Haber Detayı

Nüfusu İstanbul’dan uzaklaştırın
Gündem nefes.com.tr
28/12/2025 06:00 (7 saat önce)

Nüfusu İstanbul’dan uzaklaştırın

Marmara’da 7.0 ve üzeri deprem eninde sonunda olacak. Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz “7.2 ve üzeri depremin kaçarı yok. Dirençli bir kent yaratılmazsa, nüfus azaltılmasa, İstanbul içinden çıkılmaz bir hale gelir” uyarısı yaptı.

ŞEHRİBAN KIRAÇ / NEFESBüyük İstanbul depremi için zaman daralıyor.

Uluslararası bilimsel yayınlarda da Marmara’da 7.0 üzeri depremin kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor.

Marmara için zaman daralırken, afete hazırlık için önlem alınmıyor, nüfus yoğunluğu yeni projelerle artırılıyor.

Bilim insanlarının depreme hazırlık uyarıları ise yıllardır kulak arkası ediliyor.

Bilim Akademisi üyesi Prof.

Dr.

Okan Tüysüz, “Marmara’da bir deprem olursa 80 bin civarında binanın yıkılacağı tahmin ediliyor.

İstanbul içinden çıkılmaz bir hale gelir.

Nüfusu artırmamak gerekiyor” dedi.Marmara’da deprem biraz sonra olsa hiç şaşırtıcı olmayacağına dikkat çeken Prof.

Dr.

Tüysüz, “Afete hazır olmak gerekiyor ama ben açıkçası ondan pek ümitli değilim. 73 yaşındayım. 23 yaşında üniversiteden mezun oldum. 53 yıldır arazide fayların üzerinde çalışıyorum.

Ama açıkçası bu yaşa kadar bakıyorum hocalarımızın da uyarılarına bakıyorum sözümüzü dinletemedik.

Şimdi tüm emeklerimiz boşa gidiyorsa ümitli olmanın çok da anlamı yok” ifadelerini kullandı.

Prof.

Dr.

Okan Tüysüz ile beklenen Büyük Marmara depremini, önlemleri ve Türkiye’nin deprem gerçeğini konuştuk.DEPREM OLACAK DEDİM ALAY ETTİLERScience dergisinde yayımlanan çalışma, Marmara Denizi'nde 7.0 büyüklüğünde bir deprem olasılığını yeniden gündeme getirdi.

Nasıl değerlendiriyorsunuz?Science dergisinden 15-20 gün önce de İTÜ’den uzmanlar da yazdı İstanbul’daki tehlikeyi.

Aynı şeyleri söylüyorlar. 17 Ağustos 1999’da deprem olduğunda Marmara’da deprem tehlikesi ortaya çıktı.

O dönemde İTÜ’de rektörle beraber birkaç arkadaşla dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e gittik.

Biri doğuda bir batıda iki deprem beklentimiz daha var demiştik.

Bu iş bitmedi sürecek demiştik.

Hiçbir şey yapılmadı.

Ondan sonra 12 Kasım Düzce depremi oldu. 1000 kişi öldü.

Halka dönük bir uyarı bile yapılmadı.

Yıllardır söylüyoruz. 39 depremi olduğunda Rahmetli hocamız İhsan Ketin Kuzey Anadolu fayını buldu.

Onu da kimse dinlemedi. 6 Şubat depremlerinden çok önce 2012’de Gaziantep’e gittim.

Gaziantep 7.7’lik depreme hazır olsun dedim.

Neredeyse alay ettiler.

Science dergisi uyarıyor.

Ondan önceki makale de uyarıyor, öncekiler de uyarıyor.

Marmara’da bugüne kadar 48 yıkıcı deprem olmuş.

Geçmişte bir yerde deprem olmuşsa gelecekte de eninde sonunda olacaktır.

Bunun kaçarı yok.

Yapılacak iş tedbir almaktır.KAÇAK YAP AFFEDECEĞİM DEMEKLE OLMAZVatandaş nasıl tedbir alacak ki, en fazla güvenli bir binaya geçer.

Ya sokağınız, iş yeriniz, okulunuz ne olacak, nasıl bilinçlenecek insanlar?Eğitimle olur.

Şili’de 1960’ta dünyanın en büyük depremi oldu.

O güne kadar deprem hazırlıkları yoktu.

Sonra önem aldılar yönetmelikler çıkardılar, ciddi cezalar getirdiler.

Çok iyi denetim yapıyorlar.

Şimdi Şili’de 8 büyüklüğünde deprem oluyor, kimseye bir şey olmuyor.

Biz Marmara’da bir türlü planlı bir yerleşme yapamadık.

İstanbul 1980’den sonra inanılmak göç aldı.

Deniz kumuyla inşaatlar yapıldı.

Cumhuriyet tarihinde 23 kere imar affı çıkarılmış.

Kaçak yapıyı yap ben orayı affedeceğim demekle olmaz.

Deprem öncesi anı ve sonrasında ne yapılacağının halka ilkokuldan itibaren anlatılması gerekiyor.

Ekonomisi iyi olmayan bir ülkenin depreme değil hiçbir afete hazır olması beklenemez.

Eğitimin de afetlere hazırlığın da başı ekonomi.

Dirençli kent yapacaksanız bunun üç ayağı var, biri sosyoekonomik direnç, biri eğitim biri sürdürülebilirlik.

Kuralları uygulamak zorundasınız.

Bu üç ayak olmadı mı olmaz.Bugüne kadar Marmara’da 48 yıkıcı deprem oldu dediniz.

Beklenen Marmara depremi en yıkıcısı olabilir mi?Birçok depremin olduğu dönemlerde ölçüm cihazları yoktu.

Büyüklüğünü ancak tahmin ediyoruz.

Biz veriye dayanarak yorum yapıyoruz.İzmit Körfezi’nin çıkışından, Adalar’ın önünden Büyükçekmece açıklarına kadar olan kısım kırılmadı onu biliyoruz.

Bu kırıldığı zaman da tahminen 7.2 büyüklüğünde deprem üretir.

Burada önemli olan ne kadar nüfusu etkileyeceğidir.BAŞKA YERLERİ TEŞVİK EDİNNe kadar nüfusu etkiler?Hep İstanbul diyoruz da İstanbul Türkiye ihracatının yüzde 30’unu gerçekleştiriyor.

Hem sanayi hem nüfusun yoğunlaştığı bir bölge.

Sadece İstanbul’da 16 milyon insan yaşıyor.

Nüfus fazla olunca afetin etkisi ve maruziyet artıyor.

Maruziyeti artırmamak adına İstanbul nüfusunun artmaması gerekiyordu.

Yıllardır bunu söylüyoruz.

İstanbul’un nüfusu 8 milyonken depremde 8 milyon etkilenecekti.

Şimdi en az 16 milyon etkilenecek.

Yeni yerleşimler açılıyor, nüfus 30 milyon olsa 30 milyon etkilenecek.

Deprem aynı deprem ama maruziyeti artırıyorsunuz.

İstanbul’da 1 milyon 200 bin bina var. 1 milyon daha yaparsanız 2 milyon 200 bin bina etkilenir.

Gelen afete karşı planlamayla önlem alacak olsanız sanayiyi, nüfusu uzaklaştırmanız gerekiyor.

Başka yerleri teşvik etmelisiniz.

Gidin Kastamonu’yu, Hakkari’yi teşvik edin nüfus oraya doğru aksın.

Ama siz İstanbul’da nüfusu artırdıkça, sanayiyi yoğunlaştırdıkça, binayı yoğunlaştırdıkça çok daha fazla afete maruz bırakacaksınız.

Yani Marmara’da deprem olursa ekonomi de büyük yara alacak…6 Şubat depremlerinin maliyeti resmi olarak 148 milyar dolar olarak açıklandı.

Şöyle bir kural var siz depremden önce afete hazırlık için 1 TL yatırırsanız depremdeki 15 liralık zararı önlemiş olursunuz. 148 milyar dolar oraya harcayana kadar depreme hazırlık için 10 milyar dolar harcasaydınız can kaybı yaşanmayacaktı.

Deprem öncesi hazırlıkları mutlaka yapmak lazım.

O konuda adım attığımızı maalesef söyleyemeyiz.İSTANBUL İÇİNDEN ÇIKILMAZ BİR HALE GELİRİstanbul’da bir kentsel dönüşüm çalışması yapılıyor bunlar ne kadar yeterli?Şehirleşmemiz çok çarpık.

Esenler’e, Bakırköy’e Bahçelievler’e gidin...

Depremde bir bina yıkıldığı zaman o sokağa bir daha girmeniz mümkün olmaz.

Gebze’de bir bina yıkıldı çevre illerden destek gelmesine rağmen enkazı 1 hafta kaldırılamadı.

Marmara’da bir deprem olursa 80 bin civarında binanın yıkılacağı tahmin ediliyor.

İstanbul içinden çıkılmaz bir hale gelir.

Kentsel dönüşümden beklenen bu çarpık yapılaşmanın ortadan kaldırılmasıdır.

Sokakları açacaksınız, yeşil alan yaratacaksınız.

Nüfusu artırmamak gerekiyor.

Çok katlı bina yapmak da nüfusu artırır bu pek istediğimiz bir durum değil.

Kentsel dönüşüm bugüne kadar yapılmadı, binasal dönüşüm yapıldı.

Kenti nüfus açısından sadeleştirmenin aksine biz dolduruyoruz.ELİNİZLE İNSANLARI AFETE DOĞRU SÜRÜKLÜYORSUNUZAma İstanbul’da yeni yerleşim alanları da yapılıyor, mesela Kanal İstanbul ile devasa bir kentleşme yaratılacak.Kanal İstanbul’u yaparsanız 1 milyon kişi daha İstanbul’a gelecek demektir.

Nüfusun üzerine 1 milyon kişi daha ekleyeceksiniz.

Yani siz elinizle insanları afete doğru sürüklüyorsunuz.BİRAZ SONRA DEPREM OLSA ŞAŞIRMAMMarmara depreminin ne zaman olacağı konusunda elinizde veri var mı?Birincisi geçmişte hangi aralıklarla deprem olduğuna bakmak gerekiyor.

Verilere göre 200-250 yıl içinde burası deprem üretmiş.

İkincisi fay bloklarının hızına bakarsınız.

İstanbul’da oturan birisine göre Bursa’da oturan biri her yıl 2 santim Batı’ya gidiyor.

Bu gidiş birikiyor birikiyor çat diye kırılıyor.

O birikimlerin ötelenmelerin etkisiyle 17 Ağustos gibi bir deprem olması lazım.Neticede tüm bilimsel çalışmalar bir deprem olacağına çıkıyor.

Ne zaman olacağı konusunda bir şey söylenemez.

Söyleyene de inanmamak gerekiyor.

Marmara’da deprem biraz sonra olsa hiç şaşırtıcı olmaz. 50 yıl boyunca olmasa da yine şaşırtıcı olmaz.23 Nisan'da Silivri’de yaşanan 6.2’lik deprem Marmara’da bir rahatlama sağlamadı mı, yoksa depremi öne mi çekti?Bilimsel yayınlara baktığımızda Marmara’da deprem olmayacak diyen tek bir bilimsel yayın yok.

Science dergisi dünyanın en önemli bilimsel dergilerinden birisidir.

Orada bir deli saçmasının yayınlanması mümkün değil.

Hakemlere gidiyor.

Bilimsel yayınlara bakmak gerekiyor.

Bilimsel yayınlar 23 Nisan Silivri depreminin Marmara’daki riski hiç azaltmadığını söylüyor.

İnanç başka bir şey bilimsel gerçeklik başka bir şey.BİNGÖL YEDİSU’YA DİKKATPeki Marmara’dan sonra deprem konusunda hangi iller riskli?Bingöl Yedisu.

Türkiye’de Büyük depremler oluşturan yerlerin başında Kuzey Anadolu fayı geliyor. 1.600 kilometre ve Bingöl’den başlayıp Yunanistan’a kadar gider.

Bu parça parça kırılmıştır.

Bu fay üzerinde 8 tane 7’den büyük deprem vardır.

Kırılmamış 2 yer ve deprem üretecek iki nokta var biri Marmara diğeri Bingöl Yedisu.

Bu ikisi de kırıldığında 7’nin üzerinde deprem oluşturur.7’nin altında deprem hemen hemen Türkiye’nin her yerinde olabilir.

Türkiye’de 486 tane diri fay hattı var.

Şimdi gelecek yıl yeni sayı açıklanacak.

Bunlara 50 tane yeni diri fay eklenebilir. 500’ün üzerinde fayımız olacak.

Biri kırılmazsa diğeri kırılıp deprem oluşturacak.

Bizim deprem diye dikkate aldığımız 6.5 ve üstüdür.

Yıkıcılık bundan sonra başlar.

Ondan aşağısı Türkiye’ye özgü yıkılmalar olur.

Biz 4 şiddetindeki depremde hayat kaybetmiş bir ülkeyiz.

Bunu mantıkla açıklamak mümkün değil.İNSANLARA KENDİ MEZARINI KAZMA İMKÂNI VERDİNİZDepreme hazırlık için somut olarak hangi adımlar atılabilir?Birincisi eğitim.

Sel yatağına ev yapan kişinin bilgili olduğunu söyleyemeyiz.

Ya cahildir ya da menfaati için yapıyordur.

Sel yatağında ev yaparsanız bir gün sizi alıp götüreceğini bilmelisiniz.

Afetlere dönük kurallar siyasete alet edilmemeli.

İmar affının çıkarılması kuralların siyasete alet edilmesidir.

Bu başka türlü açıklanamaz.

İmar affı niye yapılır gelir yaratsın diye.

İmar barışıyla belli bir ücret karşılığında mühendislik hizmeti almamış bir binayı almışlarla eşit kategoriye getiriyorsunuz.

Ne yaptınız insanlara kendi mezarını kazma imkânı verdiniz.

İmar affı ve benzeri uygulamalar, siyasetin afete bakışı ve eğitimi değiştirmediğiniz müddetçe hep afetler etkili olacaktır.HİÇ ÜMİTLİ DEĞİLİMTürkiye’nin afetlere hazır olma konusunda ümitli misiniz?Afete hazır olmak gerekiyor ama ben açıkçası ondan pek ümitli değilim. 73 yaşındayım. 23 yaşında üniversiteden mezun oldum. 53 yıldır arazide fayların üzerinde çalışıyorum.

Mümkün olduğunca bir şeyleri anlayıp, insanlara öğretme gayretindeyim.

Ama açıkçası bu yaşa kadar bakıyorum hocalarımızın da anlattıklarına bakıyorum dinlenmedik.

Ben Hatay’a depremden önce 6 kere gittim.

Halka açık konferanslar verdim bir kere de valisi, belediye başkanı gelip dinlemedi.

Şimdi tüm emeklerimiz boşa gidiyorsa ümitli olmanın çok da anlamı yok.

Kişisel kurtuluş değil toplumsal kurtuluş çok önemli.

O açıdan çok ilerleme sağlamış değiliz.

İlgili Sitenin Haberleri