Haber Detayı
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan İzmir'de Rojda Yakışıklı Eylemi: 11. Yargı Paketi ile Kadı...
Yargı Paketi kapsamında serbest kalan Okay Gür tarafından öldürülen 28 yaşındaki Rojda Yakışıklı için İzmir’de basın açıklaması yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, yargı düzenlemelerinin kadınların yaşam hakkını tehdit ettiğini belirterek 12. Yargı Paketi’ne de karşı çıkacaklarını açıkladı.
(İZMİR) – Yargı Paketi kapsamında serbest kalan Okay Gür tarafından öldürülen 28 yaşındaki Rojda Yakışıklı için İzmir'de basın açıklaması yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, yargı düzenlemelerinin kadınların yaşam hakkını tehdit ettiğini belirterek 12.
Yargı Paketi'ne de karşı çıkacaklarını açıkladı.Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, 11.
Yargı Paketi kapsamında serbest bırakılan Okay Gür tarafından 28 yaşındaki Rojda Yakışıklı'nın öldürülmesinin ardından İzmir'de eylem yaptı.
Alsancak ÖSYM Binası önünde "Paket Düzenlemeleriniz ve İhmalleriniz Sonucu Öldürülen Rojda'nın Hesabını Sormak İçin Eylemdeyiz" başlığıyla düzenlenen basın açıklamasında, yargı paketlerinin kadınların yaşam hakkını tehdit ettiği vurgulandı."Rojda'nın katili, o Meclis'te buna parmak kaldıranlardır"Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğulları tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere ye verildi: "Yarın yeni bir yıl.
Bugün, normal koşullarda bizim ne yapmamız gerekiyordu?
Yarın için hazırlık yapmamız, sevdiklerimize hediye almamız gerekiyordu.
Bu çağda, bu yüzyılda, normal koşullarda bizim bunu yaşamamız gerekiyordu.
Ama biz bu gece, bu yağmurlu havada, bu soğukta kadınlar olarak sokağa çıktık.
Neden çıktık biz sokağa?
Bu saatte, bu yağmurlu havada… Geçtiğimiz günlerde Meclis'te '11.
Yargı Paketi' diye bir paket daha geçirildi.
O yargı paketinin içine, her zaman yaptıkları şeyi yaptılar.
Kadınları koruyan, kadınların hayatta kalmasını sağlayan birçok maddeyi tepip tepip çıkarttılar.
Bu yargı paketinin içinde bir de 27. madde vardı.
Bu 27. maddeye karşı günlerce Meclis'in önünde depremzede aileler, kadınlar mücadele verdi.
Orada kadın katillerinin, çocuk istismarcılarının, tecavüzcülerin yararlanmasını engellediler.
Ama ne yaptılar?
Bu 11.
Yargı Paketi ile bir sürü suçluyu salıverdiler.
Neden salıverdiler?
Cezaevleri dolu.
Cezaevleri doldu taştı.
Çünkü o potansiyel katilleri, suçluları, kadına şiddet uygulayanları bıraktılar; onların yerine bu ülkede 'hukuk' diyen, 'adalet' diyen insanları tıktılar.
AİHM kararlarına rağmen serbest bırakılması gereken siyasetçileri serbest bırakmadılar ama onların yerine Rojda Yakışıklı'nın katilini serbest bıraktılar.
Şimdi buradan soruyoruz: Rojda'nın esas katili kim?
Bu 11.
Yargı Paketi'ni çıkaran mı?
Hazırlayan mı?
Ona onay verenler mi?
Yoksa tek başına bu şahıs mı?
Tabii ki biz biliyoruz; tek başına bu şahıs değil.
Rojda'nın katili, o Meclis'te buna parmak kaldıranlardır.
O 11.
Yargı Paketi'ni hazırlayanlardır."Bu ülkede kadınlar sırf boşanmak istedikleri için öldürülüyor"11.
Yargı Paketi'yle birlikte bu salıvermeler başladığı günden itibaren bu ülkenin dört bir yanında kadınlar artık rahat uyuyamıyor.
Çocuklar artık rahat uyuyamıyor.
Ben bugün daha Torbalı'da bir kadın arkadaşımızla iletişime geçtim.
Adam henüz salıverilmemiş bile.
Salıverilecek ve daha cezaevindeyken tehdit mesajları göndermeye başlamış.
Bu kadınları koruması gereken devlet, bu kadınları öldürecek suçluları salıverdiler.
Bu 11.
Yargı Paketi'yle bunları salıvermek yetmedi; 12.
Yargı Paketi yolda. 12.
Yargı Paketi geliyor.
Onun içine, o torbanın içine neleri katacak biliyor musunuz?
Boşanmada arabuluculuk.
Bu ülkede kadınlar sırf boşanmak istedikleri için öldürülüyor.
Hiçbir eşitliğin olmadığı yerde kiminle arabulucu olacaklar?
Medeni Kanun'daki haklarımıza saldırı var.
Nafakaya saldırı var. 12.
Yargı Paketi'ne de bunları sıkıştırmaya çalışıyorlar.
Evet, cezaevlerinde hiçbir ıslah, hiçbir iyileştirme yapılmadan bu sanıklar, bu suçlular salıverildi.
Biz takip ettiğimiz kadın cinayeti davalarından biliyoruz ki son yıllarda katillerin büyük bir çoğunluğunun birden fazla suç kaydı var.
Tıpkı Rojda'nın katili gibi.
Uyuşturucudan, herhangi bir yerden.
Bu tipleri salıveriyorlar.
Yerlerine 19 Mart'tan dokuz ay sonra, didik didik kamera kayıtları incelenerek eylemlere katılan öğrencileri tutukluyorlar.
Sınav zamanı.
Şimdi buradan soralım: Anayasal hakkını kullanan, sadece hukuk çerçevesinde protesto hakkını kullanan öğrenciler mi daha tehlikeli, yoksa bu kadın katilleri ve suçlular mı daha tehlikeli bu ülkede?"O torbaları sizin başınızda parçalayacağımız günler de gelecek"Bu ülkede bir asgari ücret açıklandı biliyorsunuz.
Açlığın, yoksulluğun ve kadın cinayetlerinin bu kadar yoğun olduğu bir ülkede 27 bin küsur liralık bir asgari ücret açıklandı.
Bu ne demektir?
Asgari ücretle çalışan ya da çalışmayan kadınların, bu salıverilen suçlularla aynı evde yaşamaya mahküm edilmesi demektir.
Bu asgari ücretle kadınları ve çocukları yokluğa, yoksulluğa, ölüme mahküm etmektir.
Hep söylüyoruz ya, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldıktan sonra kadınlar ölüme mahküm edildi diye… 11.
Yargı Paketi ile kadınların mezarlarına gül diktiler. 11.
Yargı Paketi ile salıverilenleri takip edeceğiz.
Siz kadınları gerçekten koruyamıyorsunuz.
Koruyamadığınız kadınlar bize başvuruyor ve biz onları korumak için elimizden geleni yapıyoruz.
Bu süreci takip edeceğiz.
Öldürülen her kadının sorumlusu sizsiniz.
İstismara uğrayan her kadının sorumlusu sizsiniz.
Buradan haykırıyoruz: 12.
Yargı Paketi'nin de geçmesine izin vermeyeceğiz.
Bu ülkede adalet sağlanana kadar, eşitlik ve özgürlük sağlanana kadar, Rojda'nın adaleti sağlanana kadar bu mücadeleden, bu sokaklardan, bu meydanlardan vazgeçmeyeceğiz.
Yılbaşından bir gün önce, evet, biz de eğlenmek istiyoruz; biz de eşit ve özgür yaşamak.
Öldürülmeden, kendi hayatımızla ve geleceğimizle ilgili karar almak istiyoruz.
Bizim hayatımızı, bizim geleceğimizi o torbalara koymayın.
O torbaları sizin başınızda parçalayacağımız günler de gelecek.
Bu meydanları boş bırakmayacağız.
Öldürülen her bir kadının hesabını soracağız.
Karanlıkta bırakılan her bir şüpheli kadın ölümü aydınlatılana kadar bu meydanlardan vazgeçmeyeceğiz."