Haber Detayı
Hem çok sağlıklı hem de lezzetli! Peki nasıl tüketilmeli?
Diyetisyen Büşra Çalışkan, yılbaşının gelenekselleşmiş yiyeceği hindi eti konusunda önemli bilgiler verdi.
Yılbaşı sofralarında artan karbonhidrat ve yağ tüketimi, yeni yıla sağlıklı başlamak isteyenler için önemli bir risk oluşturuyor.
Diyetisyen Büşra Çalışkan, yüksek protein ve düşük yağ içeriğiyle öne çıkan hindi etinin, hem yılbaşı gecesi hem de yılbaşı sonrası için dengeli ve güvenli bir protein kaynağı sunduğunu vurguluyor.
Yılbaşı döneminde artan porsiyonlar, ağır pişirme yöntemleri ve şekerli-yağlı yiyecekler, vücutta kan şekeri dalgalanmalarına ve hızlı kilo artışına yol açabiliyor.
Çalışkan’a göre bu noktada hindi eti, beslenmede dengeyi yeniden kurmak adına güçlü bir alternatif sunuyor.
Diyetisyen Büşra Çalışkan, “Hindi eti, protein kalitesi yüksek ve yağ oranı düşük olan nadir hayvansal proteinlerden biri.
Özellikle derisiz hindi göğsü, kırmızı ete kıyasla çok daha az doymuş yağ ve kolesterol içeriyor.
Bu özelliğiyle metabolizmayı yormadan beslenmeyi destekliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yılbaşı sonrası dönemde en sık karşılaşılan problemin aşırı karbonhidrat ve yağ tüketimi olduğunu belirten Çalışkan, hindi etinin bu tabloyu dengelediğini ifade etti.
Yüksek protein içeriği sayesinde uzun süre tokluk sağladığını vurgulayan Çalışkan, “Hindi eti, ani açlık ataklarını azaltırken kas dokusunu koruyarak yağ kaybını destekler.
Düşük yağlı yapısı sayesinde de kalori kontrolünü kolaylaştırır.
Bu nedenle yılbaşı sonrası sağlıklı beslenme ve detoks planlarında sıkça tercih edilir” dedi.
Kış aylarında bağışıklık sisteminin daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Çalışkan, hindi etinin vitamin ve mineral içeriğine dikkat çekti.
Hindi etinin B6 ve B12 vitaminleri ile çinko, selenyum ve demir açısından zengin olduğunu belirten Çalışkan, bu besin öğelerinin enfeksiyonlara karşı savunma mekanizmalarında kritik rol oynadığını söyledi.
Çalışkan, “Kırmızı ete kıyasla sindirimi daha kolay olduğu için vücudu yormaz.
Bu da kış aylarında hindi etini daha avantajlı hale getirir” ifadelerini kullandı.
Hindi etinin, özellikle derisi alınarak tüketildiğinde doymuş yağ oranının oldukça düşük olduğuna dikkat çeken Çalışkan, bunun kalp-damar sağlığı açısından önemli bir avantaj sağladığını belirtti.
Çalışkan, “Düşük doymuş yağ içeriği, kötü kolesterol olarak bilinen LDL’nin yükselme riskini azaltır.
Bu nedenle kolesterol problemi olanlar, kalp sağlığını korumak isteyenler ve orta yaş üzeri bireyler için daha güvenli bir hayvansal protein alternatifidir” dedi.
Yılbaşı sofralarında sağlıklı bir tabak oluşturmanın mümkün olduğunu vurgulayan Çalışkan, pişirme yöntemi ve porsiyon kontrolünün altını çizdi.
Çalışkan, “Hindi eti fırında, kendi suyunda ve derisi ayrılarak pişirilmeli.
Kızartmalardan ve ağır soslardan kaçınılmalı.
İdeal porsiyon, avuç içi büyüklüğünde yaklaşık 120-150 gramdır.
Yanına bol yeşillikli salata ve fırınlanmış sebzeler eklendiğinde dengeli ve hafif bir yılbaşı tabağı oluşturulabilir” şeklinde konuştu.
Çalışkan sözlerini şu mesajla tamamladı: “Yılbaşında mesele kendinizi kısıtlamak değil; doğru seçimlerle dengeyi korumak.”
