Haber Detayı
Kadın örgütlenmesinin önemi
Kadın örgütlenmesinin önemi
Ahi Evran’ın eşi Fatma Bacı’nın, Anadolu beyliklerinin son döneminde kurduğu “Baciyan-ı Rum Anadolu Teşkilatı”, Anadolu kadınlarının örgütlenme yeteneklerinin ilk örneklerinden biridir.
Milli Mücadele döneminde kurulan Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti’nin üyesi kadınlar da örgütlenerek çalışmalarda bulunmuş, Kurtuluş Savaşımızda çok önemli görevler yerine getirmişlerdir.
Tarihi örnekleri olduğu gibi kadın, günümüzde de evde, çalışma yaşamında, üretimin her alanında birliğini gücünü bulduğu her yere taşır, öncülüğünü istekle ve güçlü bir irade ile üstlenir.
Bugün toplumun en küçük birimi olan ailede kadın, aile yaşamının örgütleyicisidir.
Birleştirmek, düzenlemek, eksikleri gidermek, paylaştırmak, adanmışlık özellikleri üzerine pek çok yazılar, makaleler, kitaplar yazılmıştır.
Toplumsal yaşamımız içinde ise insanların haklarını hukukunu koruması yolunda sonuç elde edebilecek mevziler, kitle örgütleridir.
Aynı amaç etrafında biraraya gelinir, anayasal haklar çerçevesinde ekonomik, sosyal, siyasi hakların kazanılması yolunda çalışılır.
Birey, toplumda sorunlarını, kadın olsun erkek olsun örgütlenerek duyurur.
Kurum ve kuruluşlara üye olmak, çağımızın gereğidir.
Güç olmanın ve sonuca ulaşmanın önkoşuludur.
Kadınlar, dernekler, vakıflar, siyasi partiler gibi kuruluşlarda yer almaktadırlar.
Ancak kadınların, daha iyi yaşam koşullarına ulaşma, sosyal refah düzeyimizi arttırma, gençliğimizin, çocuklarımızın, gelecek kuşaklarımızın gelişimini zorlayan ve tehlikeye atan sorunları ortadan kaldırabilmek için herhangi bir kuruluşta görev almaları oranı, ne yazık ki gerekli düzeyin halen çok altındadır.
Kadınların, ekonomik olanaklarının, bakım ve eğitim sorumluluğunun, ev içi işler ile iş hayatı sorumluluğunun elverdiği ölçüde, sosyal ve görsel medyanın yayınlarından, programlarından etkilenmenin yerine koyabileceği toplumsal örgütlenmeye her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır.
Kadınların biraraya gelmelerinde, toplum ve kadın olarak, karşılaşılan meselelerin çözümünde söz sahibi olmalarında, seslerini duyurabilmelerinde biricik yol örgütlenebilmektir.
Geleceğin daha çağdaş ve aydınlık yarınlara ulaşması, biz kadınların, yani toplumun yarısını oluşturan bizlerin, sözümüzü söyleyebilmemizden geçmekte olduğunu bilelim.
Türkiye’mizin içinde bulunduğu zorluklar için de kadınların öne çıkmaları, tam bağımsızlık ilkesine ve milli duruşa sahip bir kadın kitlesini yaratmamız, hayatın bizi getirdiği gerçekliktir, bundan kaçınamayız.
Sorunlarımızın kökten çözümü için yurdumuzda ekonomik sorunların kesin biçimde çözüme kavuşturulması, üretenlerin üretimlerinin önündeki engellerin kaldırılması şarttır.
Üreticiler üretmeli, kaynaklarımızın da sahibi olmalıyız.
Tarımda, sanayide, eğitimde, üretimin bütün alanlarında gelişmeyi hedeflemeliyiz.
Bunu da milli bir iktidarla sağlayabiliriz.
Kadınların destekleyeceği milli üretimi esas alan bir milli hükümetle işsizliği yokedebiliriz, istihdamı arttırabiliriz, üretiriz, üretiriz, üretimde devrimi gerçekleştiririz.
İşte üretim devrimi için kadınlar olarak milli kadın hareketini oluşturmaya başlayalım.
Üretim için biz de varız, üretimde biz de varız diyelim!
Kadın örgütlenmesinin önemi, Türkiye’nin bugününü ve geleceğini tam bağımsızlık temelinde, üretenlerin milli hükümeti ile kurabilmek açısından her zamankinden daha büyüktür.
Birleşerek çoğalmalı, yanyana, aynı hedefte, Milli bir Kadın Hareketini hep birlikte yükseltmeliyiz.