Devrime yürüyüşün görkemi

Bizde kadınlar, bağımsızlık için kurşun döker, top mermisi taşır, cepheye koşar.

Kanını, canını verir.

Gençlik de öyledir.

Anadolu’nun mayasında olgunlaşan birikim onların da damarlarında yürür.

Koşarak, 12’ler, 15’ler, 20’ler gider bayrağıyla ve yüreğinde dolup taşan tam bağımsızlık ülküsüyle on binler olup Ata’larının huzuruna akarlar.

Bu yıl Cumhuriyetimizin 102. yılında da yine öyle oldu.

Çağıl çağıl, uğul uğul, gürül gürül bayraklar elde, belgiler dilde yürüdüler.

Manastırın ortasında Var bir havuz Canım havuz Bu yurdun kızları hepsi de yavuz Biz çalar oynarız Makedonya’nın Manastır kentinde 1881’de doğan Kâzım Dirik’in Bandırma Vapuru’nun güvertesinde seslendirdiği bu türkü eşliğinde devrimciler, Cumhuriyetimizi düş olmaktan gerçeğe çevirme iradesine sahip şimşek bakışlı Mustafa Kemal Paşa’ya yoldaş oldular.

BAŞA TAC EDİLEN CUMHURİYET Var bir çeşme Canım çeşme Bu yurdun kızları hepsi de seçme Biz çalar oynarız Şehit ya da gazi olan binlerce kadınımız, tıbbiyeli ya da liseli, anasının saçını kınaladığı oğullarımız, gelinlik kızlarımız, 12 yaşındaki Nezahat Onbaşı’larımızla Cumhuriyet var edildi, başa tac edildi.

Manastırın ortasında Var bir pınar Canım pınar Bu yurdun kızları hepsi de çınar Biz çalar oynarız Cumhuriyet’in kızları, oğulları, gençleri bilime, ilime, sanata, kültüre dört elle sarıldılar.

Köy enstitülerinde, sanat okullarında, meslek okullarında, üniversitelerde Cumhuriyetimizin, tam bağımsızlığımızın harcını döktüler, mayasını çaldılar, geleceğimizi kurdular.

Onlar bizim ölümsüz çınarlarımızdır.

İHANETLERİ AŞA AŞA 102.

NÖBET YILINDAYIZ Cumhuriyetimiz ihanetlere de uğradı.

Batı emperyalizmi, onu yıkmak için çok yol denedi, deniyor.

Su uyuyor, düşman uyumuyor.

Biz de uyumuyoruz.

Göstergesi şu ki, bu yıl 102.

Cumhuriyet nöbetimizde askerimizle, polisimizle, kentlerde, köylerde şanlı bayrağımızı çok görkemli olarak dalgalandırdık.

Dalga dalga geçtik yollardan fener alaylarıyla, marşlarla...

Milyonlarca olup and içtik.

Kararlılık yükseldi.

Türkiye Gençlik Birliği ve Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin önderliğinde, Birinci Meclis’ten Yüce Atatürk’e “Cumhuriyet’in 102.

Yılında Türkiye Devrime Yürüyor” diyerek yürüdüler.

Türkiye üretimde, sanayide, tarımda, eğitimde, kültürde Atatürk Devrimi’ni tamamlamak istiyor.

İstemek başarmanın yarısıdır. ‘TÜRKİYE DEVRİME YÜRÜYOR!’ Atatürk’ün sıra devrimlerini tamamlayacak olanlar, işçilerle, emekçilerle, milletle yan yana geliyorlar.

Devrim yolunun taşlarını, dikenlerini ayıklayacak, gücünü toplayarak ilerleyecekler.

Devrim yolunda yürümenin eşsiz görkemiyle, vatanına ve milletine adanmışlık erdemiyle, devrimciliğin eylemli iradesiyle Türkiye Devrimi’ne yürüyenlerin çağındayız. “Türkiye Devrime Yürüyor!” dediler.

Ne mutlu bize!