Haber Detayı

Beyazlayan saçların gizemi: Kanser savunması mı, yaşlanma mı?
Güncel chip.com.tr
14/12/2025 13:46 (1 hafta önce)

Beyazlayan saçların gizemi: Kanser savunması mı, yaşlanma mı?

Yeni bir araştırmaya göre, saç kökleri maruz kaldığı strese göre ya beyazlayıp kontrolsüz çoğalmayı durduruyor ya da rengini koruyup kanserli tümör oluşumuna izin veriyor. Bu bulgu, saç beyazlamasını ve cilt kanserini birbiriyle bağlantılı olaylar olarak yeniden tanımlıyor.

Bilim dünyası, saçın beyazlamasına yeni bir anlam yüklüyor: Bu durum, genellikle yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu olarak görülse de, aslında vücudun DNA hasarına ve kansere karşı geliştirdiği bir koruma mekanizması olabilir.Tokyo Üniversitesi’nden Prof.

Emi Nishimura liderliğindeki bir araştırma, fareler üzerinde çalışarak, saça rengini veren pigmenti üreten melanosit kök hücrelerinin kaderini inceledi.

Araştırmacılar, bu hücrelerin DNA hasarına tepki olarak iki zıt yol izlediğini keşfetti.Kök hücrelerin iki zıt sonu: Beyaz saç ya da tümörSaç köklerindeki melanosit kök hücreleri, sağlıklı saç büyümesi için sürekli kendini yeniler.

Saçın beyazlaması ise, bu hücrelerin yeterli pigment üretememesi ve “hücre yaşlanması” adı verilen bir duruma girmesiyle gerçekleşir.

Bu, hücrelerin bölünmeyi ve çoğalmayı kalıcı olarak durdurduğu, bir tür anti-kanser mekanizması görevi gören doğal bir sınır olarak tanımlanıyor.Araştırmada, iyonlaştırıcı radyasyon gibi bazı zararlı çevresel etkilere maruz kalan kök hücrelerin bu yaşlanma yolunu aktive ettiği görüldü.

Bu, hücrelerin pigment üretimini durdurarak saçın beyazlamasına neden oldu.

En önemlisi, bölünmenin durması, mutasyona uğramış DNA’nın yeni hücrelere aktarılmasını engelleyerek tümör oluşumu olasılığını düşürdü.Ancak kanserojen kimyasal bileşiklere maruz kalınca durum değişti.

Bu kimyasallar, koruyucu yaşlanma mekanizmasını atlatarak rakip bir hücresel yolu tetikledi.

Bu alternatif yol, hücre yaşlanmasını engelledi.

Bu da saç köklerinin hasara rağmen pigment üretmeye devam etmesi, yani saçın rengini koruması anlamına geliyordu.

Ancak uzun vadede, kontrolsüz çoğalma devam etti ve bu hasarlı DNA’nın yayılması tümör oluşumuna ve kansere yol açtı.Baş araştırmacı Nishimura, bu bulguların, aynı kök hücre grubunun maruz kaldığı stres türüne bağlı olarak farklı sonuçlarla karşılaşabileceğini gösterdiğini belirtiyor: “Bu çalışma, saçın beyazlamasını ve melanomu [cilt kanseri] birbiriyle alakasız olaylar olarak değil, kök hücre stres tepkilerinin ayrışan sonuçları olarak yeniden çerçeveliyor.”Sonraki çalışmalarda, farelerde elde edilen bu sonuçların insan saç köklerinde de geçerli olup olmadığının incelenmesi ve bu bilgiyi gelecekteki kanser savunma stratejilerine uyarlanması planlanıyor.

İlgili Sitenin Haberleri