Haber Detayı

ÇEVKO’dan Türkiye’nin 2025 atık yönetimi karnesi
Ekonomi ekonomim.com
22/12/2025 00:00 (4 gün önce)

ÇEVKO’dan Türkiye’nin 2025 atık yönetimi karnesi

ÇEVKO, 2025 yılına ilişkin çevre ve atık gündemini değerlendirmek amacıyla yılın son sohbet buluşmasını düzenledi. Toplantıda iklim krizi, Avrupa Birliği Ambalaj ve Ambalaj Atığı Tüzüğü, Türkiye’de atık yönetiminin mevcut yapısı ve önümüzdeki döneme ilişkin planlar ele alındı.

FERZAN ÇAKIR  ÇEVKO Genel Sekreteri Mete İmer, 2025 yılını Türkiye açısından da değerlendirerek İklim Yasasının yürürlüğe girmesi, Emisyon Ticaret Sistemi’nin (ETS) önümüzdeki dönem için hayata geçirilecek olması ve COP31’in Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılacak olmasını 2025’in en önemli gelişmeleri olarak değerlendirdi.

AB ambalaj politikası sıkılaşıyor Toplantıda öne çıkan önemli başlıklardan biri, 2025 yılında Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayımlanan ve 2026 itibarıyla uygulanması öngörülen Ambalaj ve Ambalaj Atığı Tüzüğü oldu.

Toplantıda, tüzüğün en belirleyici unsurunun ambalajların daha tasarım aşamasında atık bırakmayacak şekilde üretilmesini öngören eko-tasarım yaklaşımı olduğu vurgulandı.

AB’nin bu düzenlemeyle ambalaj atıklarını yalnızca toplama ve geri dönüşüm aşamasında değil, üretim sürecinin en başından itibaren kontrol altına almayı hedeflediği ifade edildi.

ÇEVKO Genel Sekreteri Mete İmer, daha önce yürürlükte olan ambalaj atıkları direktifinin üye ülkelerde hedeflenen sonuçları vermediğini hatırlatarak, bu nedenle düzenlemenin tüzük formatında yayımlanarak tüm üye ülkeler için bağlayıcı hale getirildiğini söyledi.

Toplantıda, 2030 yılı itibarıyla AB pazarına arz edilen tüm ambalajların geri dönüştürülebilir olmasının hedeflendiği; ambalajlarda geri dönüştürülmüş içerik kullanımının artırılması ve ambalaj üretiminde birincil hammadde kullanımının azaltılmasının öngörüldüğü aktarıldı.

Tek kullanımlık plastiklerin ise 2030’dan itibaren kademeli olarak yürürlükten kaldırılacağı ifade edildi.

Tüzükle birlikte Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) modelinin tüm ambalaj türlerinde zorunlu hale geleceği, üreticilerin piyasaya sürdükleri ambalajlar için GÜS kapsamında mali yükümlülük üstleneceği belirtildi.

Ancak bu yükümlülüğün, ambalajlarda kullanılan geri dönüştürülmüş malzeme oranına göre farklılaşacağı, geri dönüştürülmüş içerik kullanan ambalajlar için mali yükün daha düşük olacağı vurgulandı.

İmer, rekabet açısından avantajlı hale gelmek için bu tüzüğün kritik önemde olduğunu belirterek, Türkiye’nin en büyük ticaret ortaklarından biri olan AB ile olan ticaret hacmi dikkate alındığında, ambalaj atıkları alanında bu çerçeveyle uyumlu bir yasal düzenlemenin gerekliliğine dikkat çekti.

Depozito ana sistem olarak görülmemeli Toplantıda depozito sistemi de ayrıntılı biçimde ele alındı.

Cam, metal ve plastik ambalajlara yönelik depozito çalışmalarının sürdüğünü belirten İmer, depozitonun ana sistem olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. “AB mevzuatında depozito, kaynakta ayrı toplama hedefleri karşılanamadığında devreye giriyor.

Türkiye’de ise kaynakta ayrı toplama yeterince desteklenemediği için depozito sistemi kurulmaya çalışılıyor” diyen İmer, bunun sistemi daha maliyetli ve karmaşık hale getirdiğini ifade etti.

Özellikle cam atıkların ağırlık ve lojistik maliyetleri nedeniyle ayrı bir zorluk yarattığını belirten İmer, Türkiye’de öncelikle kaynakta ayrı toplama altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

AB ambalaj ve ambalaj atığı tüzüğü ne diyor?

Eko-tasarım zorunluluğu Atık azaltım hedefleri Geri dönüştürülebilirlik şartı GÜS yükümlülüğü Yeniden kullanım oranları ÇEVKO Neden GÜS’ü Savunuyor?

Toplantıda Türkiye’de 2020 sonrası uygulamaya giren Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) sistemi de kapsamlı biçimde değerlendirildi.

İmer, bu geçişle birlikte GÜS yaklaşımının zayıfladığını belirtti.

GÜS modelinde üreticinin, ürün ambalajlarının tüketim sonrası toplama, ayrıştırma, geri dönüşüm ve hatta toplumsal bilinçlendirme faaliyetlerinin finansmanından da sorumlu olduğunu hatırlatan İmer, GEKAP sisteminde ise üreticinin bu bağının zayıfladığını ifade etti. “Üretici bugün yalnızca bedel ödeyen konumda.

GEKAP gelirleri genel bütçeye gidiyor ve bu kaynağın ne kadarının doğrudan atık yönetimine aktarıldığı net değil.

Oysa atık yönetimi maliyetli bir süreç ve doğrudan desteklenmesi gerekiyor.

ÇEVKO olarak bu nedenle GÜS’ü savunuyoruz” dedi.

İlgili Sitenin Haberleri