ve sabit gelirli haftanın bir günü de olsa 120 TL’ye salonlarda film izleyebiliyor.

Ucuz bilet uygulaması 2026 yılında da sürmeli.

Hem izleyici kazanacak hem de yapımcısı, yönetmeni, oyuncuları, set emekçileri ve salon işletmecilerinden oluşan sinema endüstrisi kazanacak.

Salonlar dolacak, yapımcının, yönetmenin iştahı kabaracak, izleyiciyi salonlara çekecek yeni nitelikli filmler kotarılacak.

Yeni filmler çekildikçe oyuncuların yanı sıra binlerce set emekçisi ekmek parası kazanacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, sinema işletmecileri bir araya gelerek bu kampanyanın 2026 yılında da sürmesi için anlaşma yapmalı.

İzleyici yönetmen ve yapımcıya, “Siz iyi filmler çekin, biz salonları doldururuz” mesajını veriyor.

Şükrü KARAMANMANDALİNCİ, BELEDİYENİN BORÇLARINI CAMİ, İLKOKUL, SAĞLIK OCAĞI SATARAK ÖDEDİBODRUM Belediyesi Meclisi’nin 4 Kasım’da yaptığı toplantıda ilginç kararlar alındı.

Daha önce, Ocak 2025 günü köşemizde ‘Bodrum’dan iyi haberler yok’ başlıklı yazımızda bahsettiğimiz konular ne yazık ki doğru çıktı.

Meclis toplantısında raporla ilgili konuşan Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci devir işlemleri yapılması için meclisten oy çokluğuyla yetki aldı.

Vergi Dairesi ile mahsuplaşılan, belediyeye ait sekiz mülkiyetin toplam değeri 974 milyon TL.

İlginç olan şu.

Mandalinci “İbadet alanı, cami, lojman, şadırvan, sağlık tesisi, sağlık ocağı, okul binası, temel eğitim alanı, ilköğretim alanı bulunan taşınmazlar Vergi Dairesi’ne satılmıştır” dedi.

Mandalinci’nin beyanına göre; eski Bodrum Belediye Başkanı yeni Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras dönemine ait borç, zamanında yapılandırılmadığı için 4 milyarı bulmuş.

Eski CHP’li başkan, yeni CHP’li başkana borç takmış.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın “AK Partili Belediyeler kamuya borçlarını cami vererek mahsuplaşıyorlar.

Cami satarak mahsuplaşma olur mu” diyorlardı.

Yine Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil’in bazı TV kanallarında borca karşı cami devri ile ilgili AK Partili belediyelere ağır eleştirileri vardı.

Mandalinci bırakın camiyi ilköğretim okulu ve sağlık ocağı sattı.

Merak ediyoruz Özel ve Günaydın bu mahsuplaşmaya bir şey diyecek mi?

Yoksa “Beyanı verdiğimizde gelenekçiydik sonra değişimci olduk” mu diyecekler.

CHP’nin bu konularda politikası nedir bilen var mı?

Bundan sonra diğer CHP’li belediyeler benzeri satışlar yaparak borçlarını ödeyecekler mi?

Ya da Özgür Özel “Cami satarak borç ödenmez” diyerek kararı geri mi çektirecek!Tamer Mandalinci meclisteki konuşmasında ilginç şeyler söyledi.

Herkes tarafından başarısı kabul edilen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gelir İdaresi Başkanlığı ve tüm bakanlara teşekkür etti, şöyle dedi: “Bakanlarımız ayağı yere basan projelerde ‘CHP’li belediye’ diye ayrımcılık yapmıyor.

Kendilerine saygılı davrandığınız sürece işinizi yapıyorlar.”KKTC CUMHURBAŞKANI BABASINI NİYE ANLATTIKKTC demokratik bir seçim yaptı.

Tufan Erhürman ezici bir çoğunlukla KKTC Cumhurbaşkanı oldu.

Ankara’da uzun yıllar yaşayan, KKTC Başbakanlığı da yapan deneyimli bir siyasetçi. ‘Yes be annemci’ Mehmet Ali Talat’ın döneminde danışmanlık yaptığı için ‘federasyon’ ve ‘tam bağ?ms?z devlet??ımsız devlet’ ayrımını, Türkiye’nin hassasiyetlerini iyi biliyor.Erhürman’la KKTC gezimizde fırsat olup tanışamadık.

Ama onun yakın dostları ile tanıştık.

Türkiye’nin federasyona karşı olduğunun da farkında.

Kendisinin işi zor.

Verilmiş sözler, konuşmalar var.

Bu zorluğunu ‘Türkiye ile istişare’ formülüyle yuvarlayarak aşmaya çalışıyor.

Erhürman geçen günlerde sosyal medyada kendisine ‘ön yargılı’ yaklaşan bir Türk gazetecinin, hasta yatan babası Kemal Erhürman’ın küçük yaşlardan mücahit olduğunu söylemesi üzerine şunları söyledi:“Lütfen bu babama has bir olay değildi.

O nesil öyle.

Hepsi daha 18 yaşına gelmeden silah tuttular.

Bu dönemde Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda verdiği varoluş mücadelesini ve bu halkın adada hep var olduğunu, bundan sonra da var olacağını, doğru yöntemlerle bütün dünyaya yeniden anlatacağız.

O neslin torunlarını insan onuruna yaraşır bir biçimde hayat sürmeleri için gece gündüz çalışacağız.”Sayın Cumhurbaşkanı, çok doğru Avrupa Parlamentosu’nun sözde kayıp Rumlar için  ‘anıt’ kararına karşı çıkmanızı alkışlıyoruz.

Ama federasyon masalı için hala ‘flu’ konuşmuyor musunuz?

Güzel konuşuyorsunuz da peki 1960’lardan beri Cengiz Topel ile başlayan ve BM gücü olarak gelip mücahit olarak Bayrak Kalesi’nde askerlik yapan isimlere ne diyorsunuz?

Cennet mekân Rauf Denktaş ve (babanız dahil) arkadaşları ile omuz omuza Beşparmak Dağları’nda şehit olanlar, Girne’de şehit olanların torunlarına diyecek söz ‘mavi sakal’ mı?

Ya 1974’ten sonra KKTC vatandaşı olan, Kıbrıs Türkleri için can verdikten sonra Kıbrıslı olanlar için bir sözünüz yok mu?

Mutlaka vardır Sayın Cumhurbaşkanı.

Sütunlarımız sonuna kadar açık.

Yeter ki federasyoncu ya da “Yes be annemci’ misiniz?

Onu da söyleyin.

İlgili Sitenin Haberleri