Haber Detayı
Falcıların aylık geliri 2 milyon TL’yi aştı: Kafe ruhsatıyla yürütülen gizli kazanç
Ankara başta olmak üzere birçok şehirde “kafe” adıyla açılan işletmelerin gizli fal odalarında astronomik ücretlerle hizmet verdiği, aylık kazançların milyonları aştığı ileri sürülüyor. Hukukçular ise bu faaliyetin Türkiye’de yasak olduğuna dikkat çekiyor.
Yeni yıl yaklaşırken kent merkezlerinde ilginç bir hareketlilik yaşanıyor.
Vitrinlerle birlikte dikkatleri üzerine çeken bir diğer adres ise “kafe” tabelası takan fal işletmeleri.
Umut ve merakın ticari bir araca dönüştüğü bu işletmeler, yıl sonu yoğunluğunu fırsata çevirerek hizmet ücretlerini belirgin biçimde artırdı.
AYLIK GELİR 2 MİLYON TL’Yİ AŞTI Başkent Ankara’nın özellikle Kızılay gibi yoğun noktalarında faaliyet gösteren işletmeler, kafe ruhsatı altında kahve ve tarot falı bakmayı sürdürüyor.
Yeni yılda hayatının nasıl şekilleneceğini öğrenmek isteyen yüzlerce müşteri bu mekânlara akın ediyor.
Kahve falının 1.000 TL, tarot falının ise 2.000 TL’ye kadar çıktığı belirtiliyor.
Günde 50’nin üzerinde müşteri kabul eden bazı işletmelerin aylık gelirinin 2 milyon TL seviyesini geçtiği iddia ediliyor.
Fal bakma talebini büyüten bir diğer unsur ise sosyal medya.
Bazı fenomenlerin ücretsiz seans videoları ve yönlendirmeleri, bu işletmelere müşteri akışını artırıyor. “Fal Kafe”, “Hoş Sohbet” gibi isimlerle hizmet veren mekânlarda kafe bölümünün arkasındaki gizli odalarda fal seanslarının sürdüğü ifade ediliyor.
HER HÂLÜKÂRDA YASAK Hukuki yönü ise tartışmayı alevlendiriyor.
Türkiye gazetesine değerlendirmelerde bulunan Caner Yenidünya, falcılığın mevzuatta açık şekilde yasak olduğunu hatırlattı.
Yenidünya, “677 sayılı Kanun, falcılığı kamu düzeni ve batıl inançlarla ilişkili gördüğü için her hâlükârda yasaklar.
Sembolik ücret, eğlence amaçlı söylemi veya vergi ödenmesi bu gerçeği değiştirmez” ifadelerini kullandı.
Yenidünya, vergi levhasının da yasal bir zemin oluşturmadığını vurgulayarak “Vergi Usul Kanunu’na göre, yasa dışı bir faaliyetin vergilendirilmesi suç unsurunu ortadan kaldırmaz.
Hapis cezası ve işletme kapatma riski devam eder” dedi.
Mevcut düzenlemenin, istismarın önüne geçmek için sıkı şekilde uygulanması gerektiğini savunan çevrelere dikkat çeken hukukçu, buna karşılık bazı ekonomist ve sektör temsilcilerinin falcılığın tamamen yasaklanması yerine yüksek vergilendirme ve ciddi denetimle kayıt altına alınmasının daha gerçekçi bir seçenek olabileceğini belirtti.