Haber Detayı
SOCAR/Elchin Ibadov: Liderler, organizasyonun psikoloğu olmak zorunda
Belirsizliği Yönetenler başlıklı panelde konuşan SOCAR CEO’su Elchin Ibadov, liderlerin fırtınada güven aşılaması gerektiğini ifade ederek “Liderler, bir nevi organizasyonun psikoloğu olmak zorunda” dedi.
Belirsizliği yönetenler Panelde PwC Türkiye Yönetim Danışmanlığı Hizmetleri Lideri Cem Aracı’nın sorularını yanıtlayan SOCAR CEO’su Elchin Ibadov, liderliğin eskiden gelecekle ilgili tespitlerde oldukça isabetli olmak, algısı güçlü olmak anlamına geldiğini söyledi.
Bugün artık hiçbir şeyi öngörmenin mümkün olmadığının görüldüğünü belirten Ibadov, “Bence bugün liderlerin temel görevlerinden biri belirsizliğin ortasında anlam yaratabilmek, onu anlamlı hale getirebilmektir.
Çünkü belirsizlik geçici değil artık daimi.
Tabii bunu böyle söyleyince organizasyonlar biraz strese bürünebiliyor.
Yeni ufuklara yelken açmak veya değişimin heyecanı gibi ifadelerle liderler ekipleri motive etmeli.
Bunu yapmak korku yerine merakı tetikler” diye konuştu.
Her belirsizliğin yeni bir fırsat doğurduğunu ifade eden Ibadov, “Bunu değiştirerek şöyle söylemek istiyorum.
Her belirsizlik belki fırsat doğurmayabilir ama sistemin kendini tanımlamasına fırsat yaratır.
Bizim fabrikalarda birçok inovasyon arızalardan doğmuştur” dedi.
Liderlere üç görev düştüğünü vurgulayan Ibadov, şunları söyledi: “Birincisi fırtınada rotaya güven aşılamaktır.
Fırtınada olduğumuzu, belirsizlik içinde olduğumuzu hepimiz biliyoruz.
Onun üzüntüsünü yaşamaktansa rotaya güven aşılamak, bir nevi organizasyonun psikoloğu olmak durumunda liderler.
Liderlerin yapması gereken ikinci şey kurumsal çift yönlülüğü ön plana çıkarmaktır.
Liderler bunu çok iyi yapıyorlar ama organizasyonun tamamına yayma konusunda zayıfız.
Oyunun hem defans hem de hücum tarafını birlikte yönettiğimiz zaman oldukça başarılı oluruz.
Son olarak da teknolojiyi konumlandırmak.
Teknolojiye fazla yüz veriyoruz.
Co-pilot demek bile bence doğru değil.
Co-pilot aynı statüye vakıf olan birisi.
Teknoloji, insanların sadece yardımcı pilotu olur.
Gerçek patron insandır.
Teknoloji onun yardımcısıdır.
Son karar insandadır.
Organizasyon içerisinde bunu konumlandırdığınız zaman insanlar daha mutlu oluyor, daha motive bir şekilde teknolojiye destek olmaya çalışıyorlar.
Çünkü insanoğlu kontrolde olduğu zaman kendini daha güvende hissediyor.” Gelinen noktada işin geleceği gibi hususların ortaya çıktığını dile getiren Elchin Ibadov, “Gelecekte bizim işimiz nasıl şekillenecek?
Acaba robotlar mı bizim işimizi yapacak?
Uzaktan çalışma modelleri ön planda olacak.
Yapay zekâ mı olacak?
Bence insan yine merkezi noktada olacak.
Fakat farklı bir bilinç ve farklı bir donanım var.
Burada anlam aramak işi bence çok önemli.
Bir şeyin içinde, yaptığın işin içerisinde bir anlam bulabilme becerisi önem taşıyor” açıklamasını yaptı.
Geribildirim sistemini yeni nesile uygun hale getirmeliyiz Çalışanları işin içerisinde mikro anlamlar bulmak için eğitmek gerektiğini ifade eden Ibadov, “Bu noktada sürekli profesyonel gelişim diye bir program koyduk.
Herkese minimum bir puan veriyoruz.
Yıl içerisinde bunu topluyoruz ve her eğitimimizi de farklı zeka türlerine göre kodluyoruz.
Böylece organizasyonun bütün kaslarını aynı anda geliştirmesini sağlamaya çalışıyoruz.
Bu programımızda ikinci yaptığımız şey biraz geri bildirim ve ödüllendirme sistemini yeni nesile uygun hale getirmek. 5-10 yıl sonra benim yaş grubum işgücünde azınlık olacak.
Artık yeni nesil olacak.
O yüzden geribildirim sistemini de onların kafa yapısına uygun hale getirmek lazım” dedi.
Bu doğrultuda sık sık geri bildirim verdiklerini belirten Ibadov, “Yeni nesil daha çok geribildirim, daha sık ödüllendirme istiyor.
Bunun nedenini düşündüğümüzde çok basit cevabı var: Video oyunları.
Çünkü oyunlarda her şeye hemen geribildirim ve hemen ödül veriliyor.
O insanlar iş hayatında da bunları beklediği için artık geribildirim sistemlerimize de bunu koymamız lazım” diye konuştu.
Her şeyden korkmamak lazım Son olarak da hızlı öğrenmeye önem verdiklerini belirten Elchin Ibadov, şu açıklamayı yaptı: “Geride kalmışlık korkusu, artık demode olduğu korkusu yaygınlaştı genç nesilde.
Teknoloji de böyle hızlı ilerleyince o korkuları onların elinden almak lazım.
Neyle elinden alacağız?
Merak ettikleri konulardaki eğitimleri, öğrenimleri hızlı bir şekilde onlara vererek.
Güzel bir söz vardır: Bugünün yavaş öğrencileri, yarının demode liderleridir.
Başkalarının önüne geçerek hızlı bir şekilde bunu öğretmek lazım ve her şeyden de korkmamak lazım.
Yanlışlardan korkmamak lazım.
Bir projeden, bir modelden ve iş yapış şeklinden ne zaman vazgeçeceğimizi iyi bilip organizasyona liderler olarak bunu göstermemiz lazım.
Vazgeçmek kötü bir şey değil.
Sadece doğru zamanda vazgeçebilme becerilerini aşılamamız lazım.”