Haber Detayı
Giyimi büyükler sırtlıyor, destekler küçüklere gidiyor
Türk hazır giyim ve tekstil sektöründe işletmelerin yalnızca yüzde 1,3’ünü oluşturan büyük ölçekli firmalar üretim ve satışın yaklaşık yüzde 40’ını sırtlarken, desteklerin ağırlıklı olarak küçük işletmelere yönelmesi ölçek sorununu derinleştiriyor. Bu yapı ABD gibi dev pazarlarda sipariş kaybına ve katma değeri yaratan işletmelerde hızlanan istihdam erozyonuna yol açıyor.
YENER KARADENİZ / İSTANBUL Türk hazır giyim ve tekstil sanayinde işletme ölçeği ile yaratılan katma değer arasındaki uçurum giderek derinleşiyor.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) verilerine göre sektörde faaliyet gösteren 27 bin 291 işletmenin yalnızca 361’i, yani yüzde 1,3’ü, 250 ve üzeri çalışan istihdam eden büyük ölçekli firmalardan oluşuyor.
Bu sınırlı sayıdaki işletme, toplam üretimin yüzde 39,5’ini, toplam satışların ise yüzde 39,1’ini tek başına gerçekleştiriyor.
Buna karşın kamu desteklerinin yasal mevzuat nedeni ile ağırlıklı olarak küçük ölçekli işletmelere yönelmesi, sektörde katma değeri üreten yapının güç kaybetmesine yol açıyor.
Veriler, küçük işletmelerin sayısal olarak çoğunluğu oluşturduğunu, ancak verimlilik ve katma değer açısından tabloyu sırtlayan tarafın büyük ölçekli firmalar olduğunu net biçimde ortaya koyuyor.
TGSD, bu nedenle büyük ölçekli şirketlerin de desteklenmesi için Büyük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (BOSGEB) kurulmasını öneriyor.
İŞLETMELERİN YÜZDE 60’I ÜRETİMİN YÜZDE 7,4’ÜNÜ GERÇEKLEŞTİRİYOR Sektörde 1–9 kişi çalıştıran işletmeler, toplam girişimlerin yüzde 59,2’sini oluşturmasına rağmen üretimden aldıkları pay yüzde 7,4 ile sınırlı kalıyor.
Bu grupta çalışan başına üretim değeri yaklaşık 414 bin TL seviyesinde bulunuyor.
Buna karşılık 250 ve üzeri çalışanı olan işletmelerde, çalışan başına üretim değeri 1 milyon 360 bin TL’nin üzerine çıkıyor.
Bu işletmeler istihdamın yüzde 28,4’ünü sağlarken, üretim ve satışta neredeyse yüzde 40’lık paya ulaşıyor.
Orta ölçekli işletmeler olarak tanımlanan 50–249 çalışanlı firmalar ise girişimlerin yüzde 9,3’ünü oluşturuyor.
Bu grup, üretimin yüzde 30,6’sını, satışların yüzde 30,3’ünü gerçekleştirerek sektörde kritik bir “köprü” rolü üstleniyor.
Ortaya çıkan genel tablo, ölçek büyüdükçe verimliliğin ve katma değerin belirgin biçimde arttığını gösteriyor.
Ölçek sorunu küresel pazarda iş kaybettiriyor Sektör temsilcileri, ölçek sorununun yalnızca iç verimlilikle sınırlı kalmadığını; ABD gibi dünyanın en büyük hazır giyim ithalatçısı pazarlarda iş kaybına yol açtığını vurguluyor.
Büyük alıcıların yüksek adetli, sürdürülebilir ve hızlı tedarik talebine karşılık veremeyen küçük ve parçalı yapı, Türk hazır giyim sektörünün küresel rekabet gücünü zayıflatıyor.
Büyük ölçekli firmalar yalnızca üretim ve satışta değil; tasarım, AR-GE, markalaşma, ihracat ve tedarik zinciri sürekliliği açısından da belirleyici rol oynuyor.
Bu firmaların yarattığı hacim, KOBİ’ler için de iş imkânı oluşturuyor.
Ancak mevcut destek yapısı, bu çarpan etkisini yeterince gözetmiyor.
İstihdam kaybı katma değeri yaratan işletmelerde yoğunlaştı İstihdam verileri de ölçek sorununu çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. 2025 Eylül itibarıyla hazır giyim istihdamı 520 bin 973 kişiye, tekstil ve hazır giyim toplam istihdamı ise 873 bin 178 kişiye geriledi. 2022’deki 1 milyon 222 bin 609 kişilik istihdamla karşılaştırıldığında, 349 bin 431 kişilik bir kayıp yaşandı. 2025 sonunda bu kaybın 380 bin kişiye ulaşması bekleniyor. 2022 Aralık – 2025 Eylül döneminde yaşanan 349 bin 431 kişilik istihdam kaybının yüzde 42,4’ü, sektörün asıl katma değeri yaratan 250+ çalışanlı işletmelerinde gerçekleşti.
Kaybedilen istihdamın yüzde 72’si 1.
Bölge’de yaşanırken, bu dönemde yalnızca 6.
Bölge’de istihdam yüzde 3,4 arttı. 2025 Eylül itibarıyla, toplam işletmelerin sadece yüzde 0,7’sini oluşturan 250+ çalışanlı firmalar, sektör istihdamının yüzde 22’sini sağlıyor.
Buna karşın sektör genelinde işletme başına ortalama istihdam, tekstilde 19, hazır giyimde ise 16 kişi seviyesinde bulunuyor. “Türk hazır giyim ölçek büyütmek zorunda” Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay, sektörün önündeki en temel yapısal sorunun ölçek olduğunu vurguladı.
Narbay, “Ölçekte ancak tasarımcı çalıştırabiliyoruz. 50 kişilik bir işletmede tasarımcı ya da mühendis çalıştırmak mümkün değil.
Ancak belli bir ölçeğin üzerine çıkıldığında tasarım, AR-GE ve markalaşma mümkün oluyor.
Eğer gitmek istediğimiz yer nitelikli dönüşüm ve markalaşmaysa, işletme ölçeklerini büyütecek politikalara ihtiyacımız var” dedi.
Narbay, bu nedenle KOSGEB benzeri ancak büyük ve orta ölçekli firmalara odaklanan ‘Büyük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (BOSGEB)’ kurulmasını öneriyor.
Destekler genişledi ama zamanlama kritik TGSD’nin Şubat ayından bu yana yürüttüğü çalışmalar sonucunda, önce 250 kişinin altında istihdam sağlayan KOBİ’ler için kişi başı 2.500 TL destek sağlandı.
Temmuz ayından itibaren yapılan yoğun temaslarla bu destek 2026’dan itibaren 3.500 TL’ye çıkarıldı ve 250+ çalışanlı büyük ölçekli işletmeler de kapsama alındı.
TGSD’nin modellemesine göre, bu desteğin 2026 yılında firmaların kârlılığına yüzde 4,3 olumlu katkı sağlaması bekleniyor.
Destek olmadan yüzde -2,7 olarak öngörülen kârlılık, destekle birlikte yüzde 1,6’ya yükseliyor.
Desteğin üç yıl süreyle uygulanması talebi de Kasım ayında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a iletildi.
Narbay, en acil konunun desteklerin bir an önce duyurulması ve kullanım koşullarının netleştirilmesi olduğunu belirterek, “Bakanlığın ekim-kasım-aralık ortalamasını baz alma düşüncesi var.
Oysa bu aylarda istihdam çıkışları olacak.
Yıl başında ayda 10 bin kişilik istihdam kaybı öngörmüştük, 9 ayda 100 bini aştı.
Yıl sonunda 130 bine ulaşması bekleniyor.
Bu da son üç ayda 30 bin kişinin daha sektörden çıkması demek” dedi.
Narbay, bu nedenle baz alınacak tarihin Aralık ayı olması, en azından Aralık sonrası istihdamın korunmasının şart koşulması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin geleceği büyük işletmelerde Yeni destek mekanizmasının İŞKUR üzerinden uygulanacak olmasıyla birlikte, daha önce yalnızca KOBİ’lere açık olan sistemin tüm ölçeklere yayılması hedefleniyor.
Narbay’a göre bu adım kritik ancak yeterli değil: “Türkiye’nin geleceği büyük işletmelerde.
Teşviklerin yılın tamamını kapsayacak şekilde önceden ilan edilmesi gerekiyor.
Yüzde 3’lük döviz dönüşüm desteği Nisan’a kadar uzatıldı ama bu destek şimdiden ilan edilmeli ki firmalar bütçesini ve fiyatlamasını buna göre yapabilsin.” Sektör temsilcilerine göre, ölçek büyümesini merkeze alan, öngörülebilir ve kapsayıcı bir destek mimarisi kurulmadığı sürece, Türk hazır giyim sektörü hem istihdam kaybını durdurmakta hem de ABD gibi büyük pazarlarda sipariş almakta zorlanmaya devam edecek.