Haber Detayı

Hande Fırat ve Ahmet Hakan yazdı medya tartışması büyüdü! Hadi Özışık’tan “Yandaş” eleştirisi!
Medya internethaber.com
28/12/2025 11:46 (2 saat önce)

Hande Fırat ve Ahmet Hakan yazdı medya tartışması büyüdü! Hadi Özışık’tan “Yandaş” eleştirisi!

Hande Fırat ve Ahmet Hakan’ın medya çıkışı, ekranlarda gazetecilerin rolünü yeniden tartışmaya açtı. Gazeteci Hadi Özışık, “yandaş” tartışması üzerinden yürütülen eleştirilere sert yanıt verdi ve medya içindeki çifte standarda dikkat çekti.

Türkiye’de medya tartışmaları yeniden alevlendi.

Hande Fırat’ın köşe yazısı ve Ahmet Hakan’ın gündeme taşıdığı değerlendirmeler, “ekranlarda kim olmalı?” sorusunu bir kez daha tartışmaya açtı.

Gazeteciler mi konuşmalı, yoksa ekranlar siyasetçilerin alanına mı dönüşüyor?

Bu soru üzerinden yürüyen tartışma, kısa sürede medya dünyasının en sıcak başlıklarından biri haline geldi.

Gazeteci Hadi Özışık, “yandaş” yaftası üzerinden hedef alınan isimler ve medya içindeki çifte standart tartışmasına sert sözlerle yanıt verdi.

Özışık, meselenin kişilerden çok zihniyetle ilgili olduğunu vurgulayarak, Zafer Şahin, Cem Küçük, Fulya Öztürk gibi isimler üzerinden yürütülen eleştirilerin, aslında eski Türkiye reflekslerinin bir devamı olduğunu ifade etti.

Özışık, “Biz ekranda bir partiyi ya da bir ismi savunmuyoruz” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Savunduğumuz şey AK Parti tabelası değil.

Savunduğumuz şey, bu ülkede iktidarın manşetlerle, muhtıralarla değil, sandıkla belirlenmesidir.” “SORUN KİMİN EKRANDA OLDUĞU DEĞİL, KİMİN SUSTURULMAK İSTENDİĞİ” Medya tartışmasının kişiselleştirildiğini belirten Özışık, Zafer Şahin, Cem Küçük, Sinan Burhan, Fulya Öztürk, Abdülkadir Selvi gibi isimlerin “yandaş” yaftasıyla hedef alınmasını eleştirdi.

Özışık’a göre asıl sorun, gazetecilerin iktidarı ya da muhalefeti eleştirmesi değil; kimin konuşmasına izin verildiği, kimin sistematik biçimde dışlandığı. “Aynı isimler aynı ekranlarda, aynı öfkeyle, aynı dili kullanıyor.

Ama onlara yandaş denmiyor.

Çünkü onların tarafgirliği ‘muhaliflik’ ambalajıyla sunuluyor.” “BİZ ESKİ TÜRKİYE’Yİ SAVUNMUYORUZ” Özışık konuşmasında, askerî vesayet dönemine de dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Manşetlerin karargâhlarda yazıldığı, gazetecilerin brifing odalarında hizaya sokulduğu Türkiye’yi savunmuyoruz.

Eski Türkiye’yi savunmuyoruz.” Özışık, gazeteciliğin hakaret, nefret ve öfke üretmek olmadığını; sahada, enkazda, savaş bölgesinde yapılan gazeteciliğin görmezden gelinmesine de tepki gösterdi. “EKRANLARDA KİM OLMALI?” Tartışmanın temel sorusunu açıkça ortaya koyan Özışık, şu çağrıyı yaptı: “Ekranlarda gazeteciler mi olsun, siyasetçiler mi?

Eğer gazeteciler olacaksa, herkes için aynı ölçü geçerli olsun.

Çifte standarttan vazgeçilsin.”

İlgili Sitenin Haberleri