Haber Detayı

Buğra Gökce: İnsanlık kazanacak, umut veren, başını dik tutan, haksızlığa direnen kazanacak
Gündem nefes.com.tr
31/12/2025 21:28 (1 saat önce)

Buğra Gökce: İnsanlık kazanacak, umut veren, başını dik tutan, haksızlığa direnen kazanacak

Tutuklu İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Doç. Dr. Buğra Gökce, yılın son günü dolayısıyla cezaevinden yeni yıl için gönderdiği mesajında “İnsanlık kazanacak, umut veren, başını dik tutan, haksızlığa direnen, üreten yürekler ve onların soylu direnişi, adil yürekleri, masumiyet çığlıkları kazanacak” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında yaklaşık 300 gündür tutuklu bulunan İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Doç.

Dr.

Buğra Gökce, cezaevinden yeni yıl mesajını gönderdi.Gökçe, mesajında 365 günün 286 gününü Silivri Cezaevi’nde geçirdiğini ifade ederek, bu sürede en çok insana ve sevdiklerine özlem duyduğunu dile getirdi."SEVGİ KAZANACAK"Yazı ve paylaşımlar yoluyla duygularını dışarıya aktarmaya çalıştığını belirten Gökçe, şunları kaydetti:- "Sevgi kazanacak Yılın son günü..

Koca bir yılı tek kişilik ev hücremde yalnızlık senfonimle uğurluyorum.- Yıl 365 gün, 286 gününü özgürlüğümden yoksun biçimde Silivri beton kafesinde her şeye hasret biçimde geçirdim.

En çok da insana hasret, sevdiklerime hasret..

Anneme , eşime, sevdiklerime, aileme hasret...- Bu ağır yalnızlık içinde hiç yalnız kalmamak için kendi senfonimi yazdıklarımla duyurmaya çabaladım.

Duygularımı, yaşadıklarımı, hissettiklerimi, yaptıklarımı ve hatta yapmadıklarımı yazılarıma gazete köşeleri ile sosyal medya mesajları ile sizlere ulaştırdım.- Burada gün gün aldığım notları da çok kıymetli gazeteci dostların da katkıları ile sizlere kitap olarak sunma cesaretini buldum yüreğimde.- Yazarak rahatladım, anlatıp paylaştıklarımla duvarları aştım.

Sizlerden gelen geri dönüşler ve tepkilerle özgür hissettim kendimi tek kişilik hücremde.

Bu hücre ki her günüyle ürettiğim, durmadığım direndiğim tarihe de tanıklık eden beton kafes..- Aldığım börek kokusunu da bir hayal üzerinden sizlere anlatmaya çalıştım.

Çimen kokusunun verdiği yemyeşil özgürlüklere ulaşma ihtiyacını da, gökyüzüne özgürce, masmavi bakabilme, tel örgüsüz görebilme umudunu da sizlerle paylaştım.

Bir güzel kokuya, can dostla olan ihtiyacı da."MODERN ZAMANIN İŞKENCESİ BEDENE YAPILMIYOR ZİRA"- Yapmaya çalıştığım yemeklerle de direndiğimi düşündüm, çalışıp üretip sunduğum fikirlerle de.

Modern zamanın işkencesi bedene yapılmıyor zira...

Ruha, yüreğe ağır psikolojik yıkımlarla gerçekleşiyor.

Tek kişilik tecrit mekanları, kuyu tipi cezaevleri ile bu ağır yıkım hayatla bağı da koparmaya çalıştığından insanın kendisini iyi moralli ve güçlü hissettiği her iş her faaliyet de kendi çapında bir eylem oluyor burada.

Bir direniş.- O nedenle reçeller yaptım burada.

Mezeler, acukalar, taze fasulyeler pişirdim mesela...

İyi hissettim zira kendimi.

Yılbaşı için provasını yaptığım pastamı tekrar pişirdim bugün.

Akşama afiyetle yiyeceğim.

Sizlerle birlikte yediğimi, pastayı adil dağıtın diye meydan okuduğumuz düşünerek.

Siz de elinizdeki ile bir üretim yaparak, teslim olmadığınızı meydan okuduğunuzu gösterin dostlar...- Ve evlendim bu yılda...

Bu felaketler yılında, kendi küçük kıyafetim içinde, kendi cennetime de adım attım.

Filizim bu karanlıkta tüm aydınlığıyla yanımda, arkamda durarak beni burada, en devrimci eylememizde de, sonrasındaki mücadelemde de hiç yalnız bırakmadı- Koluma giremiyor henüz ama çıkacağım ve onu da yapacağız.

Özgürce sarılacağız.

Sevgi kazanacak...

İnsanlık kazanacak, umut veren, başını dik tutan, haksızlığa direnen, üreten yürekler ve onların soylu direnişi, adil yürekleri, masumiyet çığlıkları kazanacak.

Hoşgelişler ola 2026!”

İlgili Sitenin Haberleri