Haber Detayı

Emtiada formül değişti 2026 metaller yılı olacak
Ekonomi ekonomim.com
01/01/2026 00:00 (2 saat önce)

Emtiada formül değişti 2026 metaller yılı olacak

Yatırımcının altın ve gümüş yılı olarak hafızalarına kazınan 2025, küresel emtia piyasalarında ayrışmaları beraberinde getirdi. Gümüş ve platin 3 haneli, altın ve bakır çift haneli yükselirken, tahıllar ve petrol geri çekildi. Emtiada yükseliş artık krizlere değil matematiğe dayanıyor. 2026’da düşen reel getiriler, yapısal talep ve arz kısıtları metallerin lehine çalışırken, enerji ve tarımda bol arz fiyatları sınırlayacak gibi gözüküyor.

EVRİM KÜÇÜK Küresel emtia piyasaları 2025’i keskin ayrışmaların yaşandığı bir yıl olarak geride bırakıyor.

ABD’nin ticaret politikaları, Fed’in faiz indirimleri söylemi ve doların zayıflama eğilimi yılın ana eksenini oluştururken, emtia cephesinde “herkes için aynı yön” geçerli olmadı.

Değerli metaller adeta şahlandı ve 1970’lerden bu yana en iyi yılını geçirdi.

Altın, gümüş ve platin yatırımcısına en çok kazandıran araçlar oldu.

Endüstriyel metaller yapay zeka destekli güçlü bir yükseliş sergilerken, enerji ve tarım tarafı ise arz kaygılarıyla ağırlıklı olarak baskı altında kaldı. 2026’da da benzer bir tablonun hakim olması bekleniyor.

Değerli metaller portföylerde daha fazla yer alacak, baz metaller emtianın itici güçlerinden olacak. 19 emtiayı izleyen CRB Endeksi yılı yaklaşık yüzde 6 artıyla kapatırken, enerji ağırlığı daha yüksek olan GSCI Endeksi yüzde 2–3 bandında sınırlı bir yükseliş gösterebildi.

Bu tablo, 2025’te emtia piyasalarının asıl motorunun petrol ya da tarım değil; para politikası, yapısal talep ve arz kısıtlarıyla desteklenen metaller olduğunu ortaya koydu.

Altın ve gümüş tarih yazdı ABD dolarının değer kazanması ve yatırımcıların kar realizasyonu yapmasıyla altın, gümüş, platin ve paladyum 2025 yılının son işlem günlerinde düşüş gösterdi fakat dört metal de yıl başından beri büyük kazançlar elde etti.

Piyasanın sonlarına doğru yaşanan bu düşüş, bir trend kırılması değil, yıl sonu temizliği olarak değerlendiriliyor.

Altın, jeopolitik belirsizlik, merkez bankası alımları ve daha yüksek ETF varlıkları sayesinde yılı içinde 50’den fazla rekor kırarak 4.560 dolara kadar çıktı.

Altın 1979’dan bu yana en iyi yılını yaşadı.

Gümüş, dar arz ve düşük stokların artan talebi karşılamasıyla yüzde 150 yükselerek 72 dolara geldi.

Platin tüm zamanların rekorunu kırarken, 15 yılın en iyi yılını yaşadı.

Endüstriyel metaller de iyi performans gösterdi Bakır, elektrifikasyon, yapay zeka yatırımları ve maden faaliyetlerindeki aksamalar ile doların zayıflamasının etkisiyle rekor seviye olan 12.960 dolara ulaştı ve yaklaşık yüzde 44 artışla kapandı; alüminyum yüzde 18, kalay yüzde 45 yükseldi.

Enerji, daha fazla arzın ham petrol üzerinde baskı oluşturması nedeniyle geride kaldı ve OPEC+, Nisan 2025’ten bu yana günde yaklaşık 2,9 milyon varil üretim artışının etkisini hissetti.

Tarım tarafında ise hem olumlu hava koşulları hem de verimlilik artışının yardımıyla bollaşan hasat fiyatları etkisi altına aldı.

Tahıl fiyatları yıl genelinde zayıf seyretti.

Uluslararası Tahıl Konseyi (IGC), mevcut sezon için küresel tahıl üretim tahminini 2.425 milyar tona çıkardı.

Bu da fiyatların yeni yılda baskı hissetmeye devam edeceği anlamına geliyor. 2026’da yine metaller dönemi olacak Fed’in 2026’da daha gevşek bir para politikasına yönelme ihtimali, getiri sağlamayan varlıkların fırsat maliyetini düşürürken, uzmanlara göre merkez bankalarının altın alımlarını sürdürmesi değerli metalleri yeni zirvelere taşıyabilir.

Endüstriyel metallerde ise yapay zekâ yatırımları, enerji dönüşümü ve elektrifikasyon teması talebi canlı tutarken, madencilik tarafındaki yapısal sorunlar arzı kırılgan hale getiriyor.

Petrol cephesinde ise tablo tersine döndü.

Artan arz ve zayıf talep görünümü fiyatları daha fazla aşağı çekebilir.

Analistlere göre 2026’ya girerken emtia piyasaları yeni bir jeopolitik şok aramıyor.

Fiyatların yönünü; faiz indirimleri, enerji dönüşümü, yapay zekâ yatırımları ve üretim disiplinine ilişkin kararlar belirleyecek.

Bir başka ifadeyle, emtialar artık krizlerle değil, matematikle ve yapısal dinamiklerle hareket ediyor.

ALTIN: 5.000 dolar senaryosu masada ▶ Altın, 2025’te jeopolitik riskler, merkez bankası alımları ve ETF girişlerinin desteğiyle tarihi bir performans sergiledi.

Ons fiyatı yıl içinde 4.560 doları test ederken, yılı 4.300 dolar civarında tamamladı ve yaklaşık yüzde 55 prim yaptı. 1979’dan bu yana en güçlü yıllardan biri geride kaldı. 2026’ya girerken büyük bankaların altın tahminleri 4.500–4.700 dolar bandında yoğunlaşıyor.

Düşen reel faizler, artan kamu borçları ve merkez bankalarının çeşitlendirme ihtiyacı korunursa, 5.000 dolar senaryosu kriz varsayımına gerek kalmadan masada kalmaya devam ediyor.

ALÜMİNYUM: 3.200 dolara matematiksel alan ▶ 2025’te yüzde 18 yükselerek 3.000 dolar eşiğine yaklaştı.

Hafiflik avantajı, geri dönüşüm oranları ve enerji dönüşümündeki rolü, talebi yapısal olarak destekliyor.

LME’de 2026 dengesi 2.600–2.900 dolar/ton aralığında görülse de, arz kısıtları ve güçlü talep birleşimi fiyatlar için 3.200 dolara doğru matematiksel bir alan yaratıyor.

GÜMÜŞ: Matematik hâlâ yukarıyı gösteriyor ▶ Gümüş, 2025’te arz açığı ve düşük stokların etkisiyle yüzde 150’ye yaklaşan bir yükseliş kaydetti.

Fiyatlar kısa süreliğine 83 doları aşarken, yıl sonunda 70–75 dolar bandında dengelendi.

ABD’nin gümüşü “kritik mineral” olarak sınıflandırması, endüstriyel talep beklentilerini daha da güçlendirdi.

Banka tahminleri 2026 için 56–65 dolar aralığında yoğunlaşsa da, teknik seviyeler 72 ve 88 doları işaret ediyor.

Altın-gümüş oranındaki tarihsel daralma, kronik arz açığı ve gümüşün yüksek beta yapısı birlikte değerlendirildiğinde, üç haneli fiyatların matematiksel olarak mümkün olduğu görüşü giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor.

PETROL: Arz fazlası baskısı ▶ 2025’i yaklaşık yüzde 15 kayıpla kapattı.

ABD Enerji Bilgi İdaresi, 2026’da Brent petrolünün ortalama 55 dolar, WTI’ın ise 51 dolar seviyesinde olacağını öngörüyor.

Reuters anketlerinde Brent için beklenti 62 dolar civarında.

Talep zayıf kalırsa aşağı yönlü riskler korunurken, fiyatların kaderi büyük ölçüde OPEC+’ın üretim disiplinine bağlı olacak.

PLATİN: Sürpriz potansiyel ▶ Platin, 2025’te 2.200 dolara yaklaşarak güçlü bir geri dönüş sergiledi ve yılı yaklaşık yüzde 120 artışla 1.970 dolar civarında tamamladı.

TD Securities’e göre düşük değerleme, sınırlı arz ve yüksek kiralama oranları piyasayı sıkılaştırıyor.

Analistler, 2026’da platin fiyatlarının piyasa konsensüsünün üzerine çıkabileceğini ve metalin “sessiz kazanan” olabileceğini düşünüyor.

Artan jeopolitik ve ticari gerilimler, güvenli liman varlığı olarak platinin cazibesini artırıyor.

BUĞDAY: Bol arz, sınırlı fiyat ▶ Küresel buğday piyasası 2026’ya rekor üretim ve rahat stoklarla giriyor. 2025/26 sezonunda üretimin 829 milyon tona ulaşması, fiyatları baskılıyor.

Stok-kullanım oranının yüzde 33’ün üzerine çıkması, sert bir yükselişe alan bırakmıyor.

Chicago’da fiyatların yıllık yüzde 8 civarında kayıpla 5 dolara inmesi, piyasanın bol arzı fiyatladığını gösteriyor. 2026/27’de üretimde hafif düşüş beklense de, arzın tarihsel olarak güçlü kalması fiyatları sınırlıyor.

BAKIR: Talep güçlü, arz kırılgan ▶ Bakır, yapay zekâ, elektrifikasyon ve altyapı yatırımlarının simgesi haline geldi. 2025’te ton başına 12.960 dolarla rekor kıran bakır, yılı yaklaşık yüzde 44 artışla kapattı.

Citigroup, 2026’nın ilk yarısında 13.000 dolar, ikinci çeyreğinde ise 15.000 dolar/ton seviyelerinin test edilebileceğini öngörüyor.

Madencilik yatırımlarındaki eksiklik ve sıklaşan üretim kesintileri, fiyatları yukarı yönlü risklere açık bırakıyor.

Endonezya'daki Freeport'un Grasberg madeninin geçici olarak kapatılması da dahil olmak üzere madenlerdeki aksamalar, bakırın yıl boyunca birçok önemli fiyat kilometre taşını aşmasına yardımcı olarak yükselişi daha da destekledi.

SOYA FASULYESİ: Denge arayışı sürüyor ▶ Soya fasulyesi 2025’i sınırlı artışla kapattı.

Chicago’da fiyatlar sadece yüzde 4.5 yükselişle kile başına 10.2 seviyesinde. 2026 görünümü, Çin’in ABD’den alım iştahı ve ABD’nin biyoyakıt politikalarına bağlı olacak. 2026/27 sezonunda yaklaşık 12 milyon tonluk arz açığı beklentisi, orta vadede fiyatlar için destek oluşturuyor.

KAKAO: Zirveden sert düşüş ▶ Kakao fiyatları 2025’te yüzde 48 gerileyerek ton başına 6.000 dolara indi.

Batı Afrika’daki üretim toparlanması ve stokların güçlenmesiyle 2026’da dalgalı ancak aşağı eğilimli bir seyir öne çıkıyor.

Bloomberg Emtia Endeksi’ne dönüş ise volatiliteyi artırabilecek bir unsur olarak izleniyor.

Ancak uzmanlar üretim tarafında yaşanabilecek bir geri çekilmenin fiyatların yukarı doğru sınırlı olsa da toparlanmasına yardımcı olabileceğini söylüyor.

İlgili Sitenin Haberleri