Haber Detayı

2025'e damga vuran Çin-ABD ilişkileri | Son dakika ekonomi haberleri
Haberler bloomberght.com
29/12/2025 12:21 (1 saat önce)

2025'e damga vuran Çin-ABD ilişkileri | Son dakika ekonomi haberleri

Çin'in dış politikasına, 2025'te, ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci iktidar döneminde gümrük tarifelerini kullanarak küresel ticareti ülkesi lehine yeniden biçimlendirme çabalarının yol açtığı ticaret gerilimi ve ekonomik anlaşmazlıklar damga vurdu.

Dünyanın en büyük iki ekonomisine sahip ülkesi arasındaki ilişkiler, 2025 te siyasal konulardan çok ticari ve ekonomik meseleler etrafında tartışıldı, müzakerelerde diplomatlar ve askerlerden çok ticaret müşavirleri ve ekonomi yetkilileri başrol oynadı.

ABD-Çin ilişkileri, bir tarafta Washington yönetiminin tarife artışları ve çip sektöründeki kısıtlamaları ile diğer tarafta Çin in küresel tedarikin büyük bölümünü karşıladığı kritik mineraller ve nadir toprak elementlerinin kontrolüne yönelik attığı adımlarla genişleyen bir dizi anlaşmazlıkta düğümlendi.

Pekin yönetimi, ABD ticari gerilimlerin ve ekonomik belirsizliklerin arttığı, öte yandan Trump ın yeni iktidar döneminde küresel güç dengelerinin yeniden şekillendiği bir dönemde, Rusya ile bağlarını güvenceye alma arayışında oldu. Çin, ABD nin yeni küresel politikalarının yarattığı belirsizliklere karşı dış politikada çok kutupluluk söylemini öne çıkarırken, Küresel Güney olarak adlandırılan gelişmekte olan ülkelerle dayanışma vurgusu yaptı. Çin in ev sahipliğinde Tiencin şehrinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Zirvesi (ŞİÖ) ve sonrasında İkinci Dünya Savaşı nın bitişinin 80. yılı dolayısıyla Pekin de düzenlenen askeri geçit töreninde bu yönde mesajlar verildi.

Japonya da yeni göreve gelen Başbakan Takaiçi Sanae nin Çin in egemenlik ihtilafı içinde olduğu Tayvan a askeri müdahale ihtimalini ima eden sözlerinin iki ülke arasında yol açtığı diplomatik gerilim, yılın son aylarında gündemin odağında yer aldı.

ABD ile tarife restleşmesi ABD Başkanı Trump ın 2 Nisan da aralarında Çin in de olduğu ticaret ortaklarına getirdiği ek gümrük vergilerine Pekin in karşılık vermesi, iki ülke arasında bir ticaret savaşının fitilini ateşledi.

İki ülkenin tarife restleşmesi sonunda ABD, Çin e uyguladığı gümrük tarifesini yüzde 145 e, Çin de ABD ye uyguladığı tarifeyi yüzde 125 e kadar çıkardı.

Tırmanan ticari gerilim sonrasında ABD li ve Çinli yetkililer, tarife meselesi ve ekonomik sorunların çözümü için 10-11 Mayıs ta İsviçre nin Cenevre kentinde, 9-10 Haziran da İngiltere nin başkenti Londra da, 28-29 Temmuz da İsveç in başkenti Stockholm de, 14-15 Eylül de İspanya nın başkenti Madrid’de ve 25-26 Ekim de Malezya nın başkenti Kuala Lumpur da bir araya gelerek müzakereler yürüttü.

Müzakerelerde, karşılıklı tarife artışlarını 90 günlük periyotlarla 2 kez askıya alan taraflar, 5. tur müzakerelerin sonunda, ekonomik anlaşmazlıkların çözümüne dair geçici bir mutabakat çerçevesi üzerinde uzlaşmaya vardıklarını duyurdu.

Kritik anlaşmazlık konularının çözümü ötelendi ABD Başkanı Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping in 30 Ekim de Güney Kore nin Busan şehrinde yaptıkları görüşmede duyurulan uzlaşmayla taraflar, tarife artışlarından teknoloji alanındaki kısıtlamalara, nadir topak elementlerinin kontrolünden gemicilik alanındaki karşılıklı yaptırımlara dek iki ülke arasında gerilime yol açan ticari ve ekonomik anlaşmazlık konularını çözmek yerine öteledi.

Gümrük tarifeleri konusunda, ABD, Çin e fentanil ve öncül maddelerinin kontrolünün yetersizliği gerekçesiyle getirdiği yüzde 20 ek gümrük tarifesini yüzde 10 a düşürürken, karşılıklı tarifeler kapsamında getirdiği yüzde 24 ek tarifeyi ise 10 Kasım dan itibaren bir yıl daha erteleyeceğini bildirdi.

ABD, 29 Eylül de, varlık listesi olarak adlandırılan, ihracat kontrolü uyguladığı yabancı şirketlerin yüzde 50 yi aşan pay sahibi oldukları bağlı ortaklıklarını da yaptırım kapsamına aldığı kuralın uygulamasını bir yıl ertelerken, Çin de 9 Ekim de, nadir toprak elementlerinin ihracatının kontrolüne ilişkin aldığı tedbirlerin uygulanmasını bir yıl ertelemeyi kabul etti.

ABD, Çin in denizcilik, lojistik ve gemicilik sektörlerine başlattığı 301. madde soruşturması sonunda, ülkesinin limanlarını kullanan Çin gemilerine ton başına ek liman ücreti getirilmesine ilişkin kararı, Çin de buna misilleme olarak aldığı tedbirleri bir yıl erteleyeceğini duyurdu.

Bu arada Çin tarafı, ABD de veri güvenliği endişeleri nedeniyle devredilmesi veya kapatılması gündemde olan sosyal medya platformu TikTok un, Çinli sahibinden ABD li ve uluslararası ortaklardan oluşan bir konsorsiyuma devrine onay verdi.

ABD nin Çin e yönelik rekabet algısı değişti ABD Başkanı Trump ın ikinci iktidar dönemi, Washington ın Çin e yönelik rekabet algısının ve politika önceliklerinin değişimine tanıklık etti.

Trump, eski Başkan Joe Biden ın Çin i, ABD nin küresel üstünlüğüne yönelik bir tehdit ve ideolojik bir rakip olarak konumlamayan tavrına karşı, ekonomik bir rakip olarak gören ve iki ülke arasındaki ilişkiyi siyasi-ideolojik tartışmalardan çok somut ekonomik çıkarlar ekseninde ele alan bir tavrı benimsedi.

ABD Başkanı, Çin ile ekonomik rekabet stratejisinde gümrük tarifelerini kullanarak ülkesine daha fazla yatırım çekmeyi, yerel imalat sanayisini canlandırmayı ve ekonomik güvenliği sağlamayı hedefleyen bir yaklaşımı tercih etti. Çin deki devlet destekli sanayi politikasının, Amerikalı üreticileri dezavantajlı konuma getiren haksız rekabet oluşturduğunu savunan Trump, gümrük vergilerini bu politikayı dengeleyebilecek bir araç olarak gördü. Önce Amerika sloganıyla ABD nin ittifak yükümlülüklerini eleştiren ve müttefiklerinden savunmaya daha fazla katkı bekleyen Trump, Çin e karşı ABD nin Asya-Pasifik bölgesindeki ortaklarıyla birlikte hareket etmeyi önceleyen Biden yönetiminin aksine Pekin ile ilişkileri ikili planda ve karşılıklılık çerçevesinde görmeyi yeğledi.

Washington, Moskova ve Pekin ekseninde değişen dengeler Trump ın yeni iktidar döneminde, ABD dış politikasında görülen belirgin bir diğer tutum farkı da Rusya ya yaklaşımında görüldü.

Rusya-Ukrayna Savaşı nın sonlandırılması için Avrupalı müttefiklerini dışlayan bir barış planı önerisine girişen Trump, transatlantik ittifakının zayıflaması pahasına Moskova ile yakınlaşma siyaseti izledi.

Başkan Trump, martta ülkesinde FoxNews televizyonuna verdiği mülakatta, Çin ile Rusya arasındaki bağların gelişmesini, önceki ABD yönetimlerinin yanlış politikalarının sonucu olduğuna işaret ederek, Bir tarih öğrencisi olarak Çin ile Rusya nın bir araya gelmesinin iyi bir şey olmadığını bilmelisiniz.

ABD nin yanlış politikaları, Rusya yı Çin ile evliliğe zorladı ifadelerini kullandı.

Son yıllarda ABD ile artan jeopolitik rekabet ve gerilimlerde bir denge unsuru olarak Batı karşısında benzer meydan okumalarla karşı karşıya olan Rusya ile stratejik yakınlaşma siyaseti izleyen Pekin yönetimi, Trump ın benzer yöndeki hamlesine karşı Moskova ile bağlarını güvenceye alma arayışında oldu. Çin ve Rusya liderleri, 2025 te İkinci Dünya Savaşı nın bitişinin 80. yılı kutlamaları dolayısıyla karşılıklı ziyaretlerde bulundu. Çin Devlet Başkanı Şi, mayısta Moskova daki Zafer Günü kutlamalarına, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de eylülde Pekin deki askeri geçit törenine katıldı.

Her iki ülkenin Faşizme Karşı Savaş olarak adlandırdığı, Sovyet Rusya nın Nazi Almanyası na, Çin in ise Japonya nın işgaline karşı mücadelesine vurgu yapılan kutlama törenlerinde liderler, 2.

Dünya Savaşı sonrası uluslararası düzene bağlılık mesajı verdi.

Aslında hem Rusya hem Çin, uzun zamandır ABD ve Avrupa tarafından kurallara dayalı uluslararası düzeni güç yoluyla değiştirmeye çalıştıkları gerekçesiyle revizyonist güçler olmakla eleştiriliyordu.

Oysa Trump ın yeni iktidar döneminde tarife politikasıyla küresel ticareti tek taraflı olarak kendi lehine biçimlendirme hamlesinin yanı sıra Panama Kanalı nı geri alma tehdidi, Kanada ve Grönland a yönelik talepleri ve Gazze yi devralma önerisi, ABD yi küresel düzeni güç yoluyla değiştirmeye talip revizyonist bir güç olarak konumlarken, uluslararası alanda rolleri ve söylemleri yeniden belirledi. Çok kutupluluk ve Küresel Güney Pekin yönetimi, Trump iktidarının yeni küresel politikalarının yarattığı belirsizliklere karşı dış politikada tek taraflılığa karşı çok taraflılık ve hegemonyaya karşı çok kutupluluk söylemlerini öne çıkarırken; Küresel Güney olarak adlandırılan Batı dışı gelişmekte olan dünyanın dayanışmasına vurgu yaptı.

Devlet Başkanı Şi, Çin in ev sahipliğinde Tiencin şehrinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi nde, Küresel Yönetim Girişimi adı altında, küresel yönetimin iyileştirilmesine yönelik ilkeler çerçevesi önerdi. Öneride, Birleşmiş Milletlerin (BM) merkezinde olduğu uluslararası düzeni korumanın önemi vurgulanırken, Küresel Güney in sesinin ve temsilinin artırıldığı bir küresel yönetime olan ihtiyaca dikkati çekildi. Çin lideri, bu çerçevede, zirveye konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki stratejik işbirliğini yeni bir seviyeye taşıyarak daha adil ve eşit bir küresel yönetim sisteminin inşası için birlikte çalışma çağrısı yaptı. Çin ve Türkiye nin, ilişkilerinin yüksek düzeyli gelişimini sürdürmesinin, kendi temel çıkarlarına olduğu kadar Küresel Güney in ortak çıkarlarına da hizmet edeceğini vurgulayan Şi, Çin ve Türkiye, bağımsızlık ruhuna sahip yükselen büyük ülkeler ve Küresel Güney in önemli üyeleri. değerlendirmesinde bulundu.

Japonya ile diplomatik gerilim Japonya da 21 Ekim de göreve gelen Başkan Takaiçi Sanae nin, Çin in egemenlik ihtilafı içinde olduğu Tayvan a olası bir askeri müdahale ihtimalini gündeme getiren sözleri, yılın son aylarında iki ülke arasında derin diplomatik krize yol açtı.

Takaiçi, 7 Kasım da Japon Parlamentosu Diet teki oturumda, Çin in Tayvan Boğazı na yönelik olası müdahalesini Japonya nın varlığını tehdit eden durum olarak değerlendireceğine ve bunun için askeri güç kullanabileceğine ilişkin sözleri, bölgeyi topraklarının parçası gören Çin in tepkisini çekti.

Takaiçi nin sözleriyle ilk kez bir Japonya Başbakanı, Tayvan ın işgali halinde Japonya nın askeri olarak müdahil olacağına ilişkin açık beyanda bulunarak, ülkenin bu konuda benimsediği stratejik belirsizlik politikasından farklı tavır sergiledi.

Japon Başbakan, tepkiler üzerine Tayvan a ilişkin sözlerinin varsayımsal olduğunu, gelecekte bu tür yorumlardan kaçınacağını belirtti ancak sözlerini geri almayı reddetti.

Pekin yönetimi, Japonya nın Pekin Büyükelçisi Kenji Kanasugi yi, konuyla ilgili Çin Dışişleri Bakanlığına çağırarak protesto notası verirken; kriz, seyahat uyarılarından uçuş iptallerine, engellen konserlerden ithalat yasaklarına, siyasi polemiklerden askeri sürtüşmelere uzanan bir seyir izledi.

İlgili Sitenin Haberleri