Haber Detayı

Doğadan insana 2026 ödevleri
Cumhuriyet pazar cumhuriyet.com.tr
28/12/2025 11:29 (5 saat önce)

Doğadan insana 2026 ödevleri

2025, doğanın haykırışının çok daha net duyulduğu bir yıldı. İklim krizinin yıkıcı etkilerini tüm dünya bu yıl çok daha görünür biçimde yaşadı ve deneyimledi. Ancak doğanın bize söyledikleri sırf yıkımla ilgili değildi. İnsanlık olarak alacağımız derslerle yeniden başlamanın da mümkün olduğunu gösterdi.

Bir yılı daha geride bırakırken takvimler değişiyor, listeler yapılıyor, yeni hedefler sıralanıyor.

Oysa doğa, yılın bu eşiğinde bizden hızlanmamızı değil, durup dinlememizi istiyor.

Çünkü doğa için yıl sonları bir bitiş değil, bir anımsama anı.

Aynı soruyu bize tekrar tekrar soruyor: Beni gerçekten dinledin mi? 2025, iklim değişikliğinin artık soyut bir kavram olmaktan çıktığı ve bedenlerimize, kentlerimize ve gündelik yaşamlarımıza doğrudan temas ettiği bir yıl oldu.

Sıcak hava dalgaları, kuraklıklar, ani yağışlar… Tüm bu başlıklar sosyal medyadan ve haber bültenlerinden taşarak yaşamın sıradan parçalarına dönüştü.

Öte yandan doğa yalnızca uyarılar göndermedi aynı zamanda öğretmeye de devam etti.

BİRİNCİ DERS: SINIRLAR Doğa, bu yıl bize en çok sınırları hatırlattı.

Sınırsız büyüme, sınırsız tüketim ve sınırsız hız fikrinin gerçeklikle bağının koptuğunu gösterdi.

Kuruyan göller, çatlayan topraklar, aşırı ısınan kentler birer felaket manşetinden çok, doğanın sakin ama net bir cümlesiydi: Buraya kadar!

Sürdürülebilirlik, çoğu zaman sanıldığı gibi “daha az zarar verme niyetiyle aynı şekilde devam etmek” değildir.

Asıl mesele, nerede duracağını bilmektir.

Doğa, sınır koymanın bir zayıflık değil, hayatta kalmanın koşulu olduğunu hatırlattı.

İKİNCİ DERS: YAVAŞLIK 2025’in bir diğer öğretisi hızla ilgiliydi.

Hızlı üretim, hızlı tüketim, hızlı çözümler… Oysa doğada hiçbir şey acele etmez.

Bir ağacın büyümesi, toprağın kendini onarması, bir ekosistemin dengeye gelmesi zaman ister.

Yavaşlık bu yüzden romantik bir tercih değil, ekolojik bir zorunluluktur.

Yavaşlamak dikkati geri çağırır.

Dikkat ise günümüz dünyasında belki de en radikal eylemdir.

Ne yediğimize, nasıl seyahat ettiğimize, neyi satın aldığımıza dikkat etmek küçük ama etkili bir iklim eylemidir.

ÜÇÜNCÜ DERS: ONARMA YETİSİ Tüm karanlık tabloya karşın 2025, umudu da fısıldadı.

Restorasyon projeleri, doğa temelli çözümler, yerel girişimler ve küçük ölçekli ama gerçek dönüşümler gösterdi ki doğa hâlâ kendini onarabilme kapasitesine sahip.

Yeter ki ona alan açalım, yeter ki baskıyı azaltalım.

Umut, inkâr etmek değildir; umut, onarmaya karar vermektir.

Bu yüzden iyi haberler önemlidir.

Çünkü bize “Her şey yolunda” demek için değil, neyin işe yaradığını göstermek için vardır.

DÖRDÜNCÜ DERS: YENİDEN BAŞLAMAK Doğa, hatalarla ilişkimizi bizden çok daha olgun bir yerden kurar.

Yanlış bir mevsim, aşırı bir baskı ya da geç kalınmış bir müdahale, doğa için mutlak bir son değildir.

Tohumlar toprağın altında bekler, yanmış alanlar zamanla filizlenir, boşluklar yeni yaşam biçimlerine alan açar.

Doğa, yeniden başlamayı bir mucize olarak değil, doğal bir süreç olarak görür.

Bu yüzden bize şunu hatırlatır: Geç kalmış olmak, vazgeçmek için bir neden değildir.

Yeniden başlamak; daha dikkatli, daha mütevazı ve daha ilişkisel bir yerden mümkündür.

Doğa, 2025 boyunca büyük vaatlerde bulunmadı.

Bizi kurtaracağını söylemedi, mucizeler sunmadı.

Ama şunu açıkça öğretti: Uyum sağlamak mümkündür.

Daha azıyla yetinmek mümkündür.

Birlikte yaşamanın başka yolları vardır.

İklimle yaşamak, doğaya karşı değil onunla hizalanarak var olmayı gerektirir.

Yeni bir yıla girerken belki de ihtiyacımız olan şey daha büyük hedefler değil, daha doğru sorular.

Daha çok sahip olmak değil, daha dikkatli yaşamak.

Daha hızlı olmak değil, daha uyumlu olmak.

Belki de en gerçekçi umut, sıfırdan değil daha bilinçli bir yerden yeniden başlamayı göze almaktır.

İlgili Sitenin Haberleri