Haber Detayı

Ürün kalitesinin yanı sıra markalaşma öne çıkıyor
Sektör haberleri dunya.com
24/12/2025 00:00 (2 gün önce)

Ürün kalitesinin yanı sıra markalaşma öne çıkıyor

İhracatta bazı ürünlerde küresel liderliği elinde bulunduran Türkiye’nin kuruyemiş sektörü, küresel rekabet gücünü hammadde kalitesinin ötesine taşımayı amaçlıyor. İleri işleme teknolojilerinin yaygınlaştığı sektörde Ar-Ge, gıda güvenliği sertifikasyonları, markalaşma ve çevre dostu ambalaj çözümleri öncelikli yatırım alanları olarak öne çıkıyor.

Hüseyin VATANSEVERKuruyemiş ve kuru mey­ve üretiminde küre­sel ölçekte bir güç mer­kezi olan Türkiye, özellikle fın­dık, kuru kayısı, kuru incir ve kuru üzümde küresel üretiminin önemli bir bölümünü tek başına karşılıyor.

Söz konusu ürünler­de küresel ölçekte lider konumda olan Türkiye, ayrıca Antep fıstığı, yerfıstığı, leblebi, ay çekirdeği ve kabak çekirdeğinde de güçlü bir üretim altyapısına sahip.Yurt içi tüketimde geleneksel olarak ay çekirdeği ve kabak çekirdeği en yüksek hacmi oluştururken, son yıllarda sağlıklı beslenme eği­limiyle birlikte badem, ceviz ve fındık ile birlikte kuru kayısı, ku­ru incir ve kuru üzüm tüketimin­de de belirgin bir artış görülüyor.

İthalat tarafında ise kaju tama­men, badem ve ceviz ise artan sa­nayi ve tüketici talebi nedeniyle kısmen ithalatla karşılanmakta.

Ayrıca dönemsel olarak ay çekir­deği, kabak çekirdeği ve yer fıs­tığında da arz açığı yaşanabili­yor.

Ülke kuruyemiş sektörünün ulaştığı toplam hacim ise yakla­şık 5 milyar doları buluyor.Türkiye’nin kuruyemiş ihraca­tında Avrupa Birliği (AB) ülkele­ri öne çıkarken; Almanya, İtalya, Fransa ve Hollanda hem doğrudan tüketim hem de sanayi kullanı­mı açısından en büyük alıcı ülke­ler oluyor.

ABD, Birleşik Krallık ve Körfez ülkeleri de önemli pazar­lar arasında görülürken sektör; ye­ni dönemde özellikle Çin, Japonya ve Güneydoğu Asya ülkeleri olmak üzere Uzakdoğu pazarına ulaşma­yı hedefliyor.

Latin Amerika ve Af­rika’nın yükselen ekonomileri de sektör için stratejik hedef pazarlar olarak öne çıkıyor.Tüm Kuruyemiş Sanayicile­ri ve İş Adamları Derneği (TÜK­SİAD) tarafından yapılan değer­lendirmede sektörün uzun vadeli başarısı, tarımsal sürdürülebilir­lik ve kalite standartlarının yük­seltilmesine bağlı olduğu belir­tilirken, üreticiye güven verecek uzun vadeli ve öngörülebilir des­tek politikaları büyük önem ta­şıdığı vurgulanıyor.

Ayrıca üre­ticilere ve işletmecilere yöne­lik yapılacak yatırımların teşvik edilmesi ve desteklenmesi, söz­leşmeli üretim modellerinin güç­lendirilmesi, dijital tarım uygu­lamaları ve tarladan sofraya iz­lenebilirlik altyapısı sektörün öncelikli ihtiyaçları arasında yer aldığına dikkat çekiliyor.

Bunun­la birlikte coğrafi işaretli ürünler de sektörün geleceğinde ve ürün bazında marka değerinin korun­masında önem taşıyor.

Ayrıca coğrafi işaretli ürünler, doğru ta­nıtım ve pazarlama hamleleriyle küresel rekabette bir avantaj sağ­lama potansiyeli barındırıyor.Rekabet gücünün artık sadece hammadde kalitesiyle değil, tek­noloji ve markalaşma ile de be­lirlendiği günümüzde ileri işle­me teknolojileri, Ar-Ge, gıda güvenliği sertifikasyonları, mar­kalaşma ve çevre dostu ambalaj çözümleri öncelikli yatırım alan­ları olarak belirtiliyor.

Ayrıca so­ğuk hava depolama ve lojistik alt­yapı yatırımları, ürün kalitesinin korunması ve pazarlara hızlı eri­şim açısından başlıca gündem maddelerini oluşturuyor.Yüksek verim uygulamalarına geçiş ile dönüşüm süreci başladıTÜKSİAD tarafından paylaşı­lan değerlendiremeye göre sek­törde verimliliği artırmaya yö­nelik mekanizasyon ve dijitalleş­me yatırımlarına yönelim giderek hız kazanıyor.

Özellikle hasat, kurutma ve işleme aşamaların­da otomasyonun artması, işçi­lik maliyetlerinin kontrol altına alınmasına ve ürün kayıplarının azaltılmasına katkı sağlıyor.

Aynı zamanda üretimde iklim koşulla­rına daha dayanıklı ve verimi yük­sek uygulamalara geçiş konusun­da sektör genelinde bir dönüşüm süreci yaşanıyor.

Katma değer ta­rafında ise fonksiyonel ve sağlıklı atıştırmalıklar, sanayiye yönelik yarı mamuller ve pratik porsiyon ambalajları öne çıkıyor.

Bu ürün grupları, hem iç pazarda hem de ihracatta kuruyemiş sektörünün büyümesini destekleyecek, reka­bet gücünü artıracak temel alanlar olarak görülüyor.Fındıkta küresel liderlik katma değer ile sınanıyorTürkiye, dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 60-65’ini tek başına gerçekleştirerek bu alanda tartışmasız lider konumda bulunuyor.

Karadeniz Bölgesi merkezli üretim, yüz binlerce çiftçi için temel gelir kaynağı oluştururken, fındık ihracatı tarım ihracatının da lokomotif kalemlerinden biri olmayı sürdürüyor.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerine göre 2025 yılının ocak-temmuz döneminde Türkiye’den 161 bin 756 ton fındık ihracatı gerçekleştirilerek 1.34 milyar dolar tutarında döviz girdisi elde edildi.

Buna karşın sektörün kronik sorunu, ihracatın önemli bir bölümünün hâlâ ham veya yarı işlenmiş ürün şeklinde yapılması.

Çikolata, ezme, krema ve ileri işlenmiş ürünlerde katma değerin büyük kısmı yurt dışında kalırken, Türkiye fiyat belirleyici olmasına rağmen kâr belirleyici konumda yeterince güçlenemiyor.Paketli ürün ile sektörün katma değeri artıyor Kuruyemiş sektörü artık yalnızca tarla ve bahçe aşamasında değil; kavurma, paketleme, aromalandırma ve perakende zinciriyle birlikte değerlendiriliyor.

Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde gelişen paketli kuruyemiş pazarı, markalaşmanın ve ürün çeşitliliğinin önemini artırıyor.

Ancak bu alanda da maliyet baskıları, enerji fiyatları, ambalaj giderleri ve perakende raf rekabeti kârlılığı sınırlayan unsurlar arasında yer alıyor.

Küçük ve orta ölçekli üreticiler için kooperatifleşme ve ortak markalaşma modelleri giderek daha kritik hale geliyor.

İlgili Sitenin Haberleri