Haber Detayı
Karen ile Abuzar
Biri Azerbaycan’ın müzik bahçesinde yetişmiş, diğeri Kübalı ve Alman çiftin çocuğu olarak dünyaya gelmiş iki sanatçı... Tek kalp olmuşlar. Opera, tiyatro, senfoni orkestrası, piyano, koro, dans... Yetmemiş. Azerbaycan müziği, Anadolu ezgileri, aryalarla, klasik Batı müziğiyle kucaklaşmış
Güzeller güzeli Karen, Kübalı anne ile Alman babanın evladı.
Münih’de doğmuş büyümüş.
Henüz 6 yaşındayken sahneye ilk adımını atmış.
Profesyonel olarak rol alması ise...
Sıkı durun: 11 yaşında olmuş.
Doğuştan müzisyen, sanatçı.
Biz sözü uzatmadan kendisinden dinleyelim.
Ama Karen’in hikayesinde eşi Abuzar Manafzade olmazsa olmaz.
Bu büyük müzisyeni birkaç yıl önce yine bir Aydınlık Avrupa ekinde tanımıştık.
Konser piyanisti, orkestra şefi ve besteci.
O da doğduğu gün müzisyendi...
Kim bu muhteşem ikili?
KÜBALI ALMAN Kübalı anne, Alman baba, Azerbaycanlı eş...
Aranızda hangi dilde anlaşıyorsunuz?
K.
D.
MANAFZADE - Daha çok Almanca, bazen İngilizce ve Azerbaycan Türkçesi konuşuyoruz.
Viyana’ya yolunuz nasıl düştü?
Öncelikle, ben biraz Alman, biraz Kübalıyım.
Annem Santiago de Cuba’dan, babam Alman.
Münih’de doğdum, Almanya’da büyüdüm.
Çocukluktan itibaren hep sahnedeyim... 6 yaşımda bale dersleri almaya başladım ve sahneye çıktım.
Annem bendeki merakı keşfetti ve destekledi.
Ama 11 yaşındayken dans ile şarkı söylediğim ilk profesyonel rolümü oynadım.
Sahne hayatı Almanya’da başladı, eğitim?
Evet, evet.
İlk müzik eğitimimi Almanya’da aldım, 19 yaşındayken Viyana’da Konservatuvarı kazanıp buraya geldim.
Bölüm neydi?
Müzikal...
Şan, dans ve oyunculuk eğitimi aldım, üç yıl sürdü.
Sonra, Viyana Müzik ve Sanat Üniversitesi’nde “Klasik Operet” bölümünde okudum ve sonrasında ise dünyaca meşhur hoca Prof.
Claudia Visca ile konservatuvarda klasik şan üzerine çalıştım.
SALSA MÜZİĞİYLE BÜYÜDÜM Müzik yeteneği anneden mi?
Aile müzisyen mi?
Yok hayır, annem ev kadını.
Kardeşim de müzikle ilgili değil, kendisi biyolog, pozitif bilim yapıyor.
Ben ailede ilk oluyorum.
Küba müziği?
Oo tabi.
Annem evde hep Salsa, Merengue, Reggae, Samba dinlerdi.
Küba müzikleriyle büyüdüm diyebilirim.
Bu benim kanımda var, her zaman dans ediyordum.
Küba’ya gittiniz mi?
Eğitiminizde Küba var mı?
Her zaman gidip gelirdik ama son yıllarda pek gidemedik, ama aslında Küba’da konserler yapmaya planlıyoruz.
Umarım Havana ve Santiago’da konserler yapacağız.
Havana’yı görmeniz lazım.
Havana büyülü bir rüya!
Eğitime dönersek, ilginç bir bölüm okumuşsunuz...
Evet, Viyana’da konservatuvarda okumaya gittim.
Burada Müzikal bölümünde okudum.
Oyunculuk, şarkı ve dans derslerimiz vardı.
Biraz farklı bir sanat dalı.
Yani sahnede her şeyi yapmalısın!
Sadece şarkıcı değilsin, sadece dansçı değilsin, sadece oyuncu değilsin, her şeyi birleştirmelisin.
Klasik müzik eğitimi aldınız, ama pop da söylüyorsunuz.
Pop ile klasik nasıl uyuştu?
Her zaman müzik yapıyordum ve Abuzar bana klasik müziği, Türk müziği ve Azerbaycan müziğini gösterdi.
Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış bir bestem bile var artık.
SADECE ŞUNU DİNLERİM DİYEMEM Peki pop müzik için ne düşünüyorsunuz?
A.
MANAFZADE - Pop müzik...
Valla Louis Armstrong’un bir sözü var.
İki türlü müzik var: İyi müzik ve kötü müzik.
Yani böyle tür olarak pek ayırt etmeyi sevmiyoruz.
İşte ‘klasik müzik tektir, başka hiçbir şey dinlemem’ de demiyorum mesela.
Karen de aynı şekilde.
Yani bizim için güzel müzik var.
Oradaki pop müziği bizdekine benzer mi?
Gerçekten Türkiye’de pop müzik dediğimiz zaman kimden bahsettiğimize de bakar.
Çünkü o kadar alakasız yani o kadar absürt şeyler de var ki...
Ama aynı zamanda çok kaliteli işler de çıkabiliyor.
Yani Karen’in yaratmış olduğu parçalarda benim en çok sevdiğim şey ne?
Neredeyse her birinde toplumsal bir mesaj var.
NEİN HEİSST NEİN Karen, toplumsal mesajlarınızdaki tema nedir?
K.D.
MANAFZADE- “Nein heisst nein” parçam var mesela. ‘Hayır hayır demektir.’ Yani Dur!
Kadının bir şeye dur demesi anlamına gelmektedir.
Bu sözlerle bir şarkı besteledim, geçen Kasım ayındaydı.
Çünkü Kasım ayı ‘Turuncu ay’, yani ‘kadına şiddete hayır’ ayı olarak geçiyor bütün dünyada.
Buna ithafen, kadına şiddeti kınayan sözlerle yeni bir parça çıktı ortaya.
Avrupa medeniyetin beşiği!
Kadına şiddet diye bir dert var mı buralarda?
Evet, ve hala büyük bir sorun.
Avrupa’da, Almanya’da ve Avusturya’da bile, kadınlar hakları için hala savaşmak zorunda.
Mesela Avusturya’da maalesef kadınların yüzde 20’sinin aileleriyle çok büyük sorunları var.
Aile içinde eşi ona vuruyor, güç kullanıyor ve evden kaçamıyorlar.
Bence çok büyük bir sorun.
Yüzde 20 oranı resmi bir veri mi?
Evet, kesin kayıtlara göre yüzde 20.
Bazı kızlarla stajda beraber çalıştım, daha 20-25 yaşlarındalar.
Dışardan bakınca bunu asla beklemezsiniz.
Aa, onların iyi bir eşi var, diye düşünürsünüz.
Ama onlarla konuşunca hangi hikayeleri anlatıyorlar?
Bu inanılmaz, inanamayabilirsiniz.
Herkesin benim gibi şansı yok...
İki sanatçı olarak aranızda rekabet ve çatışma olmuyor mu?
Evet, tabi ki o da bir müzisyen, ama birbirimizi anlıyoruz.
Abuzar her zaman beni ve sanatımı destekliyor.
Başka neye ihtiyacım olabilir ki?
Benim için kadın haklarını desteklemek çok önemli.
Şansyıyım, çok iyi bir eşim var.
Ve bunun için çok müteşekkirim.
Ama maalesef her kadının böyle bir şansı yok.
Bu yüzden bence bu şarkının böyle sözlere ve müziğe sahip olması çok önemli.
Müzik, keyif için de dinlenebilir, insanları rahatlatabilir ama aynı zamanda müzik, insanlara bir mesaj vermek çok güçlü bir araç.
Ben de bunu yapmaya çalışıyorum, müziğimle insanları düşündürmek ve bir mesaj vermeye çalışıyorum.
Kalbim bana ne derse onu yapıyorum.
Abuzar da bu konuda beni her zaman destekliyor.
O sesi Abuzar da duyuyor herhalde...
K.D.
MANAFZADE- Evet tamamen duyar ve bazen eleştirir, öğretmenlik de yapar.
A.MANAFZADE- Evde bizde herkes öyle!
Herkes birbirini iyi anlamda eleştiriyor ama işler de böyle ortaya çıkıyor.
Biz ailede birbirimizin müzik eleştirilerine çok güveniyoruz.
O anlamda şanslıyız da diyebilirim.
Rekabet tatlı bir rekabet, bizdeki kıskançlık değil.
Gerçekten birbirimizi destekleyen bir rekabet.
Daha ne kadar iyisini yapabiliriz?
Bunu konuşuyoruz.
CANLI YAYINDA MİLLİ MARŞ A.
MANAFZADE: “Karen, Azerbaycan’la Slovakya arasında oynanan UEFA Milletler Arası Ligi maçı açılışında Azerbaycan Milli Marşı’nı stadyumdan yapılan canlı yayında söyledi.
Bunun dışında 2019 yılında Edirne’de, Azerbaycan doğal gazını Avrupa’ya taşıyan TANAP Projesinin açılış töreninde Sayın Cumhurbaşkanlarımız Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev’e ailece konser verdik.
Ailece yaptığımız projelerden biriydi.” BALABAN KONÇERTOSU A.
MANAFZADE: “Azerbaycan müzik tarihinde Balaban ve Senfoni Orkestrası için yazılmış olan ilk konçertonun bestecisiyim.
Bunun dünya prömiyerini de 2018 yılında ABD’de, Kaliforniya’da Monterey Gençlik Senfoni Orkestrası ile yaptık.
Ve sonrasında Bakü’de kız kardeşimin şefliğinde, Filarmonide salonunda bu eseri tekrar seslendirdik.
Sonrasında Brezilya’da kendi orkestra şefliğimde iki konser daha gerçekleştirdik.
Bunun dışında ‘Hocalıya’ adlı eserim dünyada inanılmaz bir yankı uyandırmış durumda.
Ve bugüne kadar 200’den çok konserde bu eseri çaldım.
Artık dünyanın her yerinde, yani Japonya’dan Amerika’ya kadar yüzlerce piyanist de bu eseri çalıyor.”
