Haber Detayı
İmamoğlu'nun kayıp telefon gizeminde perde arkası: Sim kartı yakılarak imha edildi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne İBB yönelik yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında hazırlanan 3 bin 809 sayfalık iddianamede çarpıcı detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Buna göre soruşturmada Ekrem İmamoğlu’nun kayıp cep telefonunun içerisindeki veriler ve bulunma sürecindeki detaylara yer verildi. A Haber’de Melih Altınok ile Sebep Sonuç programına katılan Gazeteci Dr. Murat Özer, İmamoğlu’nun kayıp cep telefonunda verilerin silindiğini ve sim kartının yakılarak imha edildiğini belirtti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kurduğu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü'ne yönelik 3 bin 809 sayfalık iddianamede yeni ayrıntılar gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. 105'i tutuklu 402 şüphelin hakkında hazırlanan iddianamede örgüt üyelerinin 161 milyar liralık kamu zararı oluşturduğu saptanırken, İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından kayıp cep telefonuna ilişkin detaylara da yer verildi.
A Haber'de Melih Altınok'un sunduğu Sebep Sonuç programına katılan Gazeteci Dr.
Murat Özer, iddianamede yer alan bilgileri aktardı.
İMAMOĞLU GİZLENEN TELEFONUNDA NEYİ SAKLADI? 'TELEFON BİLGİ İŞLEM DAİRE BAŞKANI TARAFINDAN TEMİZLENDİ' Gazeteci Dr.
Murat Özer, İmamoğlu'nun İBB'deki yolsuzluk soruşturmasında gözaltına alınmasının ardından cep telefonunun emniyete teslim edilmediğini hatırlatırken, soruşturmada itirafçı olan bir ismin telefonun saklandığı adresi itiraf etmesinin ardından bulunduğu ve İBB'deki Bilgi İşlem Daire Başkanı tarafından boşaltıldığı ve içerisindeki verilerin silindiğini ifade etti: Gözaltına alındığı esnada polise teslim etmediği cep telefonunu ki ev araması yapılmadı biliyorsunuz.
Ben bu 18 tane madde sordum Özgür Özel'e, bunlara cevap ver madem öyle dedim.
Onlardan bir tanesi bu senin söylediğin en önemli hususlardan birisi.
Ekrem İmamoğlu telefonunu teslim etmiyor.
O telefon ki üç tane de telefon hattı var, o telefon hatlarını, SIM kartları da teslim etmiyor.
Sonra soruyorlar, polis diyor ki, 'Başka bir telefon var mı?' Bir telefon daha vardı diyorlar. 'O telefon nerede?' diye sordu. 'Bu hattın takılı olduğu telefon nerede?' diye soruyorlar. 'Filanca yerde' diyor önce ifade veriyorlar.
Kim veriyor?
İşte özel kalemdeki arkadaşlar.
İddianamede tek tek isimleri var.
Polisi yanıltmak için.
Sonra polis tabii gidiyor, orada arama yapıyor.
Tabii bulamıyor.
Aradan 24 saat geçiyor.
Sonra İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı'nın evine baskın yapıldığında telefon orada bulunuyor.
SIM kartlarının çıkartılıp imha edildiği görülüyor.
Telefon boş ve temizlenmiş Bilgi İşlem Daire Başkanı tarafından.
Şimdi en önemli, yani bilişim teknolojileri konusunda İBB'deki en yetkili kişiye teslim ediliyor telefon ve o telefon tamamen temizlenmiş, SIM kartlarından arınmış vaziyette savcılığa teslim ediliyor.
Doğal olarak o telefonda herhangi bir şey bulunma ihtimali kalmıyor.
Evet bakıyorlar ve boş şu anda telefon.
Telefon teslim edildiğinde...
O telefonun teslim edilmesi esnasında özel kalem, hani diyor ya kendi işini yaptı.
Özel kalem o telefonu alıp, itirafçıların ifadeleri de var, o telefonu alıp o kişiye yani kaybetmesi için gerekli olan kişiye teslim eden kişi özel kalem müdürü.
Ondan dolayı şu anda yani evet suçu örtmekten dolayı tutuklu vaziyette yargılanıyor. 'KAYIT CİHAZI YAKILARAK İMHA EDİLDİ' Murat Özer soruşturmada İmamoğlu'nun gözaltı sürecinde Sarıyer'deki konutunun da güvenlik kameralarının görüntülerinin yok edildiğini ve kayıt cihazının sökülerek emniyet birimlerinden kaçırılmaya çalışıldığına vurgu yaparken, cihazın içinde verileri etkisiz hale getirmek için yakılarak imha edildiğini belirtti: Aynı gün, polis gözaltı yaptığı esnada kameralar...
Biliyorsunuz, konutun etrafında güvenlik kameraları var.
Güvenlik kameralarının bulunduğu kayıt cihazı o gün sökülüyor.
Yine polise teslim edilmiyor.
Sonra o kayıt cihazının yine İBB'nin üst düzey yöneticilerinden birisinin bir götürüp teslim ettiği yerde bulunuyor polis tarafından.
Ve onların da o kayıt cihazlarının da şeylerinin imha edildiği, yakıldığı, yakılarak imha edildiği ortaya çıkıyor.
Özer, İmamoğlu telefonun adli makamlara teslim edilmemesinin altında otel odalarında yapılan görüşmelerle bağlantısı olduğuna atıfta bulunarak; 'Şimdi Özgür Özel cevap versin.
Kürsülerden methiyeler okuyor ya, savcılığa hakaret ediyor ya, şimdi cevap versin: Hangi belediye başkanı, Cumhurbaşkanı adaylığı kadar gösterdiğiniz, adı gösterdiğiniz kadar önemli bir siyasi figürünüzün cep telefonunu neden saklama ihtiyacı hissettiniz?
Neden konutunun etrafındaki güvenlik kamerasını yaktınız, imha ettiniz?
O konuta gelip gidenler kimlerdi?
Kimleri gizleme ihtiyacı hissettiniz?
Hangi Büyükşehir Belediye Başkanı, İBB'nin dünya kadar kendi büroları varken, ofisleri varken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ihale verdiği Makyol İnşaat'a ait olan bir otelde ve altı ay boyunca toplantılar organize eder ve o toplantılara Ekrem İmamoğlu kameraları kapattırarak katılır?
O kameralar kapattırıldığı esnada biz Ekrem İmamoğlu ve ekibini görmemize rağmen, o toplantıya iştirak eden her kimse, o kameraların kapatıldığı yerlerdeki yer görmüyoruz.
O kişiler kim?
Yani o toplantıda kameraların kapandığı açıdan o toplantıya iştirak eden kişiler kimler?' ifadelerini kullandı. 'GÖZALTI SÜRECİ BAŞLAMADAN TELEFONLARI YOK EDİN TALİMATI VERİLDİ' Gazeteci Dr.
Murat Özer, casusluk soruşturmasında adı geçen İngiliz ve ABD istihbaratı ile doğrudan iletişimi olduğu tespit edilen Hüseyin Gün'ün, İmamoğlu'nun seçim koordinatörü Necati Özkan'a gözaltı süreçleri başlamadan önce talimat verdiğini ifade etti.
Özer açıklamalarının devamında iddianamede yer alan Gün'ün Özkan'a yazdığı talimat yazısının olduğunu, yazışmalarda telefonların değiştirilmesi ve akıllı telefonların imha edilmesi gerektiğinin vurgulandığını belirtti: Hüseyin Gün burada örgütün üst düzey altı yöneticisinden birisi olarak gösteriliyor.
Hüseyin Gün kim?
Necati Özkan'a yani İstanbul Büyükşehir Belediye seçim çalışmalarında refakat eden, önderlik eden, ona referans olan, şunları yap, bunları yapma diyen kişi.
Necati Özkan'a Hüseyin Gün'ün operasyonların başladığını hissettiği an, yani daha henüz gözaltı operasyonları başlamadan, savcılığın birtakım soruşturmalar yapıp bazılarının ifadelerini almaya başladığını gördüğü, anladığı an bir talimat yazısı yazıyor.
Necati Özkan'ın telefonunda bu talimat var.
Biraz önce söylediğiniz, ifade ettiğiniz o 'telefonlarınızı değiştirin, akıllı telefonları imha edin, normal telefon, hatlı telefon kullanmayın, yepyeni hatlar takın ve toplantı yerlerinizi değiştirerek kimsenin daha önce gitmediği odalarda bu toplantıları yapın' diyen bu talimatlar geldikten sonra biz bu otel odalarındaki toplantıları görüyoruz.
İBB'DEKİ YOLSUZLUK PARALARI YURT DIŞINA NASIL KAÇIRILDI?
KREŞLER RÜŞVET ARACINA DÖNÜŞTÜ İBB'DE BİTMEYEN VURGUN A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN