Nereden tutsan elinde kalıyor

Spor kulüplerinin kazanmaktan çok adil rekabetin, sportmenliğin, gençleri eğitmenin ve bunun gibi ulvi amaçların peşinde olması gerekiyor şüphesiz.Devletten de sürekli bu gerekçelerle destek istemiyorlar mı?

Başarı da ilgili süreçlerin doğal bir sonucu zaten.

Beşiktaş, bir spor kulübü olarak son dönemde ne rekabetçi ne eğitimci ne de başarılı...Erkek futbol takımı beter, kadın futbol takımı ondan da beter.

Kadın basket bir iyi bir kötü.

Erkek şubesinin kapalı olduğu voleybolun kadınları, küme düşme adayı.Üstelik ciddi de bir bütçe ayrılmış halde olmasına rağmen.

Erkek basketbolda istikrarlı bir yapı kuruldu ama kupa kazanmak için daha fazlasına ihtiyaç var.

Hentbol da kimseye teselli vermiyor.

Taraftarların ‘hangi birine üzülsek şaşırdık’ durumu ise meşhur fıkrayı hatırlatıyor.Temel, araba kullanırken ters yola girmiş.

Arabalar vızır vızır üzerine geliyor.

O sırada radyodan yapılan anonsu duymuş: ‘Otoyolda ters yönde ilerleyen bir araç var...’ Temel’in tepesi atmış hemen: “Ne birisi, hepisi hepisi...”YETKİSİZ YETKİLİ GRAFİşini ciddi yapan Beşiktaş muhabirlerinden biri Sercan Dikme.

Yayınında şöyle demiş: Scout şefi Eduard Graf ve ekibi halen kulüp bünyesinde ama transferleri Serkan Reçber’in ekibi yapacak.” O dediyse doğrudur.

Doğruysa da sorun büyüktür.

Graf, Serdal Adalı’nın başkan seçilirken en büyük vaatlerindendi.

Şimdi durum nereye geldi.

Yetkisiz bir yetkili daha.

Bunun bir açıklamaya ihtiyacı yok mu?İLETİŞİM FACİASIBeşiktaş'ın Dokuz Eylül Üniversitesiyle yaptığı işbirliği protokolü, hoşluk olarak kalmaz ve ciddiye alınırsa güzel bir adım.

Ama bu etkinlikte Başkan Serdal Adalı’nın yaptığı bir espri gafa dönüşmüş sanki.Adalı, etkinlikte penaltı kullanacak, soruyor. “Cengiz gibi mi vurayım Tammy gibi mi?” Gazeteciler de tabii gülüyor.

Cengiz de Abraham da penaltı kaçırmıştı yakın zamanda.

Ona gönderme herhalde.

Peki bu görüntüyü izletseler “Başkan bizimle dalga geçiyor” demez mi oyuncular?Sergen Yalçın’ın, kiralık oyuncusu Muçi’yi, “Trabzonspor’da başarılı.

Bizim düşünmediğimiz bir oyuncu” diyerek övmesi gibi bu da bir iletişim faciası.

Futbolcunu değersizleştirmenin faydası kime?Beşiktaşlılar yabancı hakemde ısrarcı.

Kanatlanıp uçacaklar sanki.

Acaba yanlış transferleri, hatalı planlamaları bizim hakemler mi yaptı?

VAR’da Hollandalı ya da Fransız olsa Sergen Yalçın futbolcularıyla dalga geçmeyecek, ‘elimdeki oyuncu bu’ dercesine kulübede acı acı gülmeyecekti öyle mi?

En doğru taktikleri de verecekti.Rafa Silva krizini MHK çıkarmış sanki.

Ndidi’nin pas hatalarını yabancı hakem mi düzeltecek?

Hayır; Türk hakemleri de sütten çıkmış ak kaşık değil ama kişi önce kendine bakmalı.

Kimse kendi hatasını başkasına fatura etmesin.

Taraftarlar uyanık olsun.

Bu işler gündem değiştirmekten başka bir şey değil.