Haber Detayı

GÖK ile ZEMİN arasında: Mardin’in geleneksel bienal yolculuğu
Yaşam keyfi ekonomim.com
28/12/2025 13:31 (3 saat önce)

GÖK ile ZEMİN arasında: Mardin’in geleneksel bienal yolculuğu

Mardin Bienali, yedinci kez izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Küratörlüğünü Çelenk Bafra’nın üstlendiği bienal, “GÖKzemin” başlığı altında gökyüzüyle yeryüzü, hayalle gerçek, şiirle politika arasında sessiz ama derin bir geçit açacak.

Mardin Sinema Derneği’nin ev sahipliğinde, direktörlüğünü Döne Otyam ve Hakan Irmak’ın, ana sponsorluğunu Peugeot’nun yaptığı Mardin Bienali, uluslararası çağdaş sanat haritasındaki yerini sağlamlaştırarak 15. yılını geride bırakıyor.

Bienalin 7. edisyonu, 15 Mayıs – 21 Haziran 2026 tarihleri arasında kentin kadim coğrafyasında izleyicilerle buluşacak. 2026 bienalinin küratörlüğünü, Türkiye ve Avrupa’daki pek çok müze ve sanat kurumuyla uzun yıllardır çalışan, İstanbul Modern’in artistik direktörü Çelenk Bafra üstleniyor.

Bienalin Danışma Kurulu’nda ise Esra Aliçavuşoğlu, Fırat Arapoğlu, Mehmet Said Aydın, Evin Sevgi Baran ve Paolo Colombo gibi sanat ve akademi dünyasından isimler yer alıyor.

Çelenk Bafra’nın Mardin’le bağı yeni değil. 2005 yılında İstanbul Bienali kapsamında başlayan araştırma ziyaretleri, Güneş Sineması projesi ve Mardin Bienali edisyonlarıyla yıllar içinde derinleşmiş.

Bafra’nın bienale yaklaşımı, yalnızca sergi kurgusuyla sınırlı kalmıyor; üretimi, araştırmayı ve mekânla kurulan ilişkiyi merkeze alan uzun soluklu bir düşünme pratiğini işaret ediyor.

Konu hakkında değerlendirme yapan Peugeot Marka Direktörü Gupse Kaplan, “Peugeot Türkiye olarak, sanatı düşünceyi besleyen ve toplumsal bağları güçlendiren evrensel bir değer olarak görüyoruz.

Bu anlayış doğrultusunda, uzun yıllardır farklı disiplinlerden sanatçılar ve projelerle sanata katkı sunan markamız adına, bu yıl 7’ncisi düzenlenen Mardin Bienali’nin ana sponsoru olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumuzu ifade etmek isterim” diyor.

GÖKzemin Mardin Bienali’nin başlığı “GÖKzemin”, günümüz sanatının sıkça dolaştığı ikilikleri Mardin bağlamında yeniden düşünmeye davet ediyor.

Gök ile yer, bireysel ile kolektif, geçmiş ile gelecek arasında kurulan bu hatta izleyiciye kuşlar eşlik ediyor.

Mardin’in kültürel hafızasında özel bir yere sahip olan kuşlar, bienalin mekânları arasında yalnızca yön değil, anlam da taşıyor.

Bienalin düşünsel pusulası, Batı ve Doğu edebiyatının iki güçlü metnine uzanıyor: Kuşlar ve Mantıku’t-Tayr.

Aristophanes’in satirik diliyle iktidarı sorgulayan ütopyası ile Ferîdüddîn Attâr’ın kuşları yedi vadiden geçiren manevi yolculuğu, bienalde “arayış”, “dönüşüm” ve “birlik” fikrinde kesişiyor.

Farklı coğrafyalara ve zamanlara ait bu iki metin, bienalin özgürlük ve hakikat arayışına edebi bir zemin sunuyor.

Üç durak, tek hikâye Bienal bu yıl tarihinde ilk kez eski şehrin dışına çıkarak Mardin’i çevresiyle birlikte düşünmeye çağırıyor: Yukarı Mardin: Çok dinli, çok dilli yapısı ve taş mimarisiyle bienalin düşünsel omurgası.

Kızıltepe: Güncel hayatın, ticaretin ve toplumsal hareketliliğin merkezi.

Bienale eleştirel bir canlılık katıyor.

Dara antik kenti: Arkeolojik katmanlarıyla yer ile gök arasında salınan tarihsel bir yankı alanı.

Bu üçlü rota, Mardin’in binyıllara yayılan hafızasını bugünün gerçekliğiyle yan yana getirmeyi hedefliyor.

Taş mimari, geniş ufuklar ve çağdaş yaşam, bienalde anlatısal bir bütünlüğe dönüşüyor.

Ortak zemin mümkün mü?

Resimden heykele, videodan performansa, sesten mekâna özgü yerleştirmelere uzanan üretimler; kimi zaman Aristophanes’in iktidar eleştirisini, kimi zaman Attâr’ın içsel dönüşüm yolculuğunu yeniden yorumluyor.

Kuş metaforu ise bu farklı yönelimleri ortak bir dilde buluşturuyor.

Mardin Bienali, bugün sıkça sorduğumuz soruları sanatın alanına taşıyor: Özgürlüğün ve mutluluğun filizlenebileceği ortak bir zemin hâlâ mümkün mü?

Gerçekliğin ağırlığına rağmen ufkumuzda iyiye açılan bir gökyüzü var mı? 7.

Mardin Bienali, bu soruların kesin cevaplarını değil; birlikte düşünmenin, bakmanın ve hayal etmenin imkânlarını öneriyor.

Gökle zemin arasında, Mardin’in taşlarına sinmiş rüzgârla birlikte… Türkiye 2025’te ne okudu?Yaşam Keyfi  

İlgili Sitenin Haberleri