Haber Detayı
Çam ağacı polemiği... Pekkan sert çıktı: Dinle ilgisi yok
Süperstar Ajda Pekkan’ın kardeşi Semiramis Pekkan, sosyal medya hesabından paylaştığı yılbaşı için aldığı çam ağacına tepki gösterenlere yanıt verdi.
Süperstar Ajda Pekkan’ın kız kardeşi Semiramis Pekkan, yeni yıl öncesi evinde süslediği çam ağacını eleştirenlere yanıt verdi.
Pekkan konuşmasında, “Çam ağacının dinle ilgisi yok!” ifadelerini kullandı.Pekkan, geçen ay kansere yakalandığını duyurmuş ve ameliyat olmuştu.
Operasyonun ardından tedavi sürecine başladığını da takipçileriyle paylaşmıştı.Bir dönem kardeşi Ajda Pekkan gibi sahneye çıkan Semiramis Pekkan, artık daha çok sosyal medya paylaşımlarıyla gündeme geliyor.Pekkan’ın ev düzenine ilişkin yaptığı paylaşımında arka planda yılbaşı ağacı süslemeleri göründü.
Bunun üzerine bazı kullanıcılar yılbaşı ağacını eleştiren yorumlar yaptı.
Pekkan ise eleştirilere bir video paylaşarak yanıt verdi."ÇAM AĞACININ DİNLE İLGİSİ YOK"Instagram hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Pekkan, “Çam ağacı süslemesi yeni bir yıla güzellikler içerisinde girmek için oluşturulmuş bir şey.
Dünyanın her yerinde yapılır.
Çam ağacı süslemenin dinle ilgisi yok.
Tamamen yeni yıl enerjisi.
Budistler de Hristiyanlar da süslüyor.
Işıklarla süslenmesi iyi hissettiriyor.
Benim çam ağaçlarımda bol bol ışık var.” dedi.ODATV DERLEMİŞTİ: ÇAM AĞACININ ANLAMI NEYeni yıl yaklaşırken her sene yeniden tartışma konusu olan çam ağacı süsleme geleneği Odatv tarafından daha önce ayrıntılı şekilde ele alınmıştı.
Odatv, çam ağacının neden süslendiğine, bu geleneğin kökenine ve yıllar içinde nasıl bir anlam kazandığına dair kapsamlı bir derleme yaparak konuyu okuyucularına aktarmıştı.KÖKENİ HRİSTİYANLIK'TAN ÇOK DAHA ESKİPekkan’ın açıklamasıyla yeniden gündeme gelen çam ağacı süsleme geleneği, aslında kökeni Hristiyanlığa değil çok daha eski dönemlere uzanan bir ritüel olarak biliniyor.
Yeni yıl yaklaşırken sıkça tartışılan bu gelenek, İslamiyet öncesi Asya Türkleri’nin “Hayat Ağacı” inanışıyla ilişkilendiriliyor.
Birçok araştırmaya göre akçam ağacı, kışın yapraklarını dökmemesi nedeniyle “ölümsüzlük” ve “yeniden doğuş”un simgesi olarak kabul ediliyor ve bu inanışın izleri günümüzde de farklı kültürlerde sürdürülüyor.Odatv editörü Gözde Sula, yılbaşı ağacının gerçek anlamını, Nardugan Bayramını ve Türklerdeki yerini yazmıştı.
Haberin konuya ilişkin bölümü ise şöyle:NEDEN ÇAM AĞACIAsya halkının süslemek için seçtiği akçam, kışın dahi yapraklarını dökmeyen ve daima yeşil kalan özelliğinden dolayı “hayat ağacı” olarak isimlendirilmişti.
Günümüzde hala dileklerini kağıda yazıp türbelerin etrafındaki ağaçlara takma geleneği de buradan geliyor.Ağaç süslemesi Asya Türkleri’nde gecelerin kısalıp günlerin uzamaya başladığı döneme denk geliyordu.
Bazı gölgelerde hala devam eden bu günler Nardugan Bayramı adıyla biliniyor.‘Nar: ateş’ ve ‘dugan: doğan’ anlamına geldiği için Nardugan aynı zamanda uzayan gün anlamını taşımakta.Hayat ağacına bağlı bir diğer inanç da bu ağacın göğü tuttuğu ve göğün insanların üstüne çökmesine engel olduğu inancı...Nardugan Bayramı hakkında detaylı bir diğer bilgiye Uluslararası Uygur Araştırmaları Dergisi’nin 2022 yılında yayımlanan 20.
Sayısında rastlamak mümkün… Buradaki makaleye göre Nar, Moğol dilinde ‘güneş’, tugan ise Türk dilinde ‘doğan’ anlamına geliyor.Tatarlar bu bayrama “Koyaş Tuğa” yani “Güneş Doğan” terimini kullanmışlar, Udmurtlar ve Mişer Tatarları; Raştua, Zırizyalar; Nardava, Çuvaşlar; Nartavan ya da Nartukan, Mokşalar; Nardvan, Başkurtlar; Nardugan veya Mardugan olarak isimlendirmiş…Nardugan bayramının ne şekilde ortaya çıktığı ise tam olarak bilinmiyor…Osmanlı yılbaşı şenliklerinde ağaç süsleme motifleriHAYAT AĞACI NEDİRDoç Dr.
Haluk Berkmen’in ‘Kadim Diller ve Yazılar’ çalışmalarına göre Hayat Ağacı inancı Asya kökenli… Amerikan Navajo halkına ait bir çizimde kutsal ağaç merkezde bir kare içinde bulunuyor.
Kareyi çevreleyen küçük boyda çizilmiş olan kadınlar ellerinde demetlerle ağaca dua ediyorlar.
Asya’dan Amerika kıtasına göç etmiş bu insanların bir doğa dini sayılabilecek olan şamanlığa inandıkları biliniyor.
Kızılderili olarak bilinen bu insanların güneş doğarken yaptıkları ayinler ve tüm bitkilerin ruh taşıdıklarına inanmaları Asya şamanlığının bir devamı.Diğer bir çizimde görülen akçam ağacı ise bir Asya Türkünün işlediği halıya ait.
Üzerinde süsler ve etrafında uçuşan kuşlarla kutsal birçok kavram içeriyor.
Ağaçtaki süsler gökteki yıldızları simgeliyor.
Böylece, dümdüz bir direk gibi yükselen ağaç göğü tutmakta olduğu kavramını aktarılıyor.
Ayrıca ağacın çevresindeki kuşlar manevi şaman uçuşunu da hatırlatıyor.Berkmen’in çalışmasına göre Noel sözü Fransızca ‘nouvelle’ yani ‘yeni’ sözü ile ilgili ve ‘Yeni Yıl’ kavramının Nardugan bayramından batıya geçtiği anlaşılıyor.DİĞER İNANIŞLARA GÖRE HAYAT AĞACIFuzuli Bayat’ın Ana Hatlarıyla Türk Şamanlığı başlıklı kitabının 92. sayfasında hayat ağacının aynı zamanda bir şaman ağacı olduğundan söz eder:Cennette yerleşen iyi ve kötüyü idrak etme ağacının meyvesini yemekle insan, yasağı bozmuş ve ölümsüzlükten ölüme terk edilmiştir.
Şaman ağacı ilk mükemelliği simgeleyen cennet ağacıdır ki, inisyasyonda başlangıç bilgiye sahiplenmek anlamı içerir.Hayat ağacının Osmanlılardaki anlamını anlatan Nevill Drury (Kaynak: Shamanism, Element yayını, 1996, sayfa 39) şöyle der:“Osmanlı Türkleri bir-milyon yapraklı hayat ağacından söz ederler.
Her bir yaprakta bir insanın kaderi kayıtlıdır.
Bir insan öldüğünde bu ağaçtan bir yaprak düşer”Ayrıca Viking inancında yer alan Yggdrasil ağacı, Hayat Ağacı kavramının kuzey Avrupa kültüründeki devamı olarak görülür.BİR ‘YAKARIŞ’ SİMGESİGeçtiğimiz ay hayatını kaybeden Muazzez İlmiye Çığ’ın, yılbaşı ağacı geleneğinin Hunlarla ilgili olduğu açıklaması her sene gündeme yeniden geliyor.
Çığ’a göre Türklerin pagan dönemdeki inancı, akçam ağacının dallarının Tanrı Ülgen’e kadar eriştiği yönünde… Çığ, yaptığı açıklamanın devamında şu ifadeleri kullanır:“Bilindiği gibi geceyle gündüzün savaşı 22 Aralık’ta gündüzün utkusuyla sonuçlanır.
Bu utku “Nardugan” (doğan güneş) olarak da bilinir.
Gündüzün utkusunun onuruna çam ağacı altına armağanlar bırakıldığı da söylenir.
Çam ağacının altına bırakılan armağanlar tanrı Ülgen’e yakarışların bir simgesidir.
Bir sonraki yılda da aydınlığın utkusunu sağlaması için bir tür ön yakarıştır.Her ne kadar çam ağacı geleneğini Hıristiyanlar imparator Konstantin’in IV.
Yüzyılda topladığı İznik Konsili’ne dayandırma çabası içinde olsalar da geleneğin geçmişi çok daha eskilere dayanmaktadır.”Odatv.com