Haber Detayı
Ortaya çıkan sonuç inanılmaz: İğne ile kilo vermek mi, cerrahi müdahale mi? Araştırma çarpıcı farkı ortaya koydu...
Zayıflama iğneleri popülerliğini artırırken, yeni araştırma çarpıcı bir fark ortaya koydu: Cerrahi yöntemler, ilaçlara kıyasla beş kat daha etkili. Peki, ilaçla verilen kilolar neden çoğu zaman geri geliyor ve ameliyat neden kalıcı sonuç sunuyor? Detaylar bu araştırmada…
Milyonlarca Amerikalı, son yıllarda hızla popülerleşen zayıflama iğneleriyle fazla kilolarından kurtulmaya çalışırken, bilim dünyasından dikkat çekici bir uyarı geldi.
New York Üniversitesi (NYU) Langone Health’ten araştırmacılar tarafından yürütülen kapsamlı bir çalışma, kilo verme ilaçlarının cerrahi yöntemlere kıyasla hem daha az etkili hem de uzun vadede sürdürülebilir olmadığını ortaya koydu.Örneğin Florida’dan 36 yaşındaki Jenn Erskine, kilo verme ameliyatı sayesinde 168 kg kaybetti.
Fotoğrafta, en kilolu hâli olan 248 kg (solda) ve şu anki 79 kg’lık görünümü yer alıyor. işte araştırmaya dair detaylar...
Araştırmada, kamuoyunda Ozempic, Wegovy ve Zepbound gibi markalarla bilinen ve aktif bileşenleri semaglutid ile tirzepatid olan GLP-1 grubu ilaçlar; mide küçültme (sleeve gastrektomi) ve gastrik bypass gibi bariatrik cerrahi yöntemlerle ilk kez doğrudan karşılaştırıldı.
Araştırmacılar, 2018 ile 2024 yılları arasında en az altı ay boyunca GLP-1 ilaçları kullanan ya da kilo verme ameliyatı geçiren 140 binden fazla hastanın sağlık verilerini analiz etti.
Daha adil bir karşılaştırma yapabilmek için, gelişmiş bir istatistiksel yöntem olan eğilim puanı eşleştirmesi kullanıldı.
Bu yöntemle; yaş, başlangıç kilosu, kan şekeri düzeyi ve eşlik eden hastalıklar gibi temel özellikler açısından benzer olan yaklaşık 14 bin hasta çifti oluşturuldu.
Böylece kilo kaybındaki farkın, yalnızca tedavi yöntemlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı net şekilde incelendi.
Elde edilen sonuçlar çarpıcıydı.
İki yılı aşkın takip süresinde:Bariatrik cerrahi geçiren hastalar ortalama 58 kilo verdiGLP-1 ilaçları kullanan hastalarda ortalama kilo kaybı yalnızca 12 kilo oldu Bu da toplam kilo kaybında 46 kiloluk devasa bir fark anlamına geliyor.
Oransal olarak bakıldığında ise ameliyat olan hastalar toplam vücut ağırlıklarının ortalama yüzde 26’sını, ilaç kullananlar ise yalnızca yüzde 5’ini kaybetti.
Başka bir ifadeyle, cerrahi müdahale enjeksiyonlu ilaçlara kıyasla beş kat daha etkili bulundu.
Çalışmanın baş yazarı ve NYU Langone Health’te cerrahi asistanı olan Dr.
Avery Brown, sonuçların klinik deneylerle gerçek hayat arasındaki farkı net şekilde gösterdiğini söyledi.
Brown, “Klinik çalışmalar GLP-1 ilaçlarıyla yüzde 15 ila 21 arasında kilo kaybı gösteriyor.
Ancak bu araştırma, bir yıl boyunca reçetesi aktif olan hastalarda bile kilo kaybının çok daha düşük olduğunu ortaya koyuyor” dedi.Araştırmacılara göre bu farkın en önemli nedenlerinden biri, GLP-1 ilaçlarını kullanan hastaların yüzde 70’e varan bir kısmının zaman içinde tedaviyi bırakması.
GLP-1 ilaçları, beyinde iştahı baskılayan ve “yemeyi bırak” sinyali gönderen bir hormonu taklit ederek etki gösteriyor.
Ancak bu ilaçlar, hafif mide bulantısından bağırsak alışkanlıklarında ciddi değişikliklere kadar uzanan yan etkilere yol açabiliyor.Bunun yanı sıra, aylık enjeksiyonlar halinde kullanılan bu ilaçların maliyeti de oldukça yüksek.
Pek çok hasta hem yan etkiler hem de ekonomik nedenlerle tedaviyi sürdüremiyor.
İlacı bırakan hastaların ise verdikleri kiloların büyük bir kısmını kısa sürede geri aldığı belirtiliyor.
Bariatrik cerrahi ise tek seferlik bir işlem olmasına rağmen, vücudun fizyolojisini kökten değiştiriyor.Mide küçültme ameliyatında, midenin yaklaşık yüzde 80’i çıkarılıyor ve mide kalıcı olarak dar bir tüp haline getiriliyor.
Gastrik bypass yönteminde ise hem mide küçültülüyor hem de ince bağırsağın bir bölümü devre dışı bırakılarak kalori emilimi azaltılıyor.Bu işlemler sonucunda hastalar yalnızca daha az yemekle doymakla kalmıyor, aynı zamanda açlık hormonlarında da kalıcı değişimler meydana geliyor.
Araştırmaya göre, mide küçültme ameliyatı geçiren hastalar fazla kilolarının yüzde 50 ila yüzde 70’ini, mide bypass olanlar ise yüzde 60 ila yüzde 80’ini kaybediyor.
Çalışmada dikkat çeken bir diğer önemli bulgu ise kan şekeri kontrolüyle ilgiliydi.
Cerrahi müdahale geçiren hastalarda, iki yıllık takip süresince daha iyi ve kalıcı kan şekeri kontrolü sağlandığı görüldü.Bu durumun, özellikle diyabet hastası obez bireyler için hayati öneme sahip olduğu vurgulandı.
Amerikan Metabolik ve Bariatrik Cerrahi Derneği Başkanı Dr.
Ann M.
Rogers, “Her iki grup da kilo veriyor ancak metabolik ve bariatrik cerrahi çok daha etkili ve kalıcı sonuçlar sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Tüm bu sonuçlara rağmen, kilo vermek için ameliyatı tercih edenlerin sayısı, ilaç kullananlara kıyasla oldukça düşük.
Verilere göre:Yılda yaklaşık 280 bin kişi bariatrik cerrahi geçiriyor.
Buna karşın 8,4 milyon kişiye zayıflama ilacı reçete ediliyor.
Uzmanlar, ameliyat korkusu, yanlış algılar ve başlangıç maliyetlerinin bu farkta etkili olduğunu belirtiyor.
Dr.
Avery Brown, GLP-1 ilaçları kullanan hastalar için uyarıda bulunarak şunları söyledi: “GLP-1 hastalarının beklentilerini yeniden ayarlamaları, tedaviye daha sıkı uymaları ya da metabolik ve bariatrik cerrahiyi ciddi bir seçenek olarak değerlendirmeleri gerekebilir.”Araştırmacılar, ilaçların bazı hastalar için faydalı olabileceğini kabul etmekle birlikte, kalıcı ve yüksek miktarda kilo kaybı hedefleyenler için cerrahinin hâlâ altın standart olduğunu vurguluyor.Daily Mail’in “The weight-loss strategy that is five times more effective than drugs like Ozempic and Wegovy” başlıklı haberinden derlenmiştir.