Haber Detayı
Simsiyah bir 2025’ten zifiri karanlık bir 2026’ya girerken
Eksiksiz her bir günü zulüm, kan ve gözyaşıyla dolu bir 2025 yılını bitirdik ve yarın 2026’ya giriyoruz, simsiyah bir 2026’ya.
Yarınların nasıl olacağını elbette sadece Allah bilir, bir de Müslümana düşen ümitvar olmaktır.
Fakat küfür cephesi taşlarını çoktan döşemiş ve tetikten elini hiç çekmediğine göre yarının bugünden farksız olacağını söylemek kehanet olmaz.
Büyük Şeytanların New York’taki şu son buluşmalarında en ufak bir ışık gören var mı?
Çamur ve bataklıklar üzerinde yüzen iki buçuk milyon Gazzelinin bir defacık adının anıldığını duyan var mı?
Ateşkes adı altında gaddarlığın birinci aşamasının tamamlandığı ve bu yeni yılda ikinci aşamasına geçeceği duyuruldu, o kadar.
Şu Büyük İblisin “dostum, aslanım, koçum benim...” diye Cumhurbaşkanını övmesinin ne anlama geldiğini içimizden en cahil birisine sorun bakalım ne diyecek?
Sayın Cumhurbaşkanı Trump denilen iblisin bu yağcılığına itibar ettiğini söylemiyoruz.
Ama iktidar medyasına bir bakar mısınız; bu övgüleri ekranlarından hiç mi hiç indirmiyor.
Sonra, sadece Gazze için değil Suriye ve orta doğu ve Türkiye için de kapkaranlık yıllar değil mi şu yıllar?
İblis bir yandan yağ yakarken de öte yandan yanında dikilen Netanyahu iblisine dönerek; “hiç merak etme, Türkiye’ye satacağımız F35’leri asla israile karşı kullanamayacaklar” diyor ve bu bir gerçektir.
Peki, başta bizimle savaşa hazırlanan Yunanistan ve destekçilerine karşı kullanabilecek mi?
Bir soruyu da doğrudan kendimize soralım; iki yılı aşkındır Gazzelilerin İslam’ın ve insanlığın yüz akı olarak Avrupa ve Amerika başta olmak dünyanın dört bir yanında İslam’ın en hızlı bir şekilde yayıldığına şahitlik ettik.
Söyleyin Allah aşkına, IŞİD’in şu eylemlerinden dolayı kaç kişi İslam’a yöneliyor?
Gazze’nin kazanımlarını silmek ve sıfırlamaktan başka ne işe yarıyor?
Rabbim akıbetimizi hayreylesin!