Haber Detayı

Ebeveynlere 'fotoğraf paylaşımı' uyarısı: Çocuğunuz 18 yaşına gelince size dava açabilir
Gündem ulusal.com.tr
25/12/2025 11:28 (1 gün önce)

Ebeveynlere 'fotoğraf paylaşımı' uyarısı: Çocuğunuz 18 yaşına gelince size dava açabilir

Sosyal medyada çocuklarının fotoğraflarını paylaşan anne ve babalar için hukukçulardan kritik uyarı geldi. Masum görünen bu eylemin, hapis cezasından velayet kaybına kadar ağır hukuki faturaları olabilir.

Hukukçular, sosyal medyada çocuklarına ait görüntüleri paylaşan ebeveynlerin, özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması kanunları kapsamında ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceğini bildirdi.

Uzmanlar, "çocuğun üstün yararı" ilkesinin gözetilmesi gerektiğini vurgulayarak, ileride çocukların kendi anne ve babalarına dava açma haklarının bulunduğuna dikkat çekti.

HAPİS CEZASI VE TAZMİNAT RİSKİ Konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan İstanbul 2 Nolu Barosu Başkanı Yasin Şamlı, ebeveynlerin çocuklarının özel hayatını koruma yükümlülüğünün altını çizdi.

Şamlı, "özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi" durumunda 1 yıldan 3 yıla, ihlalin "sesli veya görüntülü şekilde yapılması" halinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünü belirtti.

Çocuğun kamuoyu önünde küçük düşürülmesinin hukuki sonuçları olacağını belirten Şamlı, bu durumun tazminat sorumluluğu doğurabileceğini ve hatta velayet hakkının ebeveynlerden alınmasına kadar gidebileceğini ifade etti.

Velayet hakkının çocuk üzerinde mutlak bir yetki sağlamadığını hatırlatan Şamlı, çocukların doğumla birlikte anayasal kişilik haklarına sahip olduğunu vurguladı.

Ayırt etme gücü olmayan çocukların rızasının hukuken geçersiz olduğunu belirten Şamlı, şu uyarıda bulundu: "Anne baba, 'Bu fotoğrafı paylaştım ama çocuğun rızası vardı.' diyemez.

Çocuk temyiz gücüne sahipse rızası geçerli olabilir.

Reşit olduktan sonra haklarının ihlal edildiğini düşünen çocuk, anne babası dahil sorumlular hakkında dava açabilir." ZAMAN AŞIMI 18 YAŞINDA BAŞLIYOR Marmara Üniversitesi (MÜ) Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Bilişim Hukuku Uzmanı Doç.

Dr.

Zafer İçer ise sürecin uzun vadeli risklerine işaret etti.

İçer, üst soy tarafından işlenen bazı suçlarda şikayet hakkı ve zaman aşımı süresinin, mağdurun 18 yaşını doldurmasıyla başladığını hatırlattı.

Ebeveynlerin "çocuğun üstün yararı" ilkesine göre hareket etmesi gerektiğini belirten İçer, şöyle konuştu: "Çocukların kişisel verilerinin işlenmesiyle ilgili suçların mağduru olması durumunda daha özel ve koruyucu düzenlemeler yapılması gerekiyor.

Çocuklar 18 yaşını doldurduktan sonra da ebeveynlerine karşı maddi ve manevi tazminat hakkına sahip.

İlerleyen süreçte bu içeriklerin hukuka aykırı paylaşılması durumunda çocuklar hak iddiasında bulunabilir." VELAYET HAKKI SINIRSIZ DEĞİL İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.

Dr.

Elif Ergüne de devletin çocuğu koruma yükümlülüğünün Anayasa'nın 20. ve 41. maddeleriyle güvence altına alındığını kaydetti.

Çocuğun görüntüsü ve kimlik bilgilerinin kişisel veri olduğunu belirten Ergüne, ebeveynlerin velayet hakkının sınırsız olmadığını vurguladı.

Ergüne, paylaşımların çocuğun güvenliğini, sağlığını veya ahlakını ağır şekilde zedelemesi durumunda aile hukuku kaynaklı yükümlülüklerin ihlal edilmiş sayılacağını belirtti.

Ergüne, "TCK'nin 134. maddesinde özel hayatın gizliliğini ihlal suçu yer alıyor.

Bu suç, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.

Öncelikle bundan sorumluluk doğabilir.

Ardından bu verilerin veya içeriklerin ele geçirilmesi ve yayılması durumunda TCK'nin 136. maddesi ve devamında sorumluluk gündeme gelebilir.

Paylaşımlar onur kırıcı nitelikteyse ve çocuğun sağlığı, ahlakı veya güvenliği ağır şekilde zarar görecekse aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu vardır." değerlendirmesinde bulundu.

DİJİTAL AYAK İZİ VE GÜVENLİK TEHLİKESİ Paylaşılan görüntülerin kötü niyetli kişilerce kullanılabileceği uyarısında bulunan Doç.

Dr.

Zafer İçer, bu verilerin çocuk cinsel istismarı, müstehcenlik, kimlik hırsızlığı veya dolandırıcılık gibi suçlara malzeme olabileceğini ifade etti.

İçer ayrıca, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 61. maddesi gereği çocukların ticari reklamlarda istismar edilemeyeceğini hatırlatarak, "Reklamlarla veya ticari içeriklerle ilgili düzenlemelerde çocukların kesinlikle istismar edilmeyecek şekilde konu edilmesi gerekiyor.

Buna yönelik düzenlemeler mevcut." dedi.

Mevcut yasal durumu değerlendiren Baro Başkanı Şamlı, Anayasa, TCK ve KVKK hükümlerinin şu an için yeterli çerçeveyi sunduğunu ancak sosyal medyaya özgü yeni düzenlemelerin de yapılabileceğini belirtti.

Şamlı, "Mevzuat, özel hayatın gizliliğini muhafaza edecek çerçeveyi ortaya koyuyor.

Tabii ki zaman içinde kanunlar eskiyebilir, geliştirilebilir, değiştirilebilir, yeni hükümlere ihtiyaç olabilir, çıkarılabilir ama şu anda 'Çok acil şuna ihtiyaç var.' diyebileceğimiz bir husus yok." ifadelerini kullandı.

Dünyadaki örneklere değinen Doç.

Dr.

Elif Ergüne ise Avustralya'da 16 yaş altındaki çocukların sosyal medya kullanımının yasaklandığını ve uluslararası mahkemelerin ebeveyn paylaşımlarının kaldırılmasına yönelik kararlar verdiğini hatırlattı.

Uzmanlar, çocukların ilerleyen yıllarda "unutulma hakkı" kapsamında geçmişte paylaşılan içeriklerin silinmesini talep edebileceğini de sözlerine ekledi.

İlgili Sitenin Haberleri