Haber Detayı
Kapitalizm yıkılıyor mu... Elon Mask açıkladı: Yeni bir sistem doğuyor
Kayahan Uygur yazdı...
Geçen hafta dünya medyasında yer alan en önemli konulardan biri Elon Musk’ın verdiği müjdeydi.
Musk, yapay zeka ve robotik teknolojisinin önümüzdeki birkaç on yıl içinde çalışma ihtiyacını ortadan kaldırabileceğinin ilan etti.
Dünyanın en zengin iş insanı, ABD-Suudi Yatırım Forumu'na katıldı ve bir panelde robotlar ve yapay zekanın işgücü üzerindeki uzun vadeli etkileri hakkında cesur bir tahminde bulundu.
Musk, "Uzun vadenin ne olduğunu bilmiyorum, belki 10, 20 yıl ya da onun gibi bir şey olabilir" dedi. "Benim tahminim, çalışmanın artık isteğe bağlı olacağı yönünde."ÇALIŞMA ZORUNLULUĞU KAPİTALİZMİN ÖZÜDÜRÇalışmanın zorunlu olmadığı bir toplumun doğuşu kimileri farkında olmasa da tam bir sistem değişikliği ve kapitalizmin bitişidir.
Yeni bir toplumsal düzenin ilk işaretleridir.
Bu toplumu nasıl nitelendirmemiz gerektiği henüz açık değildir ve tartışılmaktadır.
Ama üretim tarzı ve ilişkilerinin yepyeni özellikler taşıyacağı bellidir. “Peki, neden insanlar bunun bilincinde değiller” gibi bir soru sorulabilir.
İyi ama toplumlar feodalizmden kapitalizme geçerken de bu değişim ilanlar verilerek olmamıştı.
Sistem değişikliği insanlar farkında olmaksızın bir süreç içinde gerçekleşmişti.Toplumsal bir düzenin çöküşünün mutlaka siyasal devrimlerle olup olamayacağı konusunu da bence tartışmaya gerek yok.
Bugün gördüğümüz ve yaşadığımız gelişmeler bize somut durum hakkında bilgi veriyor çünkü. 31 Ağustos tarihli yazımda son rakamlara göre dünyada artık herkese yetecek yiyecek, giysi, barınma, eğitim ve sağlık olanakları sağlamanın mümkün olduğuna, bolluk devrinin başladığına işaret etmiştim.
Bugün de robotlarla yapay zekanın birlikte kullanılması halinde nitelik ve nicelikte sınırsız bir iş gücü oluşturmanın artık somut bir gerçeklik olduğu görülüyor.Elon Musk önümüzdeki yıl 1 milyon robot üretmeyi planlıyor.
Birkaç yıl içinde de dünyada robot sayısı 1 milyarı aşacak.
Bu da çalışmayı sadece gönüllü bir tercih haline getirecek.
Konuya sadece ekonomi açısından bakarsak çalışma zorunluluğu, kapitalist toplumun baş özelliği ve temel kısıtlamasıdır.
Bugünkü toplumda hayatta kalmak isteyen kişi, ya kendi başına mal üretmek için çalışmalı (örneğin zanaatkarlar veya küçük serbest meslek sahipleri gibi) ya da kendi emek gücünü satmalı yani kendini bir meta haline getirmelidir.
Bu sonuncusuna sosyalistler kimi zaman “ücretli kölelik” de demişlerdir.
Çalışma insanla doğanın kesiştiği noktadır.
Marksizm ve diğer birçok teoride metaların değişim değerinin nasıl oluştuğundan, yabancılaşmaya kadar birçok konuda çalışma olgusu belirleyicidir.Özetle feodal toplumun asıl baskısı nasıl ırgatın bağlı bulunduğu toprağı terk etme hakkı bulunmaması ise kapitalizminki de herkesin bildiği gibi çalışmayanın aç kalmasıdır.
Şimdi insanlara yakın bir gelecekte çalışmanın kalkacağı söyleniyorsa bu sistemin değişmekte olduğuna bir işarettir.SİSTEMİN ÇÖZÜLÜŞÜGerçi dünyanın hemen her yöresinde emek yeni teknolojiler nedeniyle uzun bir zamandır eski önemini yitirmişti.
Güney yarımkürenin büyük bir bölümünde, nüfusun çoğunluğu uzun zamandır bir anlamda "gereksinim fazlası" ilan edilmişti.
Birçok ülkede insanlar, gayri resmi sektördeki çok güvencesiz işler ve çoğunlukla kadınların yaptığı aynı derecede güvencesiz geçim kaynakları sayesinde hayatta kalıyorlar.Kapitalist merkezlerde, eski Fordizm'den miras kalan fabrika işçileri sınıfı ve yeni hizmet sektörü proletaryası, iş gücünün ekonomik değer kaybından en çok etkilenen kesimler oldu.
Ancak Ford sonrası çalışma dünyasında göreceli olarak kazananlar, yani sözde yeni orta sınıflar bile, sosyal konumlarını korumak ve sürekli hızlanan çalışma makinesinin gerisinde kalmamak için giderek daha fazla çaba sarf etmek zorundalar.
Ama şimdi kapitalizm robot-yapay zeka aşamasına geçerek kendi sonunu da yine kendisi diyalektik biçimde gündeme getirmiş oluyor.Bir yandan da kapitalizmde yaşam koşulları sadece sosyal açıdan kaybeden emekçiler için değil, küçük bir oligarşi dışında herkes için giderek çekilmez oluyor, konutlar satın alınamaz hale geliyor ve yaşam maliyeti hızla artıyor.
Bunun nedeni yine sermayenin tüm dünyayı kendi amaçları için işgal etmesi, akla gelebilecek her alanı metalaştırması ve bunun sonucunda yaşamın temellerinin tahrip edilmesidir kuşkusuz.Buna karşın, hâlâ çalışmanın övgüsünü yapanlar, üç kuruş beş kuruş fazla ücretle ya da kemerleri sıkarak, ısıtmayı kısarak ve bir kez daha kolları sıvayarak krizin çözülebileceğine inanıyormuş gibi davrananlar, gerçeklikle bağlantılarını tamamen kaybetmiş durumdalar.
Bunlar kapitalist makineyi çalıştırmaya devam etmekten başka bir şey değildir.
Oysa bu makine bize daha fazla yıkım ve giderek kötüleşen çalışma ve yaşam koşullarından başka bir şey sunmuyor.YOKSULLUK ORTADAN KALKACAKÇalışmanın tamamen ortadan kalkmasının gündemde olduğu günümüzde, insanların geçiminin Elon Musk’ın da yıllardan beri savunduğu “Evrensel Temel Gelir” ya da “herkese vatandaşlık maaşı” sisteminin yürürlüğe girmesi kaçınılmazdır.
Gerçi Musk ve bazı diğer Silikon Vadisi sözcüleri bu gelirin artık sadece ”temel” değil ”yüksek” de olacağı müjdesini veriyorlar.Sam Altman, Elon Musk, Mark Zuckerberg, Tim Cook ve Jack Dorsey'in ortak noktası nedir?
Silikon Vadisi, teknoloji, iş zekası...?
Tüm bu cevaplar doğrudur.
Ancak daha şaşırtıcı bir cevap daha var: Evrensel gelir.
Çoğu büyük patron, milyarder ve eskiden aşırı liberal olan bu kişiler, sosyalistlerin en azından bazı ülkelerde savundukları bu uygulamayı kapitalistler olarak destekliyorlar.“Evrensel Yüksek Gelir”, Big Tech patronlarına göre bir asgari ücret ya da yoksulluk ödeneği gibi değil.
Herkes bu gelirle rahat ve istediği gibi yaşayacak deniliyor.
Sadece temel gereksinimlerini değil hobilerini, araştırmalarını, sanat ve kültür aktivitelerini de sürdürebilecekler.
Geçen hafta Elon Musk, "Yapay zeka ve insansı robotlar yoksulluğu ortadan kaldıracak" ifadelerini kullandı.
Tesla'nın bu alanda öncü bir rol oynayacağını belirten Musk, diğer şirketlerin de benzer robotlar geliştireceğini söyledi ve ekledi: "Herkesi zengin etmenin tek bir yolu var, bu temel yol yapay zeka ve robotlardır".
Perşembe günü ise takipçilerine yönelik mesajında şöyle dedi:“Yoksulluğu çözülemeyen bir sosyal sorun olmaktan çok mühendislik sorunu olarak görüyorum.
Yapay zeka Grok ve robot Optimus ile işgücü eksikliğini çözebilir, maliyetleri sıfıra yakın bir seviyeye indirebilir ve yoksulluğun istatistiksel olarak önemsiz olduğu bir gelecek yaratabiliriz.”Nitelik ve nicelik açısından sınırsız olan ve sürekli güncellenebilen robot-yapay zeka birlikteliği insan çalışmasının yerini aldığından bir süre sonra metaların değişim değeri ve dolayısıyla para da ortadan kalkacaktır.
Bir metanın piyasa değerinin üretilmesi için toplumsal olarak gerekli olan emek miktarı ile belirlendiği görüşünü savunuyorsam toplumsal emeğin yerini robotların almasıyla paranın yok olacağını da biliyorum demektir.
Nitekim Marksizm ile uzaktan yakından bir ilgisi olmayan Elon Musk da çalışmayla birlikte paranın ve para kavramının artık devrinin kapandığını ilan etmiştir.PARANIN SONU GELDİ Yakında dünyanın ilk trilyoneri olması beklenen Elon Musk Çarşamba günü, yapay zeka (AI) ve robotik alanındaki mevcut yenilikler devam ederse, paranın gelecekte geçerliliğini yitirebileceğini öne sürdü.
Musk, "Yeterince uzun süre beklersek, AI ve robotikte sürekli bir gelişme olacağını var sayarsak, ki bu olası görünüyor, para bir noktada geçerliliğini yitirecektir" dedi.Kapitalizmde özel mülkiyet de olabilir, devlet kapitalizminin devlet mülkiyeti de, piyasa da olabilir, planlı ekonomi de, bunlar kapitalizmin özünü ortadan kaldırmaz.
Bu tür yönelimler hızlı kalkınma getirebilir ya da bürokrasiye ve iflasa yol açar bunun tartışması ayrıdır ancak kapitalizmin asıl tarifi toplumsal insan emeğine dayalı meta üretimidir.
Paranın kalkması ise çok açıktır ki meta üretiminin yani kapitalizmin sona ermesidir.
Şimdi beklenen de budur.
Sınıfsız topluma gidilecekse bunun yolu da budur.
Mülkiyet tartışmaları geride kalmıştır.Çalışma, genel olarak anlaşıldığı gibi, (yararlı ya da zararlı) şeyler üretmeye yönelik basit bir üretken faaliyet değildir.
Çalışma, tarihsel ve özel bir sosyal ifade biçimidir.
Kapitalizmde insanlar, çalışma yoluyla sosyal bağlarını kurarlar ve bu bağlar onlara kapitalizmin nesnelleştirilmiş şiddeti olarak görünür.
Toplumun kültürel değerleri, üst yapısı da buradan kaynaklanır.
Şimdi bunlar da altüst olacaktır.İçinde yaşadığımız toplumda, nesnelleştirilmiş kapitalist egemenlik örneğin iş yerlerinde de doğrudan hissedilir.
Burada, bireyler rekabet, “rasyonellik” ve “performans” gibi kısıtlamalara doğrudan boyun eğerler.
Ve burada, ürettikleri şeyleri ve bunların yol açabileceği zararları göz ardı etmek zorundadırlar.
Çünkü sonuçta, kendi emek gücümüzün ürününü veya kendi emek gücümüzü çıplak ve basitçe başarılı bir şekilde satmak söz konusudur.
Çünkü ticaret toplumunda para olmadan var olamayız.
İş hayatında, hepimiz doğrudan sermaye birikiminin nihai amacına itaat eden sosyal makinenin bir parçasıyız ve onun yasalarına uymak zorundayız.SOLUN YAPMASI GEREKENİ BAŞKALARI YAPIYORDemek oluyor ki bu sistem ve onun mantığı içinde kalındığı sürece ne adına yapılırsa yapılsın tüm siyasal mücadeleler Roma’ya çıkar yani kapitalist çarkı döndürür.
Bu çark, planlı ekonominin ve devlet mülkiyetinin içinde olsa da kapitalisttir.
O halde çalışmanın kendisine karşı çıkmak, başta eğitim ve sağlık olmak üzere konut, ısınma ve gıda gibi temel ihtiyaçların piyasanın ve meta ekonomisinin dışına çıkarılmasını savunmak günümüzde sosyalistlerin görevi olmalıdır.
Sosyalistlerin pek de ilgilenmedikleri bu görevi şimdi kapitalistler yapıyorlar ama.Öte yandan etik olarak reddedilmesi ve özellikle meta sayılmaması gereken kadın vücudu, başkasının yerine hamilelik gibi konuların ele alınması da solun işi sayılmalıydı.
Sol ise kapitalizmin değerlerini savunmayı ilericilik kabul etti.
Kuşaklar arası dayanışma, çocukların korunması, insani ilişkiler gibi değerler bugün ikinci plana atılmışsa bunun nedeni sosyal emeğe, dolayısıyla meta üretimine, dolayısıyla paraya dayalı bir ahlakın ön plana geçmiş olmasındandır.Aslında, genel gereksinimlerin meta ekonomisinin yani piyasanın dışına çıkarılması temel geçim kaynaklarını geniş anlamıyla gerçek bir ortak mülkiyet (devlet değil) olarak düzenlemeyi de amaçlamaktadır.
Aynı zamanda, bu yönde atılan adımlar, özellikle büyük ölçekli çalışma süresinin kısaltılması yoluyla iş yükünü azaltmak ve otomotiv endüstrisi gibi kapitalist üretimin en yıkıcı sektörlerini küçültmek için hareket alanını da genişletir.
Elon Musk’ın robot projeleri de bu açıdan ele alınmalıdır.Ne yazık ki düzen karşıtı bu talepleri Silikon Vadisi milyarderleri savunurken dünyada ve özellikle Batı’da sol etnik, dinsel ve cinsel tercih konularına hatta ulusal mücadelelere sistem değişikliğinden daha fazla önem veriyorlar.
Bırakın sömürüyle mücadele etmeyi onu hafifletecek sosyal reformlardan bile oldukça uzaklar.
Okullarda kız ve erkek tuvaletleri ayrımının kaldırılması ya da sakallı bıyıklı “kadınların” atletizm şampiyonalarında kadın olarak yarışabilmeleri onlar için çok önemli.
Bu konularda ikna edemedikleri Elon Musk’a ise “faşist” etiketini rahatça yapıştırıyorlar.Oysa şimdi görüyoruz ki muhafazakar etiketli Elon Musk’ın fikirlerine sadece Silikon Vadisindeki arkadaşları değil diğer tanınmış iş insanları da katılıyor.
Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates ve Nvidia CEO'su Jensen Huang gibi isimler, bu yeni teknolojilerle küresel çalışma ve yaşam koşullarında olumlu değişiklikler olacağını kabul ediyorlar.YENİ SİSTEMGünümüzün iş insanları içinde Big Tech’le özellikle veri toplama, kontrol etme ve düzenlemeyle uğraşanlar yeni bir sınıf mı oluşturuyorlar?
Feodal toplum içinde yeni bir üretim biçimini temsil eden burjuvazinin oluşması gibi Big Tech patronları yeni bir sınıf mı?
Örneğin ünlü ekonomist Yanis Varufakis’in buna benzer düşünceleri var.
Bu da tartışılması gereken ve ilerde ele almak istediğim bir konu ama bu sorunun cevabı ne olursa olsun büyük bir değişim içinde olduğumuz açık.Elon Musk ve arkadaşlarının insanın hafızası, bilinci ve kişiliğini bir robota aktarmak yoluyla ölümsüzlüğe giden yolu açmak gibi çok geniş perspektifli görüşleri de var.
Ya da suç işleyen insanları hapse atmak şeklinde insani açıdan sert önlemler yerine onların yanına bir robot verip bir daha suç işlemelerini engellemek şeklinde daha pratik önerileri de bulunuyor. 19’uncu yüzyıldan bu yana ilk kez iş dünyasında bu tür büyük evrim rüzgarları esiyor.
Yeni bir dönem bizi bekliyor.
Bunu görmeliyiz.Odatv.com