Federasyona set çekti! Şara’dan Lazkiye’ye birlik mesajı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Lazkiye’de halk mahalleleri komiteleriyle çevrimiçi toplantıda konuştu.

Şara, ulusal birliğin önemine vurgu yaparken federasyon girişimlerine kapıyı kapattı. “Suriye’nin coğrafyası bir bütündür ve birbirini tamamlar.

Sahil, doğu olmadan eksik kalır; doğu, güney olmadan yaşayamaz.

Suriye denize çıkışı olmadan nefes alamaz.

Ayrılık ya da federasyon çağrıları dar çıkarlara dayanan bir cehalettir.

Biz bin yıllardır bir aradayız ve ulusal birlik bugün her zamankinden daha değerlidir.” diyen Şara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye sahili bizim küresel ticaret yollarına açılan kapımızdır.

Ekonomik güçlenmenin ana omurgasıdır.

Mezhepsel çeşitlilik bizi zayıflatmaz, tam tersine zenginlik katar.

Sahil bölgesi, Suriye’nin içindeki ulusal birliğin en güçlü ispatıdır.” Suriye’nin savaş sonrası dönemden yeniden yapılanma sürecine geçtiğini aktaran Şara, şunları söyledi: “60 yıldır biriken sorunları bir gecede çözemeyiz.

Ancak geçen yıl çok tehlikeli bir dönemi hep birlikte atlattık.

Beş yıllık kapsamlı kurum ve yasa inşa planı yürürlükte.

Devletin görevi halkın güvenliğini sağlamak ve geçimini temin etmektir.

Bu yönetim anlayışı sağlam temeller üzerine kurulacaktır.” FEDERASYONA KAPILARI KAPATTI Merkezi devlet otoritesinin altını çizen Şara, dış destekli ayrılıkçılığı ve yerel güç odaklarını hedef aldı: “Kimse bir bakanlığı ya da bölgeyi kendi devleti hâline getiremez.

Federasyon olan ülkelerde bile savunma, güvenlik, ekonomi ve dış politika güçlü bir merkezde toplanır.

Biz kişisel ikballer için değil, Suriye’nin geleceği için çalışıyoruz.” SABIR ÇAĞRISI YAPTI Suriye’nin uluslararası sistemde yeniden konumlandığını belirten Şara, ekonomik alanda iyileşme için zaman gerektiğini söyleyerek sabır çağrısı yaptı: “Bugün tüm dünyanın gözü Suriye’de.

Suriye’yle yeniden ilişki kurmak isteyen ülkeler var ve halkın duyguları ilk kez yöneticilerle örtüşüyor.

Tarihi bir eşikteyiz.

Bu süreci küçük tartışmalara feda etmeyeceğiz.” “Elektrik, enerji, istihdam… Çok sorun var ama hepsi üzerinde çalışıyoruz.

Aynı anda yüz cephedeyiz.

Gerçekçi olmayan vaatlerde bulunmayacağım; fakat elimizdeki göstergeler iyileşmenin geleceğini söylüyor.” Konuşmasının sonunda birlik mesajını tekrarlayan Şara, Lazkiye halkına şöyle seslendi: “Hizmette ihmale yer yoktur.

Siz ülkenin gözüsünüz.

Ulusal birlik çağrısından bugün daha yüksek bir ses olmamalı.” ABDİ TEMSİLCİ TALEP ETTİ SDG elebaşı Mazlum Abdi’nin, SDG ile Şam arasında 10 Mart anlaşmasının uygulanmasına ilişkin görüşmelere Alevi ve Dürzi topluluklarının temsilcilerinin de dahil edilmesini talep ettiği iddia edildi.

Arap basınında yer alan yorumlara göre bu adım, dışlanmış toplulukların müzakerelerde rol aradığına işaret ediyor ve büyük olasılıkla Hristiyanların da sürece eklenmeye çalışılacağını gösteriyor.

Bu talep, ABD ve Avrupa’daki bazı parlamenterlerin, Suriye’nin geleceğine ilişkin görüşmelerde sözde “azınlıkların” masada olması yönündeki çağrılarıyla örtüşüyor.

NE OLMUŞTU Geçen hafta Suriye’de eşzamanlı iç karışıklık senaryoları sahnelendi.

SDG ile ilişkili Alevi federasyonu ülkedeki Alevilere “meydanlara inin” çağrısı yaparken, güneyde İsrail destekli Dürzi gruplar Netanyahu posterleriyle Süveyda kent merkezine indi.

Aynı günlerde Humus’ta mezhepsel provokasyon girişimleri yaşandı.

Sünni bir çiftin öldürülmesinin ardından Bedevi aşiret milisleri, sorumlu tuttukları Alevilerin yaşadığı mahallelere misilleme saldırıları başlattı; hükûmet gerginliğin yayılmasını engellemek için sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Hükûmetin bedevi aşiretlerin silahsızlandırılmasında gecikmesi nedeniyle duyulan endişe, SDG’nin çağrısını daha etkili hâle getirdi.

Suriye ve Yurt Dışı Yüksek İslam Alevi Konseyi Başkanı Gazal Gazali’nin çağrısıyla Lazkiye, Tartus, Hama ve Humus’ta binlerce Alevi sokağa çıktı.

Yer yer provokasyon girişimlerine rağmen güvenlik güçleri protestoların yoğunlaştığı bölgelerde kontrolü sağladı.

SDG ile ilişkisi bilinen Gazali, eylemler sonrası yaptığı açıklamada “Alevilerin federalizm ve siyasi ademi-merkeziyetçilik yoluyla kendi kaderlerini tayin etme hakkı vardır” ifadelerini yineleyerek taleplerden geri adım atılmayacağını belirtti.