Usta sanatçı Habip Aydoğdu yaşanmışlıkları tuvale yansıttı

HAŞİM KILIÇ / NEFESCerModern’in “Biyografiler” serisi kapsamındaki ilk sergi, usta sanatçı Habip Aydoğdu’nun “Yaşanmamış Tarihe Notlar”, Ana Salon’da ziyarete açıldı.

Sergi, sanatçısının 2000-2025 yılları arasında ürettiği eserleri kronolojik bir düzlemde sunarak gerek kendi coğrafyasının gerekse farklı coğrafyaların sosyal, siyasal ve kültürel bağlamıyla kurduğu diyaloğu gözler önüne seriyor.“HAYAT PLANLARINIZI BOZUYOR”Eserlerini hayatın gerçekleşmeyen hayallerinden, “neye niyet, neye kısmet” anlayışıyla oluşan dünyadan beslenerek ortaya çıkardığını dile getiren Habip Aydoğdu, “Herkesin mutlaka bir derdi vardır.

Bu derdi çoğunlukla içinde saklar.

Ben oralardaki, bilinçaltımızda tortulaşmış, katılaşmış o yaraları deşeliyorum aslında.

Resimsel tavrımın doğaçlamaya izin vermesi, çalışırken bir trans hali yaşamam, oralara balıklama atlama cesareti veriyor.

Oradan çıkardığım izlerle bir bellek, bir hafıza oluşturmak, onları sunmak istiyorum.

Bu aynı zamanda bir hesaplaşma.

Hayat hiçbir zaman herkes için planlandığı gibi olmuyor.

Plan elbette var ama ne kadar planlarsak planlayalım, bir bakıyorsunuz hayat o planı bozuyor, başka bir yöne evriliyorsunuz.” dedi.“DAHA BÜYÜK MEKANLARDA KENDİMİ SINAMAK İSTİYORUM”Son yıllarda gerçekleştirdiği geniş kapsamlı sergileri daha da geliştirmek istediğini ifade eden Aydoğdu, sergiye dair şunları söyledi: “Artık 76 yaşına girdim ve hem yurt dışında hem yurt içinde daha büyük mekanlarda kendimi sınamak istiyorum.

Tabii ki şükrediyorum.

Bir sürü şeyi yaşayamadığımı da biliyorum, yaşadığımı da biliyorum.

Ama hayat böyle bir şey.

Bu sergide daha çok, kendi hayatımdan yola çıktım.

Kendi bilinçaltıma inmeyi, yaşanmamışlıklarım üzerinden hareket etmeyi seçtim.

Ama aslında bu genel bir olay.

Herkes için geçerli.

Biz şükürcü insanlarız.

Bu çok hoş bir şey, şükrederiz.

Ama olmamış, daha iyisi olabilirdi; buna da şükür deriz.“HAYAT DAHA ÇOK YAŞAMADIKLARIMIZDAN İBARET”Daha yaşayabileceğimiz neler vardır bilemiyoruz.

Belki de çok başka hayallerimiz vardı ama hayat bambaşka bir yöne evrilebilirdi.

Birisiyle karşılaşıyorsunuz, bir hocaya rastlıyorsunuz, başka bir eğitim kurumuna gidiyorsunuz, farklı bir anneye, bir dosta rastlıyorsunuz.

Bir anda hayat bambaşka bir şeye dönüşüyor.

Bir şey planlıyorsunuz, yolda başınıza bir şey geliyor ve yönünüz değişiyor.

Bazen bunlar hayatı köklü biçimde etkileyen şeyler de olabiliyor.

Yani aslında hayatlarımız, yaşadıklarımızdan çok yaşayamadıklarımızdan ibaret.

Genel olarak bütün hayatlar böyledir.

Ben de biraz oralara değiniyorum.”“GERÇEKLEŞMEYEN HAYALLER”Habip Aydoğdu, kendi hayatındaki yaşanmamışlıklara ve hayallerine dair şunları söyledi:“Resimde daha büyük mekanlarda çalışma imkanı bulmayı ve dünyanın en saygın, en etkili müzelerinde, galerilerinde kapsamlı sergiler gerçekleştirmeyi çok istedim.

Bunların bir kısmı Türkiye’de, bir kısmı da yurtdışında gerçekleşti.

Ama benim hayallerim çok daha fazlaydı.

Mesela bir kız torunum olmasını çok istedim, olmadı.

İngilizce ve Fransızca bilmek istedim.

Yurt dışındaki sanatçılarla, sanat yazarlarıyla, entelektüellerle kendi dillerinde şakalaşmayı, onlarla zenginleşmeyi, onlardan beslenmeyi ya da onları beslemeyi çok arzuladım.

Üç boyutlu işlerimi pek çıkarmadım.

Aslında gönlüm hep oralarda kaldı ama gerçekleştiremedim.

Devasa, büyük boyutlu üç boyutlu heykeller yapmak istiyordum.

Fakat mekanlarım el vermedi.

Küçük mekanlarda kalınca üç boyutlu işleri korumak çok zor oluyor.

Belki kısmet olur, ileride yapabilirim, bilmiyorum.

Hep düşlerimden birisi odur.”Mustafa Ağatekin’in küratörlüğünü üstlendiği sergi, 14 Aralık’a kadar CerModern Ana Salon’da ziyaret edilebilecek.