Haber Detayı

CHP Avrupa’da yine yanlış yapıyor
Haluk özdalga haber3.com
22/12/2025 10:46 (3 gün önce)

CHP Avrupa’da yine yanlış yapıyor

Haber3.com yazarı Haluk Özdalga yazdı: CHP Avrupa’da yine yanlış yapıyor

Kolay kazanılabilecek Mayıs 2023 seçimlerini kendi yanlışları nedeniyle kaybettikten sonra, CHP’de ilkler yaşanmaya başladı.CHP tarihinde ilk kez bir Belediye Başkanı, belediye olanaklarını kullanarak, partinin en güçlü siyasi aktörüne dönüştü.

Bu daha önce hiçbir partide yaşanmadı.Partinin en güçlü aktörü Ekrem İmamoğlu Kasım 2023 kurultayında kolaylıkla Genel Başkan seçilebilirdi.

Ama CHP tarihinde ilk kez, Genel Başkanlık şansını elde eden bir siyasetçi bunu istemedi ve Belediye Başkanlığını tercih etti.Böylece CHP’de ilk kez bir politikacı, kendi değil başka bir aktörün gücü sayesinde Genel Başkanlık koltuğuna oturdu.Ve Özgür Özel, CHP tarihinin devlet ve dış politika deneyimi en zayıf Genel Başkanı oldu.*     *     *Özel elbet durumunun farkındaydı.

İki yılı aşkın bir süre dış politika konularında sessiz kaldı.

Ayrıntılara girmeden sadece bazı aşikar hedefleri vurguladı.

Avrupa Birliği üyeliği gibi.CHP AB üyeliğinden yanaydı ama, bugün Avrupa’nın en hayati sorunu Ukrayna savaşı hakkında Genel Başkan veya partinin diğer yetkilileri hiçbir tavır açıklamadı.AB ülkelerinde yoğun şekilde tartışılan, Avrupa ve Avrasya’nın jeopolitik dengelerini şekillendirecek Ukrayna savaşı hakkında politik duruşa sahip olmadan, AB üyeliği nasıl istenebilir ki?

İsteyeni kim ciddiye alır ki?Bu gidiş Brüksel’deki Avrupa Sosyalist Partisi Liderler Toplantısı’nda değişti, Özel savaşta CHP’nin Ukrayna’yı desteklediğini açıkladı: “Ukrayna’nın yanındayız.”Ama Özel’in önerdiği tavır Türkiye’nin çıkarlarıyla bağdaşmıyor.Türkiye o savaşta Ukrayna veya Rusya’nın destekçisi olamaz.

Ukrayna veya Rusya’yı karşısına alamaz.

Tarafsız kalmak, ikisiyle de iyi geçinmek zorundadır.Karadeniz’de en uzun sahile sahip ve Boğazları kontrol eden ülke Türkiye, Karadeniz’in NATO ve Rusya arasında bir çatışma alanına dönüşmesine de asla destek vermemeli, Montrö Anlaşması’nı dikkatle uygulamaya devam etmelidir.Yarın Avrupa’daki bazı “kardeş partiler” Karadeniz’da Rusya’ya karşı kuşatma veya çatışma isterse, CHP ne yapacak?Türkiye’nin ve bölgenin çıkarları, ilk günden beri Ukrayna’da barışı gerektiriyor.

Ama Özel ne yazık ki Brüksel konuşmasında “barış” sözcüğünü bir kez dahi ağzına almadı.Avrupa şimdi Rusya’yla savaşa hazırlanıyor.

Trump’ın barış girişimi anlaşmayla sonuçlanmazsa, savaşın yayılma riski artacak.Özel’in önerdiği tavır, Türkiye’nin savaşa girebileceğini ima ediyor.

Ama o savaş bizim savaşımız değil.Özel’in sorunlu yaklaşımı Ukrayna savaşıyla sınırlı değil.

Avrupa’da iktidarda bulunan ve Erdoğan yönetimiyle diyalog kuran sol partileri isim vererek yeriyor:“İngiliz İşçi Partisi bugün Erdoğan’la, Erdoğan’ın beklediğinin üzerinde bir dayanışma gösteriyor… başarıya bu kadar yaklaşmışken kardeş partinizi bir otoritere ezdireceksiniz, o otoriter devam ettirecek ve siz onunla istikrarlı ilişkilerde bulunacaksınız…”Veya kendisine randevu vermediği için Avrupalı siyasetçileri hedef alıyor:   “(AB Konsey Başkanı) Antonio Costa kişisel olarak saygı duyduğum birisi ama sadece açılış konuşmasını yapıp ayrılması ve bizim baş başa bir 5 dakika bile kendisiyle görüşme imkanı bulamamamız kabul edilebilir değil.”Belli ki CHP Genel Başkanı hem uluslararası sistemin işleyişine hem de o sistemin rutinleri içinde bir ülkenin çıkarlarını ilerletebilmesi için gereken üsluba yabancı.Uluslararası ilişkilerin işleyişi büyük ölçüde realpolitik üzerine kuruludur.

Politik yaklaşımlar ideolojik tercihlerden çok, somut koşullar temelinde devletlerin güvenlik ihtiyaçlarına ve çıkarlarına öncelik vermesiyle şekillenir.

O çerçevede farklı siyasal renklerdeki iktidarlar arasında diyalog ve işbirliği her zaman mümkündür ve yaygındır.Türkiye’de sıklıkla iç sorunların dış platformlarda tartışılması eleştirilir.

Halbuki teknolojinin iç ve dış platform ayırımını büyük ölçüde ortadan kaldırdığı günümüzde bu eleştirinin pek anlamı kalmamıştır.

Bir muhalefet partisi iktidarı içerde nasıl eleştiriyorsa gerektiğinde dışarda da aynı tavrı sürdürmesinde pek sakınca yoktur.Ancak “aman bizi ezdirmeyin” diyen Özel’in yakarışı, o tür eleştirilerin ötesine geçiyor ve Avrupalı güçleri müdahaleye davet ediyor.

CHP için hüzün verici bir görüntü.Konsey Başkanı Costa’yı randevu vermedi diye isim vererek eleştirmesi ise naif ve sadece kendisine zarar veren bir tavır.*     *     *Özel’in Ukrayna siyaseti CHP’nin Avrupa’daki ilk yanlışı değil.AB, o zamanki adıyla AET, 1978’de Yunanistan’ı üye yapmaya karar vermişti.

O yıllarda Batı, iki Doğu Akdeniz ülkesi Yunanistan ve Türkiye arasında daima bir denge gözetirdi.Ankara’ya gönderilen Belçika Başbakanı Tindemans, zamanın Başbakanı CHP lideri Ecevit’e Türkiye’nin de üyelik başvurusu yapmasını önerdi: “Üyelik görüşmelerine hemen başlayacağız”.O yıllarda Avrupa’yı emperyalizmin bir parçası gören radikallerin etkisi altındaki Ecevit’in yanıtı kesindi: “AET’ye girmeyeceğiz.

Girersek sizin pazarınız oluruz.”O günlerde biz, bir grup genç sosyal demokrat, hararetle o teklifin kabul edilmesini savunduk ama hiç fayda etmedi.Yunanistan 1981’de üye oldu, ciddi yardım aldı, denge Türkiye aleyhine bozuldu.

Türkiye önemli bir stratejik avantaj kaybetti.Türkiye 1995’te AB’yle Gümrük Birliği anlaşması yaptı.

O sırada Çiller Başbakanlığında DYP-CHP koalisyonu iktidardaydı.

CHP Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Baykal, AB başkentlerini turlayarak Gümrük Birliği’nin önde gelen sözcülüğünü yüklendi.Kamuoyu ikiye bölünmüştü.

Bir kesim Türk ekonomisi dayanamaz diye karşı çıktı.

Diğer kesim körü körüne gümrük birliğini savundu, çünkü Avrupa’yı her derde deva görüyorlardı.Halbuki Avrupa tarihi, her medeniyet ve millet gibi, sadece siyah veya beyaz değildir.Bizim de içinde bulunduğumuz küçük bir grup, serbest rekabetin yararlı olacağını ama gümrük birliğinin yanlış olduğunu ve Serbest Ticaret Anlaşması yapılmasını savundu.

Zaten AB üyeliğine giden yolda bütün ülkeler öyle yapar.

Çünkü iyi bilinen basit gerçek, siyasi birlik içinde yer almadan gümrük birliğinin sakıncalı olduğudur.Şimdi Gümrük Birliği’nin o yanlıştan kaynaklanan bedellerini ödüyoruz ve revize edelim diye çırpınıyoruz.Özetle CHP’nin Avrupa politikaları çok övünülecek bir geçmişe sahip değil.CHP şimdi kendini iktidara hazırlamak istiyorsa, sorunlu Ukrayna siyasetini gözden geçirmelidir.

Ayrıca, dünyanın uzun sürebilecek istikrarsızlıklar yaşadığı şu dönemde, stratejik konulara ağırlık vererek ülkeyi iyi yönetebileceğini kamuoyuna gösterebilmelidir.   

İlgili Sitenin Haberleri