Haber Detayı

Usta yönetmenler yine ödünsüzdüler, etkileyici, düşündürücü filmler yaptılar: 2025’in en iyi filmleri
Kültür-sanat cumhuriyet.com.tr
26/12/2025 04:00 (5 saat önce)

Usta yönetmenler yine ödünsüzdüler, etkileyici, düşündürücü filmler yaptılar: 2025’in en iyi filmleri

Dünyaca ünlü yönetmenler bu yıl da sinemayı politik, toplumsal ve varoluşsal meselelerin aynası haline getirdi. Vatikan’daki iktidar oyunlarından kıyamet sonrası dünyaya, kadınların direncinden biyografik yüzleşmelere uzanan filmler; çağımızın korkularını, umutlarını ve insanlığın kırılganlığını çarpıcı biçimde perdeye taşıdı.

Yaratıcı ustalar bu yıl da ödün vermediler.

Edward Berger dramatik gerilimi Konsey’de, 1970’lerin ünlü Amerikan gerilimlerinden esinlenerek Vatikan Sarayı’ndaki erk savaşlarını, iktidar oyunlarını, yozlaşmayı eleştirdi.

Covid’den, 21. yüzyılın politik, genetik, ekolojik kırımlarından etkilenen Danny Boyle, 28 Yıl Sonra adlı kıyamet sonrası politik geriliminde; insan her şeye, mutlak dehşete, vahşete bile alışır, uyum sağlar mesajını verdi.

Çağdaş insanın duygu dünyasını ortaya çıkaran Mike Leigh Acı Gerçekler’de aile travmalarının bıraktığı izleri trajikomik anlatımıyla irdeledi.

Mike Flanagan, Chuck’ın Hayatı’nda yaşamın, varoluşun anlamını, sıradan anların değerini vurguladı.

Paul Thomas Anderson, Savaş Üstüne Savaş’ta Donald Trump’ı alaycı bir şekilde eleştirdi, şiddetli militarizmi, kutuplaşmayı kınadı.

Doğaüstü gerilimi Günahkârlar’da Ryan Coogler, 1930’ların beyaz ve ırkçı Amerika’sında koyu ırkçılığı, köleliği, sömürgeciliği eleştirdi.

Avatar: Ateş ve Kül’de James Cameron görselliği, duygusallığı doruğa çıkararak tümüyle öyküye, karakterlere odaklandı.

Doğaüstü gerilim Korku Seansı 4: Son Ayin’de James Wan, şeytan kovucu Warren çiftinin kötülükle savaşımını anlattı, 1980’lerde Amerika’yı etkileyen bu gerçek olay başarılı bir veda filmiydi.

Ferzan Özpetek, Elmaslar’da 18 İtalyan aktrisle birlikte kadınların dayanışmasını, emeğin gücünü irdeledi, filmi tüm kadınlara hayranlık, övgü niteliğindeydi.

Takip’te David Mackenzie kapitalizmi, yozlaşmış şirketleri eleştirdi, klasik paranoya-gerilim türüne parlak bir dönüş yaptı.

BİYOGRAFİK ÇALIŞMALAR Pablo Larrain yarı biyografik yarı kurgu dramı Maria’da ünlü soprano Maria Callas’ın son yıllarına odaklandı, sanatçının özel yaşamı ve kariyeri arasında dolaşarak hayran olduğu Callas’a saygıda bulundu.

The Brutalist’te Brady Corbet 1950’lerin ırkçı Amerika’sında Yahudi mimar Laszlo Toth’un Amerikan rüyasının peşine düşmesini, vahşi kapitalizmi, ayrımcılığı, ırkçılığı eleştirdi.

Richard Linklater, Mavi Ay’da ünlü Broadway müzikallerinin söz yazarı Larry Hart’ın ödünsüz yaşamını trajikomik anlatımla betimledi.

Bu biyografik çalışma 1940’ların değer yargılarını, atmosferini eksiksiz yansıttı.

Fatih Akın, Amrum’da akıl hocası Hark Bohm’un 1945’teki anılarını 12 yaşındaki bir çocuğun gözünden aktardı, doğayla insan ilişkisini kucaklayan yapım masumiyetin bitişiydi.

KADIN YÖNETMENLER Dachau toplama kampları fotoğraflarıyla tarihe geçen, zamanımızın en önemli kadın savaş muhabirlerinden Lee Miller’ın yaşamını anlatan Ellen Kuras kadınlığı, cesareti, özveriyi, dayanıklılığı klasik anlatımıyla betimledi.

Kaouther Ben Hania, 29 Ocak 2024’te İsrail ordusu tarafından öldürülen 5 yaşındaki Filistinli kız çocuğu Hind Rajab’ın gerçek öyküsünü kurguyla harmanladı, Hind Rajab’ın Sesi’ni hümanist, sarsıcı bir anlatımla vurguladı.

Feminist sosyal dramı Aydınlık Hayallerimiz’de Payal Kapadia üç güçlü kadının gelenek göreneklerle çatışmasını, acıyla dolu gündelik yaşamlarını, dayanışmalarını yalın bir anlatımla yansıttı.

Senden Geriye Kalanlar’da Cherien Dabis Filistinli bir ailenin üç kuşağı kapsayan trajik öyküsünü, aile bireylerinin travmasını yetkinlikle betimledi.

Beğenilen filmler arasında Wicked: İyilik Uğruna, DJ Ahmet, Alpha, Muhteşem Lillian Hall, Bir Şair, Better Man: Robbie Williams’ın Öyküsü de vardı.

BAŞARILI ANİMASYONLAR Flow: Bir Kedinin Yolculuğu adlı animasyonunu Gints Zilbalodis 4 yılda bitirdi.

Dünyanın sadece hayvanlara kaldığı bir zamanda, insan doğayı yok etmişken farklı türdeki hayvanlar yaşamda kalmak için dayanıştılar, uyum sağladılar.

Dünya, doğa insan olmadan daha güzeldi.

Dramatik animasyon En Değerli Hediye’de Michel Hazanavicius soykırımın sadece Almanya’ya ait olmadığını, tüm dünyayı, herkesi ilgilendirdiğini belirterek dehşetin, vahşetin içinde insanın en iyi yüzünü aktardı.

Şirinler, Lilo ve Stiç, Ejderhanı Nasıl Eğitirsin, Ayı Paddington: Ormanda Macera dikkat çeken yapımlardı

İlgili Sitenin Haberleri