Haber Detayı

İnşaat sektöründe 2026'da "istikrarlı büyüme" beklentisi
Ekonomi haberler.com
29/12/2025 12:11 (1 saat önce)

İnşaat sektöründe 2026'da "istikrarlı büyüme" beklentisi

İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Şeref Demir, ekonomik istikrar ve finansmana erişim kolaylığıyla 2026'nın inşaat sektörü için büyüme dönemi olacağını belirtti. Sektördeki duraklama sonrası beklenen ivme artışının, barınma ihtiyacı ve kentsel dönüşüm zorunluluğuyla birleştiğinde sektörde umut doğurduğunu ifade etti.

Ekonomik istikrarın güçlenmesi ve finansmana erişimin kolaylaşmasıyla inşaat sektöründe 2026 yılının büyüme ve ivme kazanma dönemi olması bekleniyor.İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, AA muhabirine, 2025'in inşaat sektörü açısından temkinli bir yıl olduğunu söyledi.Sektör açısından bu yıl fizibilitenin daha çok ön plana çıktığını vurgulayan Demir, "2025'n ikinci çeyreğine kadar durağan geçen sektör, üçüncü ve dördüncü çeyrekte ivmeli olarak kısmen bir artış gösterdi.

Bu da önümüzdeki dönem için umut vadeden bir dönem oldu." dedi.Demir, inşaat sektörünün barınma gibi zaruri bir ihtiyacı karşıladığını ve bu nedenle sektörün insanlığın var olduğu sürece devam edeceğini belirterek "Barınma ihtiyacı kısmen ötelenebilecek ama nihayetinde karşılanması gereken zaruri bir ihtiyaç.

Birikmiş olan bu talep nihayetinde ekonomik istikrarın kısmen sağlanmasıyla üçüncü ve dördüncü çeyreğe yansıdı.

İvmeli bir şekilde artış gösterdi." diye konuştu."Üçüncü, dördüncü çeyrekte sektör istenilen noktaya gelecektir"Türkiye'de ekonomik ve mali program kapsamında enflasyonun düşürülmesiyle alakalı sıkı para politikası izlendiğini aktaran Demir, yıllık enflasyonun kademeli olarak gerileyerek kasımda son 4 yılın en düşük seviyesine indiğini hatırlattı.Demir, bu gelişmelerin sonucunda faiz oranlarında periyodik olarak düşüşlerin söz konusu olduğuna değinerek, şöyle devam etti: "Faizlerin düşmesi, konut kredi faiz oranlarında düşüşe ve finansmana erişime kolaylık sağlamaya başladığı takdirde sektörün önü açık.

Devamlı talep birikmesi söz konusu.

Bu talep birikmesinin etkisi ve ekonominin de belirli bir noktaya gelmesiyle 2026 umut verici bir yıl olacak inşallah.

Sektör ivmeli ve istikrarlı bir şekilde büyüyecektir.

Enflasyonist ortamda maliyetlerin artışında kayda değer oranda bir düşüş kaydedilse de maliyetler maalesef istediğimiz noktaya henüz gelmedi.

Hane halkının gelirinin belirli bir noktaya gelmesi lazım ki sektör tamamıyla rahatlayabilsin. 2026'da bunu hissedeceğiz.

Fakat yılın ilk aylarında belki kayda değer oranında bir artış olmayacaktır.

Üçüncü, dördüncü çeyrekte sektör istenilen noktaya gelecektir inşallah."Sektör temsilcileri olarak 2026'dan umutlu olduklarını belirten Demir, "Birikmiş olan talep mutlaka satışa dönecektir.

Enflasyon kontrol altına alındı, faizler periyodik olarak düşüyor, konut kredisine veya finansmana ulaşım daha kolay olacağı için üretim de artacaktır.

Dolayısıyla 2026 yılı istikrarlı, sektörün önünün açık olduğu ve ivme kazanacağı bir yıl gibi gözüküyor." değerlendirmesinde bulundu."Her yıl 800 bin ila 1 milyon arasında konuta ihtiyacımız var"Demir, Türkiye'de 26 milyona yakın bir yapı stokunun olduğuna dikkati çekerek, tespit edilen rakamlara göre bu stokun 6,7-7 milyona yakınının riskli olduğunu anlattı.Riskli yapı stokunun bir an evvel dirençli şehirlere dönüştürülmesi gerektiğine işaret eden Demir, şunları kaydetti: "Bunun için de bir imalat gerekiyor.

Ayrıca köyden veya kırsal kesimden şehir merkezlerine doğru göçler ve kısmi olarak nüfus artışı söz konusu.

Dolayısıyla bizim her yıl 800 bin ila 1 milyon arasında bir konuta ihtiyacımız var.

Aynı zamanda yaklaşık 7 milyon riskli yapı stokunu bertaraf etmemiz için sektörün mutlaka bir an evvel ivme kazanması lazım.

Çünkü kentsel dönüşüm ülkenin beka sorunu.

Bunu bir an evvel çözmemiz gerekiyor.

Bu yıl çok büyük bir yıkım gerçekleşmedi ama deprem gerçeği kendini devamlı hissettirdi.

Balıkesir merkezli depremler sık sık oldu.

Bu bir yönüyle de bir avantaj sağladı.

Kentsel dönüşüm gündemde kaldı.

Önümüzdeki süreçte genel ve yerel idareyle, siyaset üstü bir düşünce ve politikayla gerçekleştirip kentsel dönüşümü bir an evvel istenilen noktaya getirmeliyiz.

Maalesef şu an istenilen noktada değiliz.

İstenilen noktaya getirdiğimiz zaman sektör de belirli bir ivme kazanmış olacak."

İlgili Sitenin Haberleri