Haber Detayı
Jeotermal 2025’te Uyanış: Türkiye’de Yatırım ve YEKDEM Tartışması
2025'te hızlanan jeotermal yatırımlarda 67 MW yeni santral devreye girdi; sektör, YEKDEM süresinin 2040'a uzatılmasını talep ediyor.
Jeotermal 2025’te Uyanış: Türkiye’de Yatırım ve YEKDEM Tartışması2025 yılı, Türkiye'nin elektrik enerjisi kurulu gücünde 1758 Megavat (MW)67 MW kurulu güce sahip bir jeotermal enerji santrali devreye alınırken, yatırımcı şirketlerin envanterinde süreçleri devam eden 300 MW seviyesinde proje stoğu bulunuyor.Sektör değerlendirmesi ve potansiyelJeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, Türkiye'nin jeotermalin tüm kullanım alanlarında dünya lideri olabilecek potansiyele sahip olduğunu vurguladı.
Kındap'a göre bugünkü keşfi tamamlanmış potansiyelin yalnızca yüzde 11'lik kısmı kullanılıyor olmasına rağmen ülke, dünyanın 4'üncü, Avrupa'nın ise lider jeotermal ülkesi konumunda.YEKDEM süresi ve 2030 hedefiTürkiye'yi 2030 yılında 3000 MW jeotermal kaynaklı elektrik enerjisi kurulu güç hedefine taşıyacak yatırımların, Yenilenebilir Enerji Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamına alınması için 31 Aralık 2030 tarihine kadar işletmeye alınması zorunluluğu bulunuyor.
Sektör temsilcileri ise bu sürenin 2040'a kadar uzatılmasını talep ediyor.Kındap'ın değerlendirmesi şöyle: yatırımcıların lisans, izin, ruhsat, arazi alımı, ÇED, sondaj, kaynak verimliliğinin saptanması, santralin inşası ve devreye alınması süreçlerini en iyimser ihtimalle beş yılda tamamlayabildikleri; bu nedenle pek çok yatırımcının 30 Aralık 2030 tarihe kadar yatırımlarını devreye alamama ihtimalinin düşündürücü olduğu yönünde.
Bugünkü mevzuata göre bugün jeotermale yatırım yapma kararı veren pek çok yatırımcının YEKDEM kapsamına girmesinin teknik olarak mümkün olmayacağına dikkat çekti.Enerji bağımsızlığı, 2053 hedefi ve uluslararası öngörülerKındap, jeotermalin Türkiye'nin enerji bağımsızlığı ile baz yük ihtiyacına yanıt veren yerli, temiz ve sürdürülebilir bir alternatif olduğunu belirtti.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Avrupa Konseyi gibi kuruluşların jeotermale önem verdiğini aktaran Kındap, jeotermalin ısıtma ve soğutmada doğalgaza ikame edilmesinin ülkenin 2053 Net Sıfır hedefi için şart olduğunu söyledi.Uluslararası kuruluşların dünya genelinde mevcut yaklaşık 20 bin MW jeotermal kurulu gücün 2050'ye kadar beş kat artarak 100 bin MW seviyesine ulaşacağını öngördüğünü hatırlatan Kındap, Türkiye'nin bin 500'ün üzerinde doğal çıkış noktasına sahip bir 'jeotermal cennet' olduğunu vurguladı ve ülkenin jeotermale sırtını dönmesinin mümkün olmadığını ifade etti.Çevresel hassasiyet ve teknolojik altyapıKındap, Türkiye'deki jeotermal santrallerin dünyanın en yeni ve gelişmiş teknolojilerine sahip olduğunu, çevreye ve doğaya saygılı üretimle değer yaratmayı sürdüreceklerini belirtti.
Sektöre yönelen çevre odaklı eleştirilerin çoğunun bilgi eksikliğine dayandığını, jeotermalin çevre ve doğa dostu bir enerji kaynağı olduğunu halkla paylaşmaya çalıştıklarını söyledi.Tarım, gıda arz güvenliği ve Organize Tarım BölgeleriJeotermalin enerji üretiminin ötesinde tarımsal üretim ve gıda arz güvenliği için stratejik önemde olduğunu hatırlatan Kındap, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından projelendirilen Organize Tarım Bölgeleri (OTB) ile jeotermal kaynakların entegrasyonuna destek verdiklerini belirtti.
Bugüne kadar 42 ilde projelendirilen 61 OTB'nin 15'inin jeotermal enerji ile entegre edildiğini söyleyen Kındap, Gönen'de kurulacak OTB'nin bu alanda dünyanın en büyük projesi olacağını vurguladı.Termal turizm potansiyeli ve ekonomik hedeflerKındap, Türkiye'nin termal turizm potansiyelinin halen çok gerisinde olduğunu belirterek, 2026 ve sonrasında hizmete girmeye hazırlanan 18 termal otelle birlikte ülkenin termal yatak sayısının 8 bin 738'e ulaşacağını, ancak bunun yeterli görülmemesi gerektiğini aktardı.
Jeotermal kaynaklı enerji üretiminde dünyanın 10'uncu ülkesi olan Japonya'nın termal sağlık turizminden 20 Milyar Doların üzerinde gelir elde ettiğini hatırlatan Kındap, Türkiye'nin de en az 20 milyar dolar gelir hedefi belirlemesi gerektiğini söyledi.Sektörün 2025'te başlayan hareketliliği, hem elektrik üretimi hem de ısıtma, tarım ve turizm alanlarında yeni yatırımların hız kazanacağı sinyalini veriyor.
JED, bu dönüşümün kamunun stratejik planlarına dahil edilmesini ve yatırımcılar için öngörülebilirliğin artırılmasını talep ediyor. 2025 YILI, TÜRKİYE’NİN ELEKTRİK ENERJİSİ KURULU GÜCÜNE 1758 MEGAVAT (MW) SEVİYESİNDE PAY SAHİBİ OLAN JEOTERMAL ENERJİDE YATIRIM UYKUSUNDAN UYANILDIĞI BİR YIL OLDU.