Haber Detayı
Kalp ve karaciğer sağlığına güçlü destek: İskandinav diyeti! Kilo vermede 3 kat daha etkili
Yeni araştırmalar, İskandinav diyetinin karaciğer yağlanması ve prediyabet üzerinde olumlu etkiler sağlayabileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu beslenme modelinin sürdürülebilir ve koruyucu yönlerine dikkat çekiyor. Peki İskandinav diyeti nedir, nasıl yapılıyor?
Akdeniz diyeti uzun yıllardır sağlıklı beslenmenin altın standardı olarak görülse de, son araştırmalar gözleri Kuzey Avrupa mutfağına çevirdi.
Uzmanlara göre İskandinav diyeti; kalp sağlığından metabolik dengeye, karaciğer fonksiyonlarından kan şekeri kontrolüne kadar birçok alanda faydalar sunuyor.
Peki İskandinav diyeti nasıl yapılıyor?
İşte sağlığa sunduğu faydaları ve araştırmanın detayları...
Karaciğer Yağlanmasında Belirgin Azalma İsveçli araştırmacıların yürüttüğü ve Nature Communications dergisinde yayımlanan çalışmada, İskandinav diyetinin 100'ü aşkın birey üzerindeki etkileri incelendi.
Bulgular, bu beslenme modelini uygulayan katılımcılarda karaciğerdeki yağlanmanın anlamlı şekilde azaldığını gösterdi.
Araştırmacılar, elde edilen sonuçların tip 2 diyabet ve metabolik disfonksiyonla ilişkili steatotik karaciğer hastalığının (MASLD) yönetiminde umut verici olduğunu vurguladı.
Yarısından Fazlasında İyileşme Görüldü Çalışmanın dikkat çeken sonuçlarından biri de MASLD tanısı bulunan katılımcıların yarısından fazlasında iyileşme görülmesi oldu.
Ayrıca bazı bireylerde prediyabet bulgularının gerilediği tespit edildi.
Uzmanlar, bu sonuçların İskandinav diyetinin yalnızca koruyucu değil, destekleyici bir beslenme modeli olarak da değerlendirilebileceğini ortaya koyduğunu belirtiyor.
Akdeniz Diyetinden Farkı Ne?
İskandinav diyeti, Akdeniz diyetinden farklı olarak düşük yağlı proteinlere, kompleks karbonhidratlara ve sağlıklı yağ kaynaklarına odaklanıyor.
Zeytinyağı yerine kalp sağlığını destekleyen tekli doymamış yağlar açısından zengin kanola ve kolza yağı ön plana çıkıyor.
Yağlı balıklar, orman meyveleri, kök sebzeler, fermente süt ürünleri ve tam tahıllar gibi yerel ve mevsimsel gıdaları temel alıyor. 'Tedavi Edici Beslenme İlkeleriyle Örtüşüyor' Beslenme terapisti Helen Perks, The Independent'a yaptığı değerlendirmede İskandinav diyetinin sürdürülebilirlik ve sağlık açısından güçlü bir çerçeve sunduğunu belirtti.
Perks, açıklamasında şu ifadelere yer derdi: 'İskandinav diyeti sadece yağlı balık, orman meyveleri, kök sebzeler, fermente süt ürünleri ve tam tahıllar gibi mevsimlik, iltihap önleyici gıdalar açısından zengin olmakla kalmıyor, aynı zamanda kişiselleştirilmiş, tedavi edici beslenmede gördüğümüz birçok ilkeyi de yansıtıyor.' 'İçeriği lif, omega-3 yağ asitleri, polifenoller ve kalp-damar sağlığını, metabolik dengeyi, bağırsak fonksiyonunu ve bilişsel iyiliği destekleyen temel mikro besinler açısından doğal olarak zengindir.' 'Öne çıkan yönü, yerel olarak yetiştirilen ürünlere, düşük glisemik yüke sahip yemeklere ve sürdürülebilir proteinlere odaklanmasıdır; bunların tümü kan şekerinin daha iyi düzenlenmesine, iltihaplanmanın azalmasına ve mikrobiyota çeşitliliğinin artmasına katkıda bulunur.' Kilo Vermeye Yardımcı Oluyor Önceki çalışmalar da İskandinav diyetinin kilo yönetiminde etkili olabileceğini gösteriyor.
Kopenhag Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırmada; balık, tahıl, kuruyemiş ve meyve ağırlıklı geleneksel Danimarka mutfağını benimseyen katılımcıların, daha Batılı ve işlenmiş gıdalara dayalı beslenenlere kıyasla üç kata kadar daha fazla kilo kaybı yaşadığı bildirildi.
Uyarı: Bu içerik genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır.
Beslenme düzeninde değişiklik yapmadan önce, özellikle kronik bir hastalığınız varsa veya düzenli ilaç kullanıyorsanız, mutlaka bir sağlık uzmanına ya da diyetisyene danışmalısınız.