Haber Detayı

Yüzlerce kadın şiddete karşı yürüdü: 'İktidarınızı tepenize çalacağız'
Türkiye cumhuriyet.com.tr
23/11/2025 18:53 (4 hafta önce)

Yüzlerce kadın şiddete karşı yürüdü: 'İktidarınızı tepenize çalacağız'

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü eylemleri kapsamında Kadın Dayanışma Komiteleri (KDK)'nin çağrısıyla yüzlerce kadın İstanbul'da bir araya geldi. Cevahir AVM'nin önünde başlayan eylemde konuşan KDK Sorumlusu ve TKP MK üyesi Senem Doruk İnam, Şiddet iktidarınızsa o iktidarınızı tepenize çalacağız dedi.

25 Kasım Kadına Y önelik Şiddete Karşı Uluslararası M ücadelesi Günü eylemleri kapsam ında Kadın Dayanışma Komiteleri (KDK)'nin ça ğrısıyla İstanbul Cevahir AVM önünde yüzlerce kad ın bir araya geldi.

Şiddet iktidarınızı yıkacağız yazılı pankartın a ç ıldığı eylemde kadınlar, Su çlulardan hesab ı biz soracağız,Katillerden hesabı kadınlar soracak,D üzeniniz bats ın kadınlar yaşasın, Kadınlar y ürüyor, şiddete dur diyor sloganlarıyla B üyükdere Caddesi boyunca yürüyü ş ger çekle ştirdi.

Y ürüyü ş sırasında çok say ıda yurttaş, eyleme destek verdi.

SIRF KADIN OLDUĞUMUZ İ Ç İN D Ü Ş ÜK ÜCRET ALMAK İSTEMİYORUZ Y üzlerce kad ının tencere, tava ve d üdükleriyle kad ınlara y önelik şiddete tepki g österdi ği eylemde konuşan T ürkiye Komünist Partisi (TKP) Parti Meclisi (PM) üyesi Zehra Güner Karao ğlu, Biz kadınlar, iş çiler çok fazla bir şey istemiyoruz.

İnsanca yaşamak, ge çinmek, insanca çal ışmak, işten d öndü ğ ümüzde ba şımızı sokacak bir evimiz olsun istiyoruz.

Aldığımız ücretlerle kiram ızı, faturalarımızı ödeyebilmek, sa ğlık, eğitim haklarımızı kullanmak istiyoruz.

Önce ya şayabileceğimiz bir ücret ve ücretlerde e şitlik istiyoruz, sırf kadın olduğumuz i çin dü ş ük ücret almak istemiyoruz dedi.

Sosyal güvencemiz olmadan çal ışmak istemiyoruz.

Kadına, emek çiye, emekliye, ücret dendi ği zaman devletin kasasında para olmuyor, t ürlü hesaplar yap ıyorlar bize.

Bitmiyor o hesapları diyen Karaoğlu, Ama para NATO'ya, para patronlara, para holdinglere verileceği zaman işte o zaman sınırsız paramız oluyor bizim.

Biz kadınlar, iş çiler ya şayacak insanca bir ücret istiyoruz.

Fakat s ırf kadın olduğumuz i çin dü ş ük ücretlerle çal ışmaya zorlanıyoruz.

Sosyal g üvenlik istiyoruz, güvence istiyoruz.

Sa ğlığımıza para vermeyelim istiyoruz ifadelerini kullandı.

BOYUN EĞMEYECEĞİZ, M ÜCADELE EDECE ĞİZ Karaoğlu'nun konuşması ş öyle: E ğitimimize para vermeyelim istiyoruz.

Tarlada, okulda, hastanede, taşeronda biz sigortasız çal ışmak istemiyoruz.

Çal ışırken ölmek de istemiyoruz.

Ama i ş cinayetleri ülkemizde bitmiyor.

Alt ı y üz küsür bin i ş kazası var T ürkiye'de.

Her y ıl iki bin kişiyi iş cinayetlerinde kaybediyoruz biz.

Dolayısıyla bu d üzende ne yapaca ğız?

Niye b öyle ya şıyoruz?

Çok şey mi istiyoruz?

İstediklerimiz ger çekten kar şılanamaz mı?

İstediklerimiz karşılanabilir ama zor mu?

Şimdi bu soruyu sorsak T ürkiye'de büyük bir ço ğunluk evet zor bu haklara ulaşmak diyecek.

İnsanca yaşayacak ücret, sigortal ı çal ışmak, çal ışırken ölmemek.

Bunlar zor diyecek.

Ama neden bunlar bizim ba şımızda?

Niye var?

Kim bunların sorumlusu?

Biz miyiz?

Çal ışanlar, iş çiler mi?

Yoksa Diyanet İşleri Başkanlığı mı?

İ çi şleri Bakanlığı mı?

Aileden sorumlu bakanlık mı?

Çal ışma Bakanlığı mı?

Siyasi iktidar mı?

Muhalefet mi?

Amerika mı?

Kim?

Kim sorumlu bunlardan?

Ülkemizdeki emekçinin can ını bu kadar önemsizle ştiren emeğin değerini bu kadar azaltan ne?

İşte bu bir b ütün.

Bütün halinde hepsi.

O halde biz mücadelemizi bu bütüne kar şı vereceğiz.

Bunlar bizi ucuza çal ıştırmak istiyor.

Bunlar bizim çal ışırken ölmemize neden oluyor.

O halde boyun e ğmeyeceğiz, m ücadele edece ğiz.

BU K ÖTÜ KO ŞULLARDA ÇALI ŞIYOR OLMAMIZ ŞİDDETTİR Şimdi sorsanız özgür müyüz diye?

Derler ki bize özgürsünüz. 'Dü ş ük ücretlerle çal ışıp çal ışmamak i çin özgürsünüz.

Bir i şi beğenmiyorsanız çal ışmak istemiyorsanız özgürsünüz.' Onlara göre bizim özgürlü ğ ümüzün s ınırı yok.

Çok özgürüz.

Çocu ğumuz varsa kreş yoksa çal ışmakta özgürüz.

Peki bu nas ıl özgürlük sevgili dostlar?

Bu özgürlük mü gerçekten?

Biz bu özgürlü ğ ü istiyor muyuz?

Yoksa bats ın bu d üzeniniz mi diyoruz?

Şiddet yalnızca fiziksel şiddet değil.

Bu k ötü ko şullarda bizim çal ışıyor olmamız şiddet.

D ü ş ük ücretler şiddet.

İş yerlerinde iş kazaları, iş cinayetleri şiddet.

Şiddet yalnızca fiziksel şiddet değil.

Bug ün evet biz bununla ilgili topland ık.

Kadın cinayetleriyle ilgili toplandık.

Ama sevgili arkadaşlar bunlara bir b ütün halinde yan ıt vermezsek biz bu iş yerlerindeki şiddetin de evdeki, okuldaki, evimizde kocamızdan g ördü ğ ümüz şiddetin de kurbanı olacağız.

Buna karşı m ücadele etmemiz laz ım.

BİZ BİR ARADAYSAK G ÜÇLÜYÜZ Diyorlar ki çal ışmayın o zaman.

Çal ışmayıp ne yapacağız?

Nasıl ge çinece ğiz?

Çal ışmayan kadınlar da toplumdaki bu gericilikle kuşatılıyorlar.

Televizyon dizileriyle kuşatılıyorlar.

O halde biz çal ışmıyorsak, işsizsek bile bu d üzene kar şı m ücadelemizi elden b ırakmayacağız.

Çal ışma yaşamından size çok örnek verebilirim ama burada o kadar uzun süre kalmam ız gerekir ki kadınlara uygulanan eşitsizliklerden bahsetmeye kalksak.

Haklarına nasıl el konduğundan bahsetmeye kalksak.

Ama bakın ne oluyor biliyor musunuz?

Daha ilk adımı attığınızda iş yerine erkek işi, kadın işi diye b ölünüyor.

Mühendis de olabilirsiniz.

Ö ğretmen de olabilirsiniz.

Taşeronda iş çi de olabilirsiniz.

Kad ın mısınız, erkek misiniz?

Önce i şiniz buna g öre belirleniyor.

Evet çok sorun ya şıyoruz çal ışma yaşamında.

Belki bazılarına yanıt verebiliyoruz, bazılarına veremiyoruz, bazılarına başkaldırabiliyoruz.

Ama şu bir ger çek: Bir insan ın kendisine en önemli müdahalesi örgütlenmektir arkada şlar.

Neden?

Çünkü biz bir aradaysak güçlüyüz.

Tek ba şımıza sorunlarla baş edemeyebiliriz.

Ama bir araya gelmek ve bu d üzenden hesab ı sormak i çin mutlaka örgütlü olmaya davet ediyorum herkesi.

Boyun e ğmeyen kadınlara selam olsun diyorum. 25 KASIM KADINLARIN CANIYLA KAZANILDI Karaoğlu'nun ardından konuşmasını ger çekle ştiren KDK Sorumlusu ve TKP Merkez Komite üyesi Senem Doruk İnam, a ç ıklamasına Kadın kardeşlerim bug ün 25 Kas ım. 25 Kasım koca bir yıl i çinde takvimlerden sadece ve ama sadece bir gün de ğil.

Bug ün direni şin m ücadelenin günü.

Bugünü bize öylesine bah şetmediler. 25 Kasım Kadına Y önelik Şiddete Karşı M ücadele Günü kad ınların canıyla alındı.

Canıyla kazanıldı.

İşte biz de o y üzden bugün bu mücadeleye, bu direni şe, kadınların canına sahip ç ıkmak i çin; hayatlar ımıza sahip ç ıkmak i çin buraday ız.

Buradayız.

T ürkiye'de ve dünyada ölen her kad ın i çin buraday ız.

Buradayız.

Şiddet g ören her kad ın i çin buraday ız sevgili dostlar diyerek başladı.

HER G ÜN KADINLAR CAN VER İYOR, BU BİR KATLİAM Senem Doruk İnam'ın konuşması ş öyle: Mücadele dedik.

Öyle zamanlardan geçiyoruz ki nefes almak için mücadele etmek zorunday ız.

Öyle günler ya şıyoruz ki hayatta kalmak i çin mücadele etmek zorunday ız.

B öyle bir günde, böyle bir Türkiye'de bizim, kad ınların boyun eğmediği bu g ünlerde i şimiz çok, görevimiz çok.

Çünkü hayatlar ımıza sahip ç ıkmak i çin aya ğa kalkmak zorundayız.

Nefes almak i çin mücadele etmek zorunday ız.

Evde, sokakta, iş yerinde, dimdik durabilmek i çin kol kola girmek zorunday ız.

Bizi buna mecbur edenler bug ünkü düzenin sahipleridir, sorumlular ıdır, iktidardır sevgili dostlar.

O y üzden en çok onlarla mücadele edece ğiz.

Evet h ükümet suçlu, iktidar suçlu, bakanlar suçlu, bu düzen suçlu.

Niye biliyor musunuz sevgili arkada şlar?

Bug ün yüzlerce önlenebilir şiddet vakasını her g ün ya şıyor kadınlar.

Her g ün onlarca önlenebilir cinayet ya şanıyor bu ülkede.

Kad ınlar artık her g ün onar onar ölüyorlar sevgili dostlar.

Gizliyorlar, istatistikleri gizliyorlar, yalan söylüyorlar.

Ama biliyoruz.

Biliyoruz ki bu ülkede her gün kad ınlar onar onar can veriyor.

Bu bir katliam, bu cinayet.

KADINLARA KULAKLARINI KAPATANLAR, KORUMA ORDULARIYLA GEZİYORLAR Ve dedik ya önlenebilir diye.

Evet asl ında o kadar kolay önlenebilir ki sevgili dostlar.

Şiddet önlenebilir, cinayetler önlenebilir, i ş kazaları önlenebilir.

Ama i şlerine gelmiyor.

İşlerine gelen ne?

Ne diyorlar?

Ç ıkıyorlar televizyonlara, alıyorlar mikrofonları, biz g üçlü Türkiye'yiz diyorlar.

Biz bölgeye müdahale edece ğiz diyorlar, değil mi?

G üçlü Türkiye'de bölgeye müdahale edecek Türkiye'de her gün onar onar senin kad ın vatandaşların ölüyor.

Sen ne diyorsun?

Ne diyorsun sen?

Dedik ya önlenebilir diye.

Kad ınlar nasıl ölüyorlar?

Adliyelere gidiyorlar, karakollara gidiyorlar, her yere ba şvuruyorlar.

Diyorlar ki bizi koruyun.

Eski kocam, patronum, kardeşim, sokakta tanımadığım adam beni öldürüyor diyorlar.

Ama ne yap ıyorlar?

Bu koruma ç ığlıklarına, bu feryatlara sessiz kalınıyor.

Kulaklar kapatılıyor. 'Git evine, bir şey olmaz' deniyor.

Ama aynı siyaset çiler, ayn ı bakanlar, cumhurbaşkanı bir yerden bir yere giderken koruma ordusuyla gidiyor.

POLİS KARAKOLUNUN ÖNÜNDE ÖLDÜRÜYORLAR KADINLARI Bak ın şuraya, bakın bir s ürü polis de ğil mi?

Bir s ürü polis burada.

Kad ınlar bu ülkede onar onar can verirken b ırakın bizi.

Gidin o kadınları koruyun.

Gidin size yardım ç ığlıkları atan kadınlarla meşgul olun.

Kuş u çurtmuyoruz diyorlar de ğil mi?

Her yerde kameralar var diyorlar.

Ama kadınlar ölürken katillerini bulam ıyorlar.

İsteseler bir saatte bulurlar.

Nasıl kuş u çurtmamak bu?

Nerede bu kad ınların katilleri?

Sokak ortasında vuruyor, sonra kayboluyor.

Bırakın sokak ortasını.

Hastaneye gidiyor, kamp üse giriyor.

Polis karakolunun önünde öldürüyor kad ınları, yuh olsun. 'ZİNA YAPAN KADININ CEZASI ÖLÜMDÜR' D İYENLERİN CEZASINI BİZ VERECEĞİZ Evet su çlulardan hesab ı sormak zorundayız.

Çünkü kendi ya şamımızı korumak bize kalmış durumda bu ülkede.

Bu ülkenin vatanda şları sahipsiz.

Bu ülkede i ş çiler sahipsiz.

Bu ülkede çocuklar sahipsiz.

Bu ülkede kad ınlar sahipsiz.

O zaman ne yapacağız?

Kol kola gireceğiz.

B üyüyece ğiz, örgütlenece ğiz ve kendi yaşamımıza, nefes alma hakkımıza sahip ç ıkacağız sevgili arkadaşlar.

Yoksa durmayacaklar.

S ömürmekte bir ad ım geri durmuyorlar.

Gericilikte bir adım geri durmuyorlar.

Y üzsüzce kar şımıza ç ıkıp kadın d ü şmanlığı yapıyorlar.

Kendisine akademisyen diyen biri ç ıkıp diyor ki 'Zina yapan kadının cezası ölümdür.' As ıl onun cezasını biz vereceğiz.

Öbürü ç ıkıyor.

Diyor ki fetva veriyorum diyor.

Her Cuma ç ıkıyor fetva veriyor.

Diyor ki 'Kadınları d övmek helaldir.' Sonra da birileri ç ıkıyor, bakan ç ıkıyor diyor ki 'Kadın cinayetleri bizim iktidarımızda azaldı.' Yok öyle ya ğma, yok biliyoruz.

Ger çekleri biliyoruz.

Yalanlar ınızı tek tek y üzünüze vuraca ğız.

Her g ün ama her gün ölen her kad ın i çin sizden hesap soraca ğız.

Bu şiddet iktidarınızı sizin başınıza yıkacağız.

ŞİDDET İKTİDARINIZSA O İKTİDARINIZI TEPENİZE ÇALACA ĞIZ Bizden emeğimizi çal ıyorlar.

Bizden hayatımızı çal ıyorlar.

Bizden nefes alma hakkımızı çal ıyorlar.

Evde öldürüyorlar.

Sokakta vuruyorlar.

İşyerinde fabrikada yakıyorlar.

Ve daha bizden susmamızı, oturmamızı, hesap sormamamızı, ayağa kalkmamamızı istiyorlar.

Soruyorum size kabul edecek miyiz bunu?

Duysunlar sesimizi.

Duysunlar bu kadınların öfkesini.

Duysunlar kad ınların ç ığlığını.

Her zaman ama her zaman kulaklarını kapattılar. 'Koruma kararı istiyorum' diyen kadına kulağını kapattılar. ' Ölmek istemiyorum' diyen kad ına kulağını kapattılar.

Neler yaptılar?

Bizim emeğimizi isyanımızı çald ılar.

O zaman biz de hepsine daha fazla sahip ç ıkacağız.

Kurtuluşumuz bizim ellerimizde.

Onların örgütlü bir karanl ığı varsa g üçlü bir gericili ği varsa bizim de örgütlü bir öfkemiz var arkada şlar.

Onlar örgütlüyse biz daha örgütlü olaca ğız.

Onlar bize saldırıyorlarsa biz daha g üçlü kol kola girece ğiz.

Girmek zorundayız.

Artık başka çaremiz kalmad ı.

Çocuklar ımız i çin, kad ınlarımız i çin, kendimiz için kad ın erkek el ele bu şiddet iktidarını onların tepesine yıkacağız.

Soruyorum, yıkacak mıyız?

Evet, duysunlar bu sesi ve korksunlar.

Şiddet iktidarınızsa o iktidarınızı tepenize çalaca ğız.

İlgili Sitenin Haberleri