Haber Detayı

Bu aşkın neden dizisi filmi yapılmaz: Atatürk'ün first lady'si Müveddet Hanım
Hürrem elmasçı odatv.com
21/12/2025 09:30 (6 gün önce)

Bu aşkın neden dizisi filmi yapılmaz: Atatürk'ün first lady'si Müveddet Hanım

Hürrem Elmasçı yazdı...

Çocuklar, Soner Yalçın’ın Solcular kitabını dinlene dinlene okuyorum.

Bazı kitaplar böyledir, bir kez okursun yetmez; her dönüp okuduğunda başka bir kapı açılır.

Aynı satırı üçüncü kez okursun, “Bunu daha önce nasıl kaçırmışım?” dersin.Solcular da böyle, her okuduğumda, bu memleketin muazzam insanlarının hikayeleri bir bir çıkıyor karşıma.Ayten Aygen ve Müveddet Hanım da onlardan.

Soner, Aygen’i ‘Rumeli Benimdi’ kitabı vasıtasıyla tanımış, senelerce iletişimde kalmış.

Müveddet Hanım’ın hikayesini Aygen’in bir diğer eseri olan ‘Devrimin Üç Kadını’ndaki bilgilere dayanarak yazmış.Bakın, muhakkak okuyun bu yazacaklarımı, zira iki çift lafım var:1895 yılında, Osmanlı’nın Makedonya’daki Köprülü şehrinde doğuyor Müveddet Hanım.

Vardar Nehri’ne bakan üç katlı bir konakta, kalabalık bir ailede…Henüz on altı yaşındayken evlendiriliyor.

Çanakkaleli Mülazım Mehmet Saim’le.

Dönemin usulü bu.

Ama bu evliliğin içinde sessiz bir aşk, söylenmemiş bir cümle var: Halasının oğlu Kazım Fikri.Kazım Fikri Harp Akademisi mezunu.

Küçükken Müveddet’in ağabey dediği çocuk yıllar sonra kıza aşık olmuş ama bir kere bile açılmamış.

Düğüne bile gitmemiş, susmuş.Müveddet gelin gidiyor.

Serez, Selanik, Şam derken ilk çocuğu Enver doğuyor.

İkinci çocuğa hamileyken Birinci Dünya Savaşı patlıyor.

Erkekler cephede...Müveddet kızı Neriman’ı yoklukta, korkuda doğuruyor.

Ardından Mehmet Saim esir düşüyor, Korku Adası’na gönderiliyor.

İki yıl sonra kurtulup İzmir’e koşuyor ama hayat onlara bir mutlu son vermiyor…1919 senesi, Müveddet’in eşini son görüşü oluyor.Kurtuluş Savaşı başlıyor.

Sakarya’da Mustafa Kemal’in “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır” dediği yerde Mehmet Saim şehit düşüyor.

Müveddet iki çocuklu, genç yaşta dul kalıyor.

Kırşehir’e sığınıyor.

Şehit maaşı için Ankara’ya yazıyor, cevap alamıyor.Sonunda halasının oğlu Kazım Paşa’ya mektup yazıyor.

O Kazım Paşa: Savunma Bakanı, kırk yaşında, hala bekar.

Ve belli ki Müveddet’i hiç unutmamış.Mektuplaşmalar başlıyor.

Bir gün Kırşehir’de kapı çalınıyor.

Paşa’nın emir subayı.

Müveddet, annesi ve çocuklarıyla Ankara’ya gidiyor…Mustafa Kemal Atatürk Afganistan Kralı Amanullah Han ve eşi Süreyya, TBMM Başkanı Kazım Özalp ile birlikte Başvekil İsmet İnönü'nün verdiği ziyafete katılırken. (21.05.1928)Kazım Paşa, cephelerde yorulmuş bir adam; Müveddet’i karşısında görünce afallıyor.

Ve Ankara’da Müveddet için yeni bir hayat kuruluyor.

Enver okula başlıyor.

Paşa sık sık eve geliyor.

Eh tabi dedikodular büyüyor.

Kazım Paşa, Mustafa Kemal’e açılıyor.Gazi dinliyor, gülümsüyor ve icap eden şeyi söylüyor:“Evlenmen gerekiyor”Ama Müveddet kolay “evet” demiyor. “Halam ne der” diyor.

Yıldız Hanım önce tereddüt ediyor.

Sonra razı oluyor. 1923’te evleniyorlar.Nikahta Ahmet Ağaoğlu var.

Nusret Evcen var.

Bu evlilikten doğan çocuklara isimlerini bizzat Atatürk koyuyor: Teoman ve Güner.Bir zaman sonra Atatürk, Latife Hanım’dan ayrılıyor.

Protokol boşluğu oluşuyor zira Cumhurbaşkanı’nın eşi yok...

O boşluğu Müveddet Hanım dolduruyor.Müveddet HanımKazım Paşa’nın Meclis Başkanlığı döneminde, resmi yemeklerde Cumhurbaşkanı’nın sağında o oturuyor.

Yabancı devlet başkanlarının eşlerini o ağırlıyor.Yani gölgede bir First Lady…Böyle muazzam bir öykü Müveddet Hanım’ınki… Yazımın başında da dedim ya, iki çift lafım var diye, şimdi oraya geliyorum:Yahu çocuklar bu aşkın neden dizisi yapılmaz, vallahi anlamıyorum.

Siz bıkmadınız mı köyde bağıran çağıranlardan, silah seslerinden, tarihi yanlış okuyanlardan…Ben bıktım…Bu memleketin hikayesi biraz da Müveddet Hanım ve onun gibilerde, neden dizisi yapılmaz, neden filmi yapılmaz…Hürrem ElmasçıOdatv.com

İlgili Sitenin Haberleri