Haber Detayı

DEM Parti’den 11. Yargı Paketi’ne muhalefet şerhi: 'Teklifin ana karakteri temel hak ve hürriyetlere müdahale'
Siyaset cumhuriyet.com.tr
23/12/2025 12:20 (4 gün önce)

DEM Parti’den 11. Yargı Paketi’ne muhalefet şerhi: 'Teklifin ana karakteri temel hak ve hürriyetlere müdahale'

AKP'nin Meclis'e getirdiği 11. Yargı Paketi'ne karşı DEM Parti tarafından hazırlanan muhalefet şerhinde, iktidarın Türkiye Yüzyılı-Adaletin Yüzyılı ve 2025-2029 Yargı Reformu Strateji Belgesi gibi söylemlerinin gerçeği yansıtmadığı, reform iddialarının yalnızca kağıt üzerinde kaldığını belirtildi.

Kamuoyunda 11.

Yarg ı Paketi olarak bilinen T ürk Ceza Kanunu ile Baz ı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Adalet Komisyonu’ndaki g örü şmelerin ardından bug ün Meclis Genel Kurulu’na geliyor.

DEM Parti, teklife bir muhalefet şerhi yayımladı.

Parti tarafından hazırlanan muhalefet şerhinde, iktidarın T ürkiye Yüzy ılı-Adaletin Y üzy ılı ve 2025-2029 Yargı Reformu Strateji Belgesi gibi s öylemlerinin gerçe ği yansıtmadığı, reform iddialarının yalnızca kağıt üzerinde kald ığını belirtildi.

Uygulamada g üvenlikçi politikalar ın her ge çen gün daha fazla kal ıcılaştığını ifade edilen DEM Parti'nin şerhinde Tam da bu nedenle AKP, getirdi ği her yeni yargı paketini, artık önceki paketlerin yaratt ığı sorunları “gidermek” iddiasıyla kamuoyuna sunmaya başlamıştır.

Bu durumun en çarp ıcı örneklerinden biri, kamuoyunda COVID –19 infaz d üzenlemesi olarak bilinen ve 9.

Yarg ı Paketiyle getirilen d üzenlemenin yol açt ığı derin eşitsizliklerin, bu kez teklifin 27. maddesiyle yeniden önümüze getirilmesidir.

Ancak sorunlar ı giderme iddiasıyla yapılan bu m üdahale, infaz hukukunda geçici, seçici ve parçal ı d üzenlemelerini ço ğalmaktadır.

Bu y öntem reform söylemini bo ş bir g österene dönü şt ürmekte ve iktidar ın adalet anlayışının bir kriz y önetimi hukuku oldu ğunu g östermektedir denildi.

DEM Parti'nin pakete düştüğü muhalefet şerhinde bazı öne çıkanlar şöyle: PAKET DEMOKRATİKLEŞME SÖYLEMİNİN PERSPEKTİFİNİ TAŞIMIYOR 1 Ekim 2024 tarihinden bu yana ilerleyen Barış ve Demokratik Toplum S üreci’nin bir devlet politikas ı olarak kabul edilmesi toplumun geniş kesimlerinde s ürecin ruhuna, amac ına ve hedeflerine uygun yasal d üzenlemeler yap ılması y önünde beklentiler yaratm ıştır.

Bu s ürecin takibi ve ilerletilmesi amac ıyla TBMM b ünyesinde 5 A ğustos 2025 tarihinde Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi kurulmuş, s ürecin yasal ihtiyaçlar ının belirlenmesi i çin uzun süreli ve sistematik çal ışmalar y ürütmü şt ür.

Her ne kadar Komisyon, kendi yasa önerilerini ve raporunu haz ırlayarak Meclis’e sunacak olsa da b öylesi bir konjonktürde yap ılacak t üm yasa ve politika yap ım s üreçlerinde bu görü şlerin dikkate alınmasını beklemek hatalı bir yaklaşım olmayacaktır.

Nitekim Komisyonun temel hedeflerinden biri olan “T ürkiye’nin demokratikle şmesi” yalnızca yapılacak birka ç yasa yap ımıyla m ümkün olmay ıp, ülkenin hukuk politi ğinin bu y öne evrilmesi , bütünlüklü ve sistematik çal ışmalarla bu idealin ger çekçi k ılınması gerekmektedir.

Ne var ki bug ün önümüze getirilen 11.

Yarg ı Paketi, bu s öylemin gerektirdi ği siyasal iradeyi ve yapısal reform perspektifini taşımamaktadır.

KATILIM VE ŞEFFALIK İLKELERİNDEN UZAK Eldeki kanun teklifi, hukuk sisteminin adaletle bağını zayıflatarak, hukuku sosyal kontrol ve disiplin mekanizmasına d önü şt üren Güvenlikçi Devlet rejiminin tipik bir örne ğini sunmaktadır.

Teklifin genel ruhu incelendiğinde, su çun hükmetme biçimleri ile sömürü mekanizmalar ından kaynaklı k ökenlerine inmek yerine, cezalar ın artırılması yoluyla caydırıcılık sağlanmaya çal ışıldığı ve usul g üvencelerinin zay ıflatıldığı g örülmektedir.

Ceza hukukunda bask ı ve itaat diyalektiğini aşamayan bu perspektifin demokratik toplum gerekleriyle uyuşmadığı a ç ıktır.

Nitekim kanun teklifi, hazırlanış s üreci itibar ıyla demokratik katılım ve şeffaflık ilkelerinden uzaktır. 'COVİD' DÜZENLEMESİ: SİYASİ MAHPUSLARA AYRIMCILIK Teklifte otoriterleşme ve iktidar pozisyonunu tahkim etme eğilimine dair g öze çarpan ilk madde COV İD d üzenlemesini içeren 27. maddedir.

Nitekim bu madde ile siyasi mahpuslar kapsam dışında tutulmakta, iktidarın niyeti ortaya serilmektedir.

Bu madde ile iktidar, siyasi mahpuslara y önelik mevcut istisna rejimini devam ettirme niyetini ortaya koymu ş ve tutulma koşulları ile denetimli serbestlikten faydalanma gibi hakları engellemeyi s ürdürece ğini ilan etmiştir.

Teklifin ayrımcı karakteri bu madde metni ile somutlaşmaktadır. 27. maddenin bir diğer sonucu ise siyasi mahpuslar ile adli mahpuslar arasında eşitsizlik yaratmaktır.

Teklif kanunlaştıktan sonra on binlerce mahpus tahliye olabilecekken siyasi mahpuslar; hastalık, engellilik, ağır hapishane koşulları gibi bir çok a ğır soruna rağmen tutulmaya devam edilecektir.

Siyasi mahpuslara ayrımcılık her pakette devam ederken, kadın ve çocuklara kar şı işlenen su çlar Komisyon a şamasında muhalefetin m ücadelesiyle kimi yönleriyle hariç tutulmu ş ancak deprem ve iş cinayetleri gibi toplum vicdanını yaralayan ağır su çlara da infaz indirimi getirilmi ştir.

Yine hakaret su çunun ön ödeme kapsam ına alındığı 16. madde de eşitsiz uygulamaya başka bir örnek sunmaktad ır.

Teklifin yasalaşması ile birlikte kamu g örevlileri ile yurtta şlar arasında a ç ık bir eşitsizlik yaratılmış olacaktır.

Bu iki madde de diğer bir çok düzenleme gibi iktidar ın g üç projesine hizmet etmektedir.

İNTERNETE BASKI: TEMEK HAKLAR YERİNE DEVLET DENETİMİ ÖNCELENİYOR Demokrasiye duyarl ı bir hukuk devleti, öne sürdü ğ ü güvenlik endi şelerini bireysel özgürlüklerden feragat etmeden yönetmek zorundad ır.

Buna karşın eldeki teklif, demokratik temay ülleri güçlendirmek bir yana mevcut demokrasi düzeyini daha da zay ıflatmanın gerek çelerini yaratm ıştır.

Sosyal medya ağları başta olmak üzere internet yay ınları demokratik toplum yapılanmasının g üncel kamusal tart ışma olanağı ve bağlamıdır.

İ çeri ğin ç ıkarılması ve bant daraltma gibi mekanizmaların g üçlendirilmesi, bilgi ak ışını kontrol altına almak ve vatandaşların farklı g örü şlere erişimini sınırlamak amacına d önüktür.

Bu tür müdahaleler, ço ğulcu ve demokratik toplum yapısını zedeleyerek tek sesli bir medya ortamı ile kısır entelekt üel döngüler yaratmakta, dolay ısıyla demokratik tartışma ve katılımı baltalamaktadır.

Teklifin bu unsurları, temel hakların korunması yerine devlet denetiminin öncelendi ğini a ç ık ça göstermektedir.

HER MADDESİYLE HAKLAR İHLAL EDİLEBİLİR Teklifin ana karakterini “temel hak ve hürriyetlere müdahale” üzerinden belirlemek mümkündür.

Hemen her maddede do ğrudan ya da uygulama esnasında ihlal edilecek haklar s öz konusudur.

Mülkiyet hakk ı da bu m üdahaleden etkilenecek olan haklardan biridir.

Nitekim 22. madde ile getirilmek istenen hesab ın askıya alınması d üzenlemesi, mülkiyet hakk ının ihlali bakımından ciddi risklerin kaynağı olacaktır.

İlgili Sitenin Haberleri