Söz Zehir de olur, Şifa da

Gökyüzü bazen dolambaçlı mesajlar vermez.

Açık konuşur.

Şu an tam olarak böyle bir dönemden geçiyoruz.

Merkür Yay burcunda ilerliyor ve Ras Alhague sabit yıldızıyla yan yana.

Bu da bize şunu söylüyor: Söylenen her söz masum değil.

Duyulan her bilgi faydalı olmayabilir.

Aynı cümle hem iyileştirebilir hem de zarar verebilir.Bu günlerde bir cümle, bir paylaşım, bir açıklama düşündüğümüzden çok daha hızlı yayılıyor.

Söz artık sadece ağızdan çıkıp kaybolmuyor.

İnsanları yönlendiriyor, karar aldırıyor, bazen de geri dönüşü zor sonuçlar doğuruyor.

O yüzden bu gökyüzünde “ne söylediğimiz” kadar “nasıl söylediğimiz” de önemli.Merkür Yay burcundayken ayrıntılar geri planda kalır.

Büyük laflar edilir, kesin yargılar öne çıkar.

Herkes bildiğinden emin konuşur.

Ama detaylar atlandığında hatalar büyür.

Ras Alhague devreye girdiğinde ise işin özü şudur: Bilgi bir ilaç gibi çalışır.

Doğru kullanılırsa fayda sağlar, yanlış kullanılırsa zarar verir.Bu etki özellikle konuşma alanlarında çok belirgin.

Sosyal medya, televizyon programları, açık oturumlar, hatta gündelik sohbetler bile daha sert, daha iddialı bir tona bürünebilir.

İnsanlar düşünmeden konuşabilir.

Ama herkes o sözleri aynı şekilde taşıyamaz.Sağlık konusu bu dönemin en hassas başlıklarından biri.

Yeni tedavi yöntemleri, alternatif çözümler, “doğal” olduğu iddia edilen öneriler sıkça gündeme gelebilir.

Ancak bilimsel veri ile kişisel yorum arasındaki sınır kolayca bulanıklaşır.

Bir cümle hem umut verir hem de risk barındırabilir.

Zehirle panzehir aynı başlık altında sunulabilir.Eğitim alanında da tansiyon yükselebilir.

Müfredat değişiklikleri, üniversitelerle ilgili kararlar, akademik tartışmalar sertleşebilir.

Bilginin kime ait olduğu, nasıl aktarıldığı ve hangi amaçla kullanıldığı daha çok sorgulanır.

Öğretenle dinleyen arasındaki güven meselesi gündeme gelir.Hukuk tarafında ise bazı kararlar sadece yasa üzerinden değil, ahlaki boyutuyla da tartışılır. “Yasal ama doğru mu?” sorusu daha sık sorulabilir.

Toplumu ikiye bölen kararlar konuşulabilir.Bir diğer dikkat çeken alan da inanç temelli söylemler.

Kanaat önderleri, fikir liderleri daha görünür olabilir.

Ancak bu alan, yanlış yönlendirmeye en açık alanlardan biridir.

Gerçek bilgi ile yorum kolayca karışabilir.Bu gökyüzü bize açık bir uyarı yapıyor: Bilgi taşımak sorumluluktur. “Bunu biliyorum” demek yetmez.

Onu kime, nasıl ve hangi dille aktardığın asıl meseledir.

Özellikle sağlık, eğitim ve hukuk gibi alanlarda söylenen sözler zincirleme etki yaratır.Bu dönemde duyabileceklerimiz oldukça tanıdık olabilir.

Yeni bir tedavi yöntemi açıklanır ama kısa süre sonra geri çekilir.

Eğitimle ilgili bir düzenleme sert tepkiler alır.

Bir hukuk kararı vicdan üzerinden tartışılır.

Medyada çarpıcı ama doğruluğu belirsiz haberler dolaşır.

Kendini uzman ilan eden kişiler ortalığı karıştırır.Sonuç çok net.

Bilgi bir araçtır.

Nasıl kullanıldığı her şeyi belirler.

Şu an her duyduğumuza inanmak yerine durup bakmak, sorgulamak ve doğrulamak gerekiyor.

Çünkü söz, bu dönemde bir ilaç gibidir.

Dozunda fayda sağlar, fazlası zarar verir.Gökyüzü şu soruyu soruyor: Söylediklerin gerçekten iyileştiriyor mu, yoksa fark etmeden zarar mı veriyor?

Cevap, herkes için ayrı ama sorumluluk ortak.