Haber Detayı
Laptop’unuzun ömrünü farkında olmadan kısaltıyorsunuz: İşte en sık yapılan hatalar
Yeni alınan bir dizüstü bilgisayarın birkaç yıl içinde performans kaybetmesi kaçınılmaz gibi görünse de, bazı alışkanlıklar bu süreci tahmin edilenden çok daha fazla hızlandırıyor. Şarj aletini sarma şeklinizden bilgisayarı kullandığınız zemine kadar birçok detay, cihazın ömrünü doğrudan belirliyor.
Dizüstü bilgisayarlar zaman geçtikçe yavaşlar, çabuk ısınmaya başlar ve bataryaları güç kaybeder.
Klavyenin o ilk günkü diri hali gider, trackpad artık eskisi gibi akıcı çalışmaz.
Çoğumuz bunu doğal bir yıpranma süreci olarak görsek de, aslında farkında olmadan yaptığımız hatalar bu süreci inanılmaz derecede hızlandırıyor.
Küçük dikkatsizlikler, üç yıl sonra bile 8 saat gidebilecek bir bataryayı daha ikinci yılında bitmiş bir hale getiriyor.
Peki dizüstü bilgisayarımızı mümkün olan en iyiperformansla en uzun süre kullanmak için nelere dikkat etmeliyiz?Dizüstü bilgisayarın kendisi kadar şarj kablosu da özen istiyor.
Özellikle klasik girişli adaptörler, kablo diplerinden kolayca hasar alabiliyor.
Kabloyu çok sıkı sarmak, üzerine basılan yerlerde bırakmak veya çantanın içine gelişigüzel tıkıştırmak bir süre sonra bağlantı kopukluklarına yol açıyor.
Eğer cihazınızın markasına özel bir şarj aleti kullanıyorsanız, yenisini bulmak hem çok zor oluyor hem de bir servete mal haline geliyor.
Kabloyu sıkıştırmak yerine gevşek halkalar halinde sarmak, adaptörün ömrünü iki katına çıkarabiliyor.Bilgisayarı kucağımızda, yatakta veya yumuşak bir zeminde kullanmak çok keyifli olsa da, cihaz bu sırada nefes alamıyor.
Dizüstü bilgisayarların çoğu, havayı alt kısımdan çeker.
Cihazı yastık veya battaniye üzerine koyduğunuzda, bu kanalları tamamen kapatmış oluyorsunuz.
İçerideki hava tahliye edilemeyince fanlar son hızda dönmeye başlıyor ancak bir süre sonra bu da yetersiz kalıyor.
Sürekli yüksek ısıda çalışmak sadece performansı düşürmekle kalmıyor; bataryayı hızla yaşlandırıyor ve iç donanımlara kalıcı zararlar veriyor.
Bilgisayarı her zaman sert ve düz bir zeminde tutmak, cihazın sağlığı için en temel kural haline geliyor.Fanların etrafında biriken tozlar, zamanla dışarıdaki havayı içeri almayı zorlaştırıyor.
Eğer bilgisayarınızın fan sesi bir jet motoru gibi çıkıyorsa, muhtemelen içerisi toz bulutuyla dolmuş demektir.
Birkaç ayda bir basınçlı hava ile havalandırma deliklerini temizlemek cihazı büyük ölçüde rahatlatıyor.
Sadece iç aksam da değil; klavye aralarına kaçan kırıntılar ve ellerimizdeki yağ, tuşların ve dokunmatik yüzeyin tepki süresini bozuyor.
Basit bir mikrofiber bezle yapılacak düzenli temizlik, cihazı servis yolundan kurtarabilir.Cihaz yeniyken hepimiz üzerine titriyoruz ama zaman geçtikçe hor kullanmaya başlıyoruz.
Bilgisayarı ekranından tutarak kaldırmak, koruyucu kılıf olmadan çantaya atmak veya masanın en ucunda bırakmak büyük riskler taşıyor.
Özellikle ekran menteşeleri, dizüstü bilgisayarların en zayıf noktaları arasında gösterilebilir.
Menteşelerin zorlanması sadece fiziksel bir kırılmaya yol açmıyor; içinden geçen ekran kablolarının da kopmasına neden olarak ekranın tamamen kararmasıyla sonuçlanıyor.Bilgisayarınızı bir gün satmayı veya takas etmeyi düşünüyorsanız, dış görünüş her şeydir.
Donanımı ne kadar güçlü olursa olsun, ekrandaki bir çizik veya kasadaki küçük bir çatlak satış değerini bir anda yarıya indirir.
Bazen gözle bile zor fark edilen küçük bir çatlak yüzünden cihazı satmanız zorlaşabiliyor.
Bilgisayarı her zaman "bir gün satacakmış gibi" özenle kullanmak, yeni bir modele geçerken bütçenizi ciddi anlamda korumanızı sağlayacaktır.
