Haber Detayı
‘Sahnede tepkiyi görmek çok güzel çünkü stüdyoda müziği yapıyor ve uzaya bırakıyoruz gibi oluyor’
Madrigal derinlikli sözlerin güçlü bir sound’la buluştuğu yeni albümü ‘Sana Ait’i yayımladı. Grubun solisti Anıl Erdem Cevizci “Stüdyoya oturduğumuzda sevdiğimiz şeyleri yapıyoruz. Sonra bir bakıyoruz, yine aynı sound. Bunu bir değer, kıymet olarak görüyorum kendimiz için” diyor.
Uzun yıllara dayanan dostlukla paralel şekillenmiş bir grup Madrigal.
Birçoğumuzun hayatına “Bazen bana gelir gider seni dert etmeler/Seni rüyalarımda hapsetmeler” sözleriyle girdiler.
Organik bir başarı onlarınki, hani dinleyicisinin kalbine girip orada yer eden cinsten.
Yeni albümleri ‘Sana Ait’i konuşmak için bir araya geldik.
Güzel bir sohbetti, ta ki grup beni ‘boomer’layana (dijital gelişmelerden kopukluğumu yüzüme çarpana) kadar!◊ Sizi geniş kitlelere tanıtan ‘Seni Dert Etmeler’ bir gecede mi patladı?
Sanlı Akgün: Şarkı ilk çıktığında (Mart 2020) normal seviyede bir dinlenmeyle gitti bir süre.
O senenin sonuna doğru Spotify Wrapped’ler (kullanıcıların dinleme alışkanlıklarına ilişkin infografikler) açıklandı ve birçok kişinin listesinde şarkı bir numara çıktı.
Bunu görüp şarkıyı bilmeyenler de bu neymiş diye bakınca 1 numaraya oturdu.
Sonra da inmedi.◊ Bunu tahmin etmiş miydiniz?Sanlı Akgün: Aslında ilk ‘Kelebekler’ şarkımızda bir hareketlenme olmuştu.
Milyonun üzerinde dinlenmeler...
Üzerine koyarak gidiyordu ama bu patlamayı öngörememiştik.‘Prodüksiyonumuz süslü’◊ Üstelik rap’in hâkimiyetinin olduğu bir dönemde, alternatif pop...Anıl Erdem Cevizci: Evet, listedeki diğer şarkılar da çok güçlüydü...Sanlı Akgün: Ezhel ve Murda’nın ‘AYA’sı, Evdeki Saat’in ‘Uzunlar’ı...
Farklı janrlardan bol hitli bir yazdı.◊ Sonrasında bu başarının üzerine nasıl çıkacağız kaygısı oluştu mu?Burak Emir Kamacı: O dönem albümümüzü planlıyorduk.
Takip eden kış aylarında, tepkilere bakmadan konsantre olup albümü tamamladık.◊ Grubun ilk kurulduğu yıllara gidelim...
Anıl, Sanlı ve Burak yok...
Kaan Alıcı: Biz Ceyhun’la lise arkadaşıyız. 2007’de Kocaeli’nde bir müzik grubu kurduk.
Lise boyunca devam etti.
Sonra İstanbul’da aynı üniversiteyi kazandık, yurtta da Sanlı’yla tanıştık.
Sanlı’yla Anıl da daha önce bir arkadaş ortamında denk gelmişler. 2013'te çekirdek kadromuz oluşmuştu, ardından 2019’da Burak aramıza katıldı.◊ Kocaeli’nden çıkmış bir grup olduğunuzu sanıyordum...Kaan Alıcı: Albüm sürecinde Kocaeli’nde daha çok sahne alıyorduk.
Çünkü barlarda tanıdıklarımız vardı.
Çok da sevdiler bizi.
O yüzden bir bağımız var ama İstanbul grubuyuz.◊ Bir video izlemiştim, Kocaeli’ndeki bir bara tekrar gidiyorsunuz ünlü olduktan sonra...
Anıl Erdem Cevizci: Evet, 10 yıl sonra tekrar orada çıktık.Kaan Alıcı: İstanbul’da düzenli sahne bulmak zordu.
Kocaeli’nde düzenli çalmak birbirimize alışmamızı, üretmemizi ve arkadaşlığımızı geliştirmemizi de sağladı.◊ Yeni albümde de sound’unuzu korumuşsunuz. ‘Biraz rap katalım’ demiyor musunuz?
Anıl Erdem Cevizci: Hiç rap dinlemiyorum.
Kafasını çok çıkartan şarkılara bakıyorum sadece.
Sevdiğim ‘old school’ (nostaljik) işleri dinliyorum.
O yüzden çok ilgimi çekmiyor ve evde şarkı yaparkenki sürecime hiç dahil olmuyor.
Grup olarak da stüdyoya oturduğumuzda sevdiğimiz şeyler oluyor.
Bir gitar sound’u, güzel bir davul sound’u...
Vokallerin de aşağı yukarı ne olacağı belli.
Yani sevdiğimiz şeyler.
Bunu bir değer, kıymet olarak görüyorum.◊ Stüdyo mu sahne mi?Anıl Erdem Cevizci: Sahne.Sanlı Akgün: Sahne.◊ Neden?Kaan Alıcı: Sahnede direkt tepkiyi görmek önemli.
Çok çok güzel.
Çünkü müziği yapıyor ve uzaya bırakıyoruz gibi bir durum oluyor.
İnsanlar dinliyor ama ne gibi duygular yaşıyor görmüyoruz.
Hani ne hissediyor?
Sahnede ama öyle değil.
En öndekinden en arkadakine dinleyicilerin gözünün içine baktığımız bile oluyor.◊ Bana Britpop gruplarını anımsatıyorsunuz.
Ama sahnede özenli, uyumlu kostümler giyiyorsunuz...Sanlı Akgün: Bizim müzik prodüksiyonumuz da bence çok parlak ve süslü.
Yani şunu demek istiyorum; mesela Duman grubunun sound’u gibi duyulmuyor ya aslında.
Biz popa daha yakınız.
Sahnede de prodüksiyonlu görünmeliyiz.Kaan Alıcı: Ben şapka tercih edebiliyorum.
Burak daha bol giyinmek istiyor.
Sanlı kolsuz giymeyi seviyor.
Yani herkesin dokunuşları oluyor ve çalıştığımız insanlar da bunu biliyor ve buna göre tasarlıyor.◊ Müzik para kazandırıyor mu?Anıl Erdem Cevizci: Evet.Burak Emir Kamacı: Bence iyi bir yerdeyseniz kazandırıyor.
Avrupa ve Amerika’yla kıyaslandığında çok daha az kazanıyor buradaki müzisyenler.
Neredeyse oradaki müzisyenlerin 5’te 1’ini kazanıyoruz.Kaan Alıcı: Bir de 5 kişiyiz, 25’te 1’i oluyor (gülüyor).Ceyhun Kaan Karakaş: Bence müzik her geçen gün daha az para kazandırıyor.Anıl Erdem Cevizci: Evet, bu kesin ama bir yandan da biz maaşla da çalıştık.
İşin o tarafını da biliyoruz.
Şu an rahat yaşadığımızı düşünüyorum. ‘SÖZLER İÇİN CHATGPT’DEN YARDIM ALDIM’ ◊ Şarkı sözleriniz çok güçlü.
Nedir etkilendikleriniz, referans aldıklarınız...
Anıl Erdem Cevizci: Aslında çok garip, bu albüme kadar çok kitap karıştırıyordum.
Bu albümde hiç kitap açmadım.
Biraz gelişine yazmak istedim.
Tertemiz bir kafayla oturdum, beste yaptım.
Sözler için biraz ChatGPT yardımı aldım.◊ Nasıl?Anıl Erdem Cevizci: Bir çağrışıma ihtiyacım oluyor.
Mesela kelebeklerin ateşe uçması bir metafor ve benim bunlara çok ihtiyacım oluyor.
Hemen aklıma da gelmiyor.
Kelebeği buluyorum, ateşi buluyorum, bu ikisinin arasındaki bağı bazen kuramayabiliyorum.
Bu durumlarda yardım aldım.
Bu albümde ilk defa Sanlı da söz yazdı.Sanlı Akgün: ‘Yokluğun Fena’yı, kaybettiğime çok üzüldüğüm birini düşünerek yazdım.◊ Kaybetmek deyince Anıl, baban çok değerli bir felsefeciydi, Prof.
Dr.
Ahmet Cevizci.
Etkisi oldu mu yazma konusunda?Anıl Erdem Cevizci: Tabii ki.
Bir gün ona bir şarkı yazmak istiyorum.
Hem ona seslenen hem onu anlatan ama içinde adı geçmeyen, muhtemelen aşk şarkısı gibi gözükecek bir şarkı...
Duygularım çok yoğun oluyor ve yazamıyorum.
O anı kolluyorum.
Bakalım ne zaman olacak?
BİRBİRLERİ HAKKINDA NE DİYORLAR? ◊ Müzik dışında da hayatı paylaşır mısınız?Anıl Erdem Cevizci: Beraber tatile gidiyoruz.Kaan Alıcı: Sadece müzik değil, her konuyu konuşuyoruz.
Hep bir iletişim halindeyiz.Ceyhun Kaan Karakaş: Çok uzun yıllara dayanan bir arkadaşlığımız var.
Konsere çıkmadan önce de takılırız, konserden sonra da hep beraberiz.
Yeri gelir, saatlerce muhabbet ederiz.◊ En romantik hanginiz?
Anıl Erdem Cevizci: En romantiğim diyemem.
Herkesin eşi ya da sevgilisi var.
Benim yok.◊ Ya da şöyle yapalım; birbirinizin öne çıkan karakter özelliklerini söyleyin...
Sanlı Akgün: Kaan komik bence.Kaan Alıcı: Komik olup olmadığını bilmiyorum.
Ama şakacıyım.Sanlı Akgün: Ceyhun en analitik ve rasyonel.Kaan Alıcı: Burak uyuşuk.Anıl Erdem Cevizci: Evet, geç kalır her şeye.Ceyhun Kaan Karakaş: Burak aynı zamanda çokyönlüdür.Kaan Alıcı: Ben Sanlı’yı daha analitik bulurum.
Biz aklımıza gelen fikirleri hemen atarız ortaya.
Sanlı filtreler, aklına her geleni söylemez.
Söylediği de mantıklı gelir bu yüzden.Anıl Erdem Cevizci: Sanlı çalışkan ve hırslı bence.
Bir şeyi kafasına takarsa yapar.Sanlı Akgün: Anıl tutkulu ve yaratıcı.
MADRİGAL BENİ NASIL BOOMER’LADI! ◊ Anneler de çok büyük destekçi galiba.
Anneler Günü’nde güzel bir prodüksiyon yapmışsınız.
Ellerinde sizin enstrümanlarınızla poz vermişler.
İkna etmek kolay oldu mu?Kaan Alıcı: Sormadık (gülüyor).◊ Çekimin yapılacağı yere gelince mi öğrendiler?Kaan Alıcı: Yok yok, o fotoğraflardakiler aslında biziz.Sanlı Akgün: Yapay zekâyla yapıldı (gülüyor).◊ Ben gerçek sandım.
Şoktayım!
Kelimenin tam anlamıyla boomer’landım.