Haber Detayı
'Ya para ya kan' sloganı işe yaramadı: AB dondurulmuş Rus varlıklarını çalamadı!
AB'nin dondurulmuş Rus varlıklarına el koyma hamlesi bazı üye devletlerin muhalefeti üzerine başarısızlıkla sonuçlandı. Bunun yerine ikinci seçenek olan ortak borçlanmaya gidilecek. AB liderliği, asıl hayalleri suya düşse de sonucu başarıymış gibi pazarlamaya çalışıyor.
Avrupa Birliği’nin (AB) dondurulmuş Rus varlıklarına el koyarak Ukrayna’nın askeri harcamalarını finanse etme planı, üye ülke liderlerinin desteğini alamadığı için başarısızlıkla sonuçlandı.
Zirvenin bir diğer kritik gündem maddesi olan Güney Amerika bloku Mercosur ile ticaret anlaşması da Brüksel sokaklarını savaş alanına çeviren çiftçi protestoları nedeniyle son dakikada iptal edildi. 16 SAATLİK MARATON Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in yoğun baskılarına rağmen, yaklaşık 16 saat süren görüşmeler blok içindeki derin çatlakları bir kez daha su yüzüne çıkardı.
Kiev’in askeri operasyonlarını sürdürebilmesi için öngörülen 90 milyar avroluk (105 milyar dolar) kredinin Rus varlıklarıyla karşılanması teklifi reddedildi.
ORTAK BORÇLANMA VE BAŞARI HEZEYANI Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, tazminat kredisine ilişkin "teknik ayrıntılar üzerinde çalışılırken" Ukrayna’yı kısa vadede finanse etmek için sermaye piyasalarından ortak borçlanmaya gidilmesi konusunda mutabık kalındığını açıkladı.
Costa, cuma sabaha karşı sosyal medya hesabı üzerinden "Anlaşma sağlandı" paylaşımını yapsa da finansman mekanizmasına dair ayrıntı vermekten kaçındı.
Alman Şansölyesi Merz de planın başarısızlığını göz ardı ederek, "Ukrayna, önerdiğim gibi 90 milyar avroluk faizsiz bir kredi alacak" açıklamasında bulundu.
MUHALİF ÜLKELER Ancak Brüksel kulislerinde, Rus varlıklarına el konulması planına karşı çıkan Belçika Başbakanı Bart De Wever’ın başı çektiği; İtalya, Macaristan, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti’nin de desteklediği muhalefet blokunun zirveye damga vurduğu konuşuluyor.
Özellikle Rus karşıtı blokun önemli temsilcilerinden Polonya Başbakanı Donald Tusk’ın zirve öncesi "Ya bugün para, ya yarın kan" şeklindeki sert uyarısı, krizin boyutunu gözler önüne serdi.
EL KOYMA İÇİN HUKUKU ÇİĞNEDİLER Rusya’nın dondurulmuş yaklaşık 300 milyar dolarlık egemen varlığının 246 milyar doları Avrupa’da bloke edilmiş durumda.
Bu varlıklar geçen hafta süresiz olarak dondurulmuştu.
Karar, Macaristan ve Slovakya’nın veto hakkı fiilen devre dışı bırakılarak alınmıştı.
Avrupa Komisyonu liderliği “acil durum” yetkisini kullanarak süreci oybirliği yerine “nitelikli çoğunluk” formülüyle geçirmişti.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban veto hakkının ellerinden alınmasını “hukuka tecavüz” olarak tanımlamıştı.
RUSYA'NIN KARŞI ADIMLARI El koyma hamlesini “hırsızlık” ifadesiyle nitelendiren Moskova, yaklaşık 180 milyar avroluk Rus fonunu elinde tutan Belçika merkezli Euroclear’a karşı tahkim süreci başlattı.
Daha sonra davayı "Avrupa bankalarını" da kapsayacak şekilde genişlettiğini duyurdu.
Bu hamle, planı destekleyen Avrupalı kreditörler üzerindeki finansal risk baskısını artırdı.
AB DAHA ZOR DURUMDA KALACAK 90 milyar avroluk "savaş sandığı" paketinin onaylanmaması, ekonomik krizle boğuşan Zelenskiy yönetimini zor durumda bıraktı.
Ukrayna’nın, G7 kredisini geri ödemek ve mali dengesini korumak için kısa vadede en az 72 milyar avroya ihtiyacı olduğu belirtiliyor.
Analistler, Merz ve von der Leyen’in sunduğu seçeneklerin reddedilmesiyle AB’nin, Ukrayna barış görüşmelerinde talep ettiği "masadaki yerini" fiilen kaybettiği yorumunda bulunuyor.
Gözler şimdi Miami’de yapılacak ABD-Rusya heyetler arası görüşmeye ve ABD Başkanı Donald Trump’ın "Noel’e kadar barış" çağrısına çevrilmiş durumda.
