Haber Detayı

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu'ndan asgari ücret tepkisi: 'AKP işçiden alıp patrona vermeye kararlı'
Ekonomi cumhuriyet.com.tr
29/12/2025 17:31 (3 saat önce)

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu'ndan asgari ücret tepkisi: 'AKP işçiden alıp patrona vermeye kararlı'

Asgari ücrete ilişkin tartışmalar sürerken 'vergide adalet gelirde adalet' taleplerini sokağa taşıyan DİSK, İstanbul’dan Ankara’ya yürüdü. Konuya ilişkin Cumhuriyet TV’ye konuk olan DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yüzde 27 zam ile 28 bin 75 liraya yükseltilen asgari ücretin iktidarın ekonomi politikalarının devamı olduğunu belirterek “işçiden alıp patrona vermeye kararlılar” dedi.

Geçtiğimiz yıldan bu yana ara düzenlemeler yapılmaksızın yılda bir kez zamlanan asgari ücret, enflasyon kayıpları ile eridi.

Bu yıl sendikaların asgari ücret komisyonunda yer almayı reddetmesi tartışma yarattı.

Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan Türk-İş ve Hak-İş ile görüşmeler gerçekleştirdiğine vurgu yaparak asgari ücret belirlenirken işçi tarafının taleplerinin dikkate alındığını iddia etti.

Konuya ilişkin Cumhuriyet TV programında soruları yanıtlayan DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu , “DİSK’in yer almadığı asgari ücret masasının hükmü yoktur” dedi.

ANKARA'YA ASGARİ ÜCRET YÜRÜYÜŞÜ! 21 Aralık’ta İstanbul Kartal’dan başlattıkları ve Ankara’da son verdikleri yürüyüşü anlatan Çerkezoğlu, “Eylemlerimiz yeni yılda da sürecek.

DİSK olarak 3 yıldır ‘ Gelirde adalet vergide adalet’ mücadelesi veriyoruz.

Hepimizin çalışarak ürettiği değer 86 milyon insanımızı insanca yaşatmaya yeter.

Adaletli bölüşümün en önemli araçlarından biri asgari ücret ve tüm ücretlerin insanca yaşayacak seviyede belirlenmesidir.

İktidar bu asgari ücretle işçiden alıp patrona veren, yoksuldan alıp zengine veren politikayı sürdürmekte kararlı olduğunu gösteriyor.

Biz de bu politikaları değiştirecek bir mücadeleyi büyütmekte kararlıyız” ifadelerini kullandı.

Enflasyon kaybının giderilmesinin yanı sıra asgari ücrete büyümeden pay ayırılması gerektiğini vurgulayan Çerkezoğlu, “Asgari ücret gibi bir ortalama ücretin belirlenmesi süreci devletin toplumla yaptığı en büyük toplu sözleşmedir.

Masada yokuz ama işyerlerinde, alanlarda, hazırladığımız raporlarda mücadeleyi büyütmeye çalıştık.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildikten sonra 1 numaralı ilk kararnamede asgari ücret tespit komisyonunun yapısını düzenlediler ve doğrudan Cumhurbaşkanına bağlandı.

Asgari ücret tüm işçi sendikalarının masada olduğu ve uyuşmazlık durumunda grev hakkımızın olduğu gerçek bir toplu pazarlıkla belirlenmelidir.

Bir başka önemli nokta asgari ücret tek bir işçi üzerinden hesaplanmamalı, işçinin ailesini geçindirebileceği bir ücret olmalıdır” dedi CUMHURİYET TARİHİNİN EN KÖTÜ DÖNEMİ! “İşveren ve hükümet asgari ücreti yıllardır işçi tarafı imza atsa da atmasa da kendi istediği gibi belirliyor” diyen Çerkezoğlu, şöyle devam etti: “Hükümetin temel ekonomi politikası, OVP(orta vadeli program) , 2026 Cumhurbaşkanlığı programı asgari ücreti hedeflenen enflasyona göre belirleme zihniyetini ortaya koyuyordu.

Hükümet en son 2009 yılında enflasyon hedefi tutturmuştu.

Gelir dağılımında Cumhuriyet tarihinin en kötü ikinci dönemini yaşıyoruz.

En son 12 Eylül Darbesi döneminde emeğin milli gelirden aldığı pay bu kadar düşmüştü.” SENDİKA YOKSA ASGARİ ÜCRET VAR!

Çerkezoğlu sendikalaşmanın işveren-hükümet işbirliği ile engellendiğini vurguladı: “Gelir dağılımı adaletsizliğini büyüten Türkiye’yi bir asgari ücret ülkesine dönüştüren başlıca sebep sendikalaşmanın önündeki engellerdir.

Bir ülkede asgari ücret oranı ne kadar yüksekse toplu iş sözleşmesi kapsamı o kadar sınırlıdır.

Sendikalaşmanın önündeki bütün engelleri aşıp yetki başvurusu yaptığımızda işverenlerin yetki itirazıyla karşılaşıyoruz.

Grev kararı aldığımızda erteleme adı altında grevlerimiz yasaklanıyor.

Hala Türkiye’de en yaygın işten çıkarma sebebi sendikalı olmak.

En temel anayasal hakkımızı kullanamıyoruz.” İŞÇİ SAĞLIĞI İŞ GÜVENLİĞİ PİYASAYA AÇILAMAZ!

İSİG Meclisi ’nin açıkladığı verilere göre bu yıl en az 2 bin işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti .

Verilere göre iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin yüzde 98 ’i sendikalı değildi.

Sendikalılaşma oranının az olmasının ücretleri baskılamanın yanı sıra güvencesiz çalışmaya yol açtığını belirten Çerkezoğlu, “Sermaye her şeyi maliyet unsuru olarak görüyor.

Madende yerin yedi kat dibine giren işçinin hayatıyla oradaki bir kazma sapı arasında hiçbir fark görmüyor.

İşçi sağlığı iş güvenliği önlemlerini almak bir tarafa daha ucuz daha güvencesiz nasıl çalıştırırım arayışında.

Sürekli söylediklerinin aksine Türkiye’de iş gücü maliyetleri oldukça düşük.

Asgari ücret artarsa işverenler ödeyemez, işten çıkarır argümanı doğru değil.

Asgari ücretin arttığı yıllarda işsizlikte artış falan olmadı Türkiye’de.

Sermaye iktidarları bu düzeni devam ettiriyor.

İş cinayetlerini önlemek için her şeyi maliyet olarak gören zihniyeti değiştimeli, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanını piyasaya açan yasa değişmelidir ve sendikalaşma yoluyla işçinin öz denetimi sağlanmalıdır.

Dilovası’nda yaşanan göz göre göre geldi ve Türkiye’nin her yerinde binlerce böyle işyeri var” diye konuştu.

İlgili Sitenin Haberleri