İsrail Dürzi isyancıları böyle silahlandırmış

WashIngton Post (WP) gazetesi, İsrail’in Suriye’de gizli silah sevkiyatına ilişkin ayrıntıları kamuoyuna açıkladı.

WP’nin aktardığına göre İsrail, Beşar Esad’ın devrilmesinden dokuz gün sonra, 17 Aralık 2024 gecesi Suriye’nin güneyine yönelik gizli bir silah sevkiyatı gerçekleştirdi.

Gazete, İsrail’e ait helikopterlerin “karanlığın örtüsü altında” Suriye hava sahasına girdiğini ve sevkiyatın “hava yoluyla” yapıldığını yazdı.

WP’ye konuşan, sürece doğrudan dahil olmuş iki eski İsrailli yetkili, helikopterlerle indirilen yükün içeriğini “insani yardım paletlerinin arasına gizlenmiş 500 tüfek, mühimmat ve balistik yelek” olarak tarif etti.

Haberde, sevkiyatın “özellikle dikkat çekmemesi için yardım görüntüsü altında” planlandığı vurgulandı.

Silahların, Suriye’nin güneyinde Süveyda merkezli Dürzi Askerî Konseyi’ni silahlandırmak amacıyla gönderildiği belirtildi.

WP’ye konuşan bir İsrailli kaynak, sevkiyatın hedefini “Dürzi milislerin kısa sürede savunma kapasitesini artırmak.” sözleriyle özetledi.

Gazete, bu sevkiyatların tek seferle sınırlı kalmadığını da yazdı.

Haberde, aralık ayından itibaren “birden fazla hava ikmali yapıldığı” ve sürecin İsrail Ordusu’nun Kuzey Komutanlığı koordinasyonunda yürütüldüğü aktarıldı.

Eski bir İsrailli askerî yetkili, operasyonu “hızlı, sessiz ve iz bırakmayacak şekilde tasarlanmış” olarak tanımladı.

WP’ye göre sevk edilen envanterin önemli bir bölümünü “kullanılmış piyade silahları” oluşturdu.

Gazeteye konuşan bir kaynak, bu silahların bir kısmının “daha önce Hizbullah ve HAMAS mensuplarından ele geçirilen” stoklardan seçildiğini söyledi.

Haberde, Dürzi milis liderlerinin de sevkiyatları doğruladığı aktarıldı.

WP’ye konuşan bir Dürzi komutan, “tüfekler, mühimmat, keskin nişancı silahları ve gece görüş ekipmanları” aldıklarını belirtirken, sevkiyatların “Şam’daki yeni yönetimin sahada güç toplamaya başladığı döneme denk getirildiğini” ifade etti.

Washington Post, İsrail’in bu sevkiyatlarla Suriye’nin güneyinde “merkezî otoriteden bağımsız silahlı bir denge” oluşturmayı hedeflediğini yazdı.

Gazeteye konuşan İsrailli bir yetkili, sevkiyatların amacını “Ahmed Şara liderliğindeki yeni yönetimin hızlı biçimde tüm silahlı unsurları kontrol altına almasını zorlaştırmak.” sözleriyle açıkladı. 3 BİN MİLİSE AYLIK MAAŞ Washington Post’un haberine göre İsrail’in Suriye’nin güneyinde kurduğu destek hattı yalnızca silah sevkiyatlarıyla sınırlı kalmadı.

Gazete, İsrail’in Dürzi milisler için düzenli bir mali destek mekanizması oluşturduğunu yazdı.

WP’ye konuşan Dürzi yetkililer ve eski bir İsrailli kaynak, bu desteğin “aylık ödemeler” şeklinde yürütüldüğünü aktardı.

Haberde, İsrail’in yaklaşık “3 bin Dürzi milise her ay 100 ila 200 dolar arasında değişen nakit ödeme yaptığı” bilgisi yer aldı.

WP, bu ödemelerin “tek seferlik yardımlar değil, süreklilik arz eden bir sistem” olduğunu vurguladı.

Gazeteye konuşan iki Dürzi yetkili, ödemelerin “her ay düzenli olarak” yapıldığını ve milislerin bu parayı “maaş” olarak gördüğünü ifade etti.

WP’ye göre mali destek, sahadaki Dürzi silahlı yapıları bir arada tutan temel unsurlardan biri hâline geldi.

Bir Dürzi komutan, bu durumu “Silah kadar para da önemli.

İnsanlar sahada kalmak için geçinmek zorunda.” sözleriyle anlattı.

Gazetede yer alan bilgilere göre İsrail, para akışını doğrudan ve iz bırakacak kanallar üzerinden yürütmedi.

WP, ödemelerin “aracılar ve yerel temas noktaları” üzerinden yapıldığını ve sürecin “resmî askerî veya diplomatik mekanizmaların dışında” tutulduğunu yazdı.

Eski bir İsrailli yetkili, bu yöntemi “düşük profil, maksimum kontrol” şeklinde tanımladı.

Haberde, mali desteğin Dürzi Askerî Konseyi ve daha sonra kurulan Ulusal Muhafız yapısı üzerinden yönlendirildiği aktarıldı.

SDG HATTI VE ARACI MEKANİZMA Washington Post’un haberine göre İsrail, Dürzi milislerle kurduğu ilişkiyi yalnızca doğrudan temaslar üzerinden yürütmedi.

Gazete, İsrail’in bu süreçte Suriye Demokratik Güçleri (SDG) üzerinden de dolaylı bir temas ve destek hattı oluşturduğunu yazdı.

WP’ye konuşan eski İsrailli yetkililer ve Dürzi komutanlar, SDG’nin bu yapıda “aracı rol” üstlendiğini aktardı.

Haberde, SDG’nin özellikle “para aktarımı, eğitim ve lojistik koordinasyon” başlıklarında devreye girdiği belirtildi.

Washington Post, SDG’nin kontrolündeki bölgelerde bazı Dürzi unsurların “askerî eğitim aldığı” bilgisini paylaştı.

WP’ye konuşan bir SDG yetkilisi, bu eğitimin “hafif silah kullanımı, temel birlik taktikleri ve saha koordinasyonu” başlıklarını kapsadığını, eğitimlerin “kuzey Suriye’de, SDG denetimindeki alanlarda” yapıldığını söyledi.

Gazete, SDG’nin yalnızca eğitimle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda “para transferleri ve lojistik akışın düzenlenmesinde” de rol aldığını yazdı.

WP’ye konuşan bir kaynak, bu süreci “İsrail’den gelen desteğin sahaya güvenli biçimde aktarılması için kullanılan bir ara kanal” olarak tanımladı. ‘İttifak görüntüsü vermeden’ WP, SDG’nin bu süreçte İsrail ile “doğrudan askerî ittifak görüntüsü vermeden” temas kurduğunu yazdı.

Gazeteye konuşan eski bir İsrailli yetkili, SDG hattını “siyasi maliyeti düşük bir bağlantı” olarak nitelendirerek, “Bu hat, doğrudan görünür olmadan sahadaki dengeyi etkilemeye yarıyor.” dedi.

Haberde ayrıca, SDG’nin İsrail’den gelen desteğin bir kısmını “Dürzi gruplara yönlendirdiği” ve bu sürecin “yerel komutanlar aracılığıyla” yürütüldüğü bilgisi yer aldı.